Kaza ve Kader, İslam Dininin İMAN esasları içerisindedir. Kaza da, Kader de vardır. KADER: bir PLÂNDIR. KAZA ise: Plânın uygulama şeklidir. Aslında, Kaza ve Kaderi iyi bir şekilde anlatabilmek için bir örnekle özetlemek mümkündür.
KADERDE Bolu’dan hareket ederek Çankırı’ya varan kişi, yola devam ederse Samsuna varsın, sağa dönerse TRABZON’A gitsin. Yazılıdır. KAZADA ise, bunlardan sadece biri gerçekleştirir ve bu da oraya ulaşan kişinin talep edişine göre olur. Yani Kaderde olmayan bir şey asla gerçekleşmez. Buraya gidecek olan kimse, hiç bir zaman kullandığı araç ile uzaya gidemez. Toplum içerisinde genel de karmaşık gibi bakılır bu konuya. Oysa Kasten anlamak istemeyenler dışında, hadise son derece basittir. Anlaşılmayan bir tarafı da yoktur.
Bir gün İBRAHİM (a.s) ile NEMRUT tartışırlar. Nemrut İbrahim’e Senin Rabbin kimdir? diye sormuş, O da cevaplamış: “Öldüren ve Dirilten” kimsedir demiş. Nemrut yanına iki kişiyi çağırarak, birini öldürüp, diğerini sağ bırakmış ve şöyle demiş: “Ben de” öldürür ve diriltirim” Aslında Nemrut son derece mantık dışı bir işi, Allah’ın sıfatlarıyla bir tutmaya çalışmış. Böyle bir kafa yapısı, böyle bir muhakeme anlayışı, içerisinde Sadece, KİBRİ taşır. Aslında bir yönüyle de ACZİYETİ.
Nemrut’tan günümüze kadar, yaklaşık 4000 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, bugünkü DİNSİZLERİN (ATEİSTLERİN) kafa yapısında da milimetrik bir DEĞİŞİM, GELİŞME kaydetilmiş değildir. Ateistler bu günkü çağda da aynı MANTIKSIZLIK içerisinde yuvarlanıp durmaktadırlar. Hiç düşünmüyorlar ki; Allah’tan başka kim YAŞATACAK ve ÖLDÜRECEK? Kâinatı içindekilerle birlikte Allah yarattığına göre, elbette bu sıfatları ondan başka kimse kullanamaz.
Buradan hareketle şöyle bir çıkarım da yapmak mümkündür.
Kâinatın ve içerisindekilerin sahibi Allah’ın: DEĞİŞMEZ tabii sosyal ve ekonomik kanunları, yaşatır ve öldürür. Ancak O kanunların içinde yaşamak veya ölmek iradesi insana verilmiştir.
Selam ve Saygılarımla. Günk. Kul. S.