Bir musibet, bin nasihate bedelmiş.

Büyük can ve mal kaybına sebebiyet veren 17 Ağustos 1999 depreminden alınan ders ile, Afet Yasa ve Yönetmeliği’nde ve İmar Kanunu’nda reform niteliğinde değişiklikler yapıldı.

Bunlardan en önemlisi Yapı Denetim Yasa ve Yönetmeliği ve Kentsel Dönüşüm’dür.

Yapı Denetim Yasa ve Yönetmeliği’nde emeği olan bir mühendis olarak, uzun yıllar Mühendislik mesleğinde edindiğim tecrübem ile Ülkemizde ilk Yapı Denetim şirketini kurup, 19 pilot ilde şubeler açarak, okul ve meslek hayatımda tanıştığım bilgili ve tecrübeli meslektaşlarımla birlikte, bu önemli problemin çözümü için 2000 yılından bu güne kadar hizmet vermeye devam ediyoruz.

İstenilen düzeye erişilmemiş ve yıllarca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yasalarda yaptığı önemli reform niteliğindeki değişikliklerle önemli mesafe kaydedilmiş olsa da, 16 milyon nüfuslu mega-kent’te 600 bin riskli ve hasarlı bina bulunması endişe vericidir. İnsanlar maddi imkânsızlık ve kiralardaki artış nedeni ile ölümü göze alarak riskli binalarda oturmaya devam etmektedirler. Bu nedenle Kentsel Dönüşüm hızlandırılmalıdır. Devlet desteği ve kredi imkânları yeterli olmadığından zaman kaybedilmektedir.

Yeni inşa edilen binalar Yapı Denetim sayesinde depreme dayanıklı inşa edildiğinden, zaman-zaman meydana gelen depremlerde bu binalarda hasar meydana gelmemektedir. Ancak mevcut binalar kendi kendine dahi yıkılabilmektedir. Olması muhtemel bir depremde büyük facialar yaşanacağı kaçınılmaz olduğundan Kentsel Dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gereklidir. Eğer Kentsel Dönüşüne giren binalarda ada bazında imar planlarında değişiklik yapılarak kat adedi arttırılır ve müteahhit için cazibeli hale getirilirse, bu iş hız kazanır. Banka kredileri de daha cazip hale getirilmelidir.

Sadece depremler değil, tabi afetlerin hepsi can ve mal kaybına sebebiyet vermeye devam etmektedir. A.F.A.D. bu konuda başarılı çalışmalar yapmış olsa da yeterli olmamaktadır. Önceki yazılarımda da açıkladığım gibi Tabi Afetler Bakanlığı kurulmalı ve bu bakanlık afet öncesi projeler üretmeli, tedbirler almalı ve insanlarımızı eğitmelidir.

İstanbul Kayaşehir’de inşası düşünülen beşyüzbin konutluk proje vakit kaybedilmeden başlatılmalıdır. Riskli binalarda yaşayanlara bu konutlar uygun koşullarda tahsis olunmalıdır.

Her ne kadar halkımız bu konuda bilinçlenmiş ve yapı denetimli binaları tercih etmiş olsa da, dar gelirli çaresiz insanlarımız riskli binalarda yaşamaya devam etmektedirler. Devletimizin bu insanlara arsa tahsis etmeye karar vermiş olması doğru bir çalışmadır.

HAFTANIN SÖZÜ

Dünden ders çıkarıp, yarınlardan korkmadan, bugünü düşünelim. 

Vakit kaybetmeden bugün ne yapabiliyorsak yapalım.

İşe başlamak için, bugün yarından iyidir.

Tabi afetlerde hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet ve kederli ailelerine sabr-ı cemil niyaz ederiz.

Sağlıcakla kalın.