İrtica mı uykuda , İrtica mı bizi uyutuyor, yoksa biz mi uyuyoruz ?

Gelin şimdi Ulu Atatürk'ün söylemlerine göz atalım :

" Baylar, açık ve kesin söylemeliyim ki, Müslümanları Halife hayaliyle hâlâ oyalamak ve aldatmak gayretinde bulunanlar yalnız ve ancak Müslümanların ve özellikle Türkiye'nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna aldanmak da ancak ve ancak cehalet ve aymazlık eseri olabilir.

Ulusa şunu da öğütlerim ki: Kendimizi cihanın hâkimi sanmanın gafleti artık devam etmemelidir. Dünyanın durumunu anlamayan düşüncesizlere ve gerçekleri görmeyen kişilere uymakla milletimizi sürüklediğimiz felaketler yeter artık. Bile bile aynı faciayı sürdüremeyiz.

Milletimiz yüzyıllarca bu boş hayal peşinde koşturuldu. Fakat ne oldu? Her gittiği yerlerde milyonlarca insan bıraktı. Yemen çöllerinde kavrulup mahvolan Anadolu’nun evlatlarının sayısını biliyor musunuz? Suriye'yi, Irak'ı korumak için, Mısır'da barınabilmek için, Afrika'da tutunabilmek için ne kadar insan telef oldu ve sonuçta ne oldu

Türk milletinin artık kendi hayatından ve mutluluğundan başka düşünecek bir şeyi yoktur. Başkalarına verebilecek bir zerresi kalmamıştır."

M. Kemal Atatürk

Tekkeler Hakkındaki Sözleri ( 1925 )

" ... Hiç birimiz tekkelerin uyarmasına muhtaç değiliz. Bunların amacı, halkı

kendinden geçmiş ve aptal yapmaktır. "

Atatürk'ün İrticaya karşı önlem hakkındaki fikri ( 1925 )

" Baylar, ülkede irtica tehlikesi vardır. Bu irtica bölgesel değil, kapsamlıdır. Buna karşı hemen önlemler alınmazsa ülke için tedavisi güç yaralar açılabilir."

Dini Alet ve Araç Olarak Kullananlar için (1927)

"...Yüzyıllar boyunca olduğu gibi bugün de, toplumun cahilliğinden ve bağnazlığından yararlanarak bin bir türlü siyasi ve çıkar sağlamak için, dini alet ve araç olarak kullanmaya kalkışanların memleket için de, dışında da var oluşu, ne yazık ki bizi bu konuda söz söylemekten alıkoyamıyor.

İnsanlık dünyasında, din duygu ve bilgisi, her türlü hurafelerden arınarak gerçek bilim ve tekniğin ışığıyla arınıp olgunlaşıncaya kadar, din oyunu aktörlerine her yerde rastlanılacaktır.

Tekkeler, Tarikatlar ve Cemaatler ile ilgili uyarısı :

"... Halkın saflığından faydalanarak, milletin maneviyatına saldıran kimseler ile onların ardında gidenler, elbette ki birtakım cahillerden ibarettir. Bunlar Türk milleti için yüzkarası oluşturacak durumların meydana gelmesinde daima etkili olmuşlardır.

Milletimizin önünde açılan kurtuluş ufuklarında durmaksızın yol almasına engel olmaya çalışanlar, hep bu müesseseler ( tekkeler, tarikatlar, cemaatler ) ve bu müesseselerin mensupları olmuştur. Bu gibilerin varlığını hoşgörü ile karşılayanlar, Melemen'de Kubilay'ın başı kesilirken kayıtsızca seyretmeye tahammül ve hatta alkışlamaya cesaret edenlerle birdir.”

Ey Kudretli Atam; senin ileride başımıza gelebilecek uyarıcı görüşlerine benim ekleyecek ne sözüm olabilir?!...

*******

*Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.

( Düşman vatanın bağrına hançerini dayadı ; ama kara talihli bir ana olan bu vatanı, kurtaracak kimse yok imiş)

Deyip kadere meydan okumuş adamsın!

*

Sen, İbrahim’in Tanrıya kurban edeceği andaki İsmail gibi:

*Canımı canan eğer isterse minnet canıma,

Can nedir kim anı kurban etmeyim cananıma.

Diye başını yurdunun hak yoluna koyan yürekli adamsın !...

*

" Bugün Hatay’dan ne haber var?" diye Türk'ün onurunu, şevkini ve azmini yurda ışık gibi yayıp...

*Bir şülasi var ki şem'i canın

Fanusuna sığmaz asumanın

( Hayatı boyunca ıstırap çektikten kıvrandıktan, yandıktan sonra nihayet halktan hakka giden ışıklı yolu bulmuştu, işte aydınlık yolu...)

Mısralardaki coşkunluğu öyle imrenilecek bir güzellikte belirtiyordun ki!...

*

*Uyanmaz uykudan cânân uyanmaz,

Sabah olduğuna güya inanmaz.

Şarkısını içli içli okurdun!... da, acaba o şarkının sözlerini, bizlerin bu gününü düşünerek mi söylerdin Atam?

NE MUTLU ATATÜRK'Ü OLAN MİLLETE....

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.