14.asrın son çeyreğinde şimdiki Rusya topraklarında güçlü bir Türk devleti olan Altınorda hüküm sürüyordu. Ona bağlı çok sayıda knezlik (prenslik) vardı. Bunlar Altınorda ile yaptıkları tüm savaşları kaybetmişti. Sonunda Moskova Knezliği birkaç knezlikle birleşerek Altınorda ile savaşa yeltendi. Altınorda bu defa dönemin bir başka güçlü Türk devleti olan Timurlenk'ten (aksak Timur) yardım istedi.

Timurlenk ise bir Türk devleti olarak diğer bir Türk devleti olan Altınorda'ya yardım etmek yerine, bir başka Türk devleti olan Osmanlı'nın üzerine yürüdü.

Osmanlı bu arada Doğu Avrupa'yı fethetmiş, Orta Avrupa kapılarına (Viyana'ya) dayanmıştı. Kanuni Sultan Süleyman'dan çok önce.

Yıldırım Bayezit ister istemez Avrupa'dan dönerek Timurlenk ile savaştı. Savaşı kaybetti. Osmanlı'da 10 yıl süren "Fetret Dönemi" başladı. Osmanlı çok güç ve zaman kaybetti.

Bu arada Moskova Knezliği önderliğinde birleşen knezlikler Altınorda'yı yendi ve bölgede yeni bir güç oldu. Daha sonra Moskova Knezliği diğer knezliklerle birleşerek Rus Çarlığına giden yolu açtı.

Timurlenk sonradan pişmanlığını ifade etmiştir ama iş işten geçmiştir.

Bugün Rusya diye bir devlet varsa, Timurlenk'e en azından bir teşekkür borçludurlar. Ruslar bir başka teşekkürü, şimdiki Rusya topraklarında, tarihte var olan Türk devletlerine borçludur. Çünkü hiç birisi kazandıkları savaşların sonrasında, Stalin'in Kırım Tatarlarına ve Ahıska Türklerine uyguladığı soykırımı uygulamamıştır. Türklerin bu insani davranışı, Rusların bugünkü varlıklarının ana nedeni olmuştur.