“Bin yıldan beri bu topraklarda birlikte yaşıyoruz " tezinin siyasi arenadan çıkarılıp bilimsel bir kimliğe kavuşturulmasıdır.

Bir kısım insanlar bir gün çıkar ve çıkıyorlar da "Bu toprakların sahibiyiz, siz gelip bizim ülkemizi zapt etmek suretiyle kültürümüzü ve değerler sistemimizi yıktınız, ülkemize sahip çıktınız" derlerse, bunlara cevaplar olmalıdır.

Nitekim bu tür görüşler siyasi Kürtçülerin günlük sloganlarını teşkil etmektedir. Sanki bir devletleri vardı da veya toprakları vardı da ellerinden aldık. Saçma sapan bilgilerle insanlara saplantı yapıyorlar. Biz bu toprakları Roma'dan aldık, şimdi biraz araştırmalara göz atalım.

İşte Ahlat ve benzeri maddi nesleler bu bakımdan hayati önem kazanır. Bunlar 1071 den sonraki varlığımızın adeta bir tapusu gibidirler, "Mezar taşları, sadece bir milletin yayıldığı ülkelerdeki kültür birliğini ortaya çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda o milletin menşeini de ortaya koyarak hepsine damgasını basar. Onlar şehirlerin tapu senedidir. "

Karamağaralı ailesi, ömürlerinin önemli dönemlerini Ahlat için harcamışlardır. Biraz Beyhan Mağaralı'dan okuyalım Ahlat'ı ;

“Türkiye'nin hatta bütün İslam aleminin en büyük tarihi mezarlığı olduğu" tezini savunuyor. Ona göre, " bu mezar anıtları : Türk sanatının ve kültür tarihinin sekizyüz yıllık belgeleridir.

Bunların benzerlerini Orta Asya'da bulmaktayız. Kültiğin ve Bilge Kağan sitilleri ile Ahlat mezar taşları arasında mahiyet ve ölçüler bakımından yakınlık bulunması ve Evliya Çelebi'nin ( dilleri Çağatayca'ya çalar) demesi; Ahlat halkının Doğu Türkistan'dan gelen oynaklardan meydana geldiğini düşündürür. Anadolu koç ve at heykelleri de, muhteva ve mahiyet bakımından Orta Asya Türk kültürüne bağlanmaktadır. "

Kardeşlerim; Bugün bu yörelerde maddi ve manevi bir Kürt kültüründen söz açmak asla mümkün değildir. Ahlat mezar taşları gibi tarihi kültür anıtlarına denk bir Kürt kültürünü yansıtan kabristan, camii, köprü kemer, anıt, konak, han, kervansaraya da rastlamıyoruz.

Bu gün siyasi Kürtçüler, buralardan kendilerine siyasi rant çıkmayacağını bilmeliler. Her zaman dile getiriyorum; bunlara harcayacağınız zamanınızı tarım, endüstri ekonomik alanlarda bilgilendirme çalışması ve konusunda uzman ihtisas sahiplerini teşvik etmiş olursanız emin olun büyük iyilik yapar, alkışlanacak siyasi bir atılım yaparsınız. Siz de iyi biliyorsunuz ki aklınızdaki hayali fikirlerden bir şey çıkmayacağını..

Gerçekler arşivde kalmamalı!...

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.