Lider'lik denildiği an Atatürk akıllara gelmeli ve de örnek alınmalı...

Lider olmak yürek ve azim ister. Liderlik yapmayı her siyaset adamı beceremez, cesaret edemez, halk önderi olmaktan ülkeyi yönetmekten korkar ve çekimser kalır. Ama mecburiyetten ama ülkenin siyasi demogratif yapısı veya toplum strateji durumundan da olabilir, bu da işin ayrı noktası..

ATATÜRK muharebeler görmüş, askeri deha, Türk savaşçı yeteneği ve toplum mühendisi bir kahraman, gerçek bir LİDER..

Atatürk düzeni, “birey, toplum hak ve devlet” beşlisi üzerinde kurulmuştur. Tabii düzenli ordu da olmak şartıyla...

Atatürk ilkelerinin anlam, kapsam ve amaçlarına tam olarak erişmeyi bir milli ülkü olarak benimsemek ve bunları uygulamaya devam etmek, liderliğe giden bir yoldur.

Millet ve devlet olarak, çağdaş uygarlık düzeyine erişmek için, özel bir yöntem, çaba ve düzenle durmadan, yılmadan, dönmeden çalışmaya teşvik etmek liderliğin gereğidir.

Atatürk değişik konuşmalarında yöneticilere için şu öğütleri dikkat çekicidir.

* Başarılarınızı büyütmeyin, başarısızlıklarınızdan ders alın.

* Şeffaf olun, insanlar ancak o zaman size güvenirler.

* Çalışanları geliştirin ve destekleyin, zekice risk almalarını teşvik edin.

* Çalışanlara düşüncelerini ve tavsiyelerini sorun.

* Her şeyi kendinize mal etmeyin. Çalışanların katkılarını unutmayın.

* Kendinizi de eleştirecek kadar olgun olun.

* Kendinizi kandırabilirsiniz, başkalarını ancak bir süre yanıltabilirsiniz.

* Yanlış adım attığınızı fark ettiğinizde, geri çekilmekten kaçınmayın.

* Hatanızda ısrar etmeyin. Çünkü iş yapan hatasız bir yönetici olmaz.

* Yöneticinin malzemesi insandır. Herkesi en iyi iş yapabileceği yerde kullanın.

Birçok rejimler, şefleriyle birlikte yıkılıp gittiği ve kendi milletlerini felaketlere sürüklediği halde, Atatürk düzeni ve onun ölümsüz önderliği, tarih önünde büyük bir sınavı üstün başarıyla vermiş, iç ve dış saldırılarla tehlikelere çelik kaleler gibi göğüs gererek, Türk milletinin ve insanlığın gerçek sahibi olduğunu ispatlamıştır.

“Ne Mutlu Türküm Diyene” dediği, “Türk, Öğün, Çalış, Güven” öğüdünde bulunduğu zaman, milletine güvendiğini belirttiği kadar, yarattığı düzenin korunması ve başarısını sağlayacak liderlere ihtiyaç duyulacağını da ortaya koymuş olduğudur.

Lider ya da önder; halkını veya çevresini yönetmek için, sorumluluğu, zeka ve bilgiye dayalı karar ve uygulamayı taşıyan kişiye denir. Gerektiğinde aldığı zor kararların ve sonuçlarının arkasında durmasını bilen kişidir..

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.