FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

ŞİMDİ DEĞİLSE, NE ZAMAN?

Toprak, hava ve su deyip geçmeyin, sürdürülebilir bir yaşam onlarsız mümkün değil. Birkaç gün önce 05 Aralık Dünya Toprak Günü’ydü. Çoğumuz farkına bile varmadık. “Ne olmuş yani?” diyenler oldu. Bu vurdumduymazlık nedeni ile yaşam koşulları günden güne zorlaşıyor.

Bırakın diğer günleri, Dünya Toprak Gününde kendi çevremizde biz ne yaptık?

Gıdaların ve kullandığımız araç ve gereçlerin %90’ını topraktan sağladığımızı hatırımızdan çıkarmamalıyız.

Dünya nüfusu 8 Milyarı aştı. Nüfus her geçen gün artmaya devam ediyor. İnsanların gıda başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarının temininde ciddi zorluklar yaşanmakta.

Toprak, gezegenimizin biyolojik çeşitliliğine ve yeryüzünde yaşayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır.

Toprağın, su ve havanın canlılara faydası saymakla bitmez. Onlar, yaşamın olmazsa olmazlarıdır.

Karasal biyoçeşitliliğin %50’si toprakta yaşar, hayatlarının büyük kısmını toprakta geçirir.

Gıdaların tamamına yakın kısmı neredeyse topraklardan sağlanır. Ancak Dünya topraklarının üçte biri hâlihazırda bozulmuş durumda ve bozulmaya da devam etmektedir.

Toprak bozulması su ve hava kirliliği, küresel gıda güvenliğini ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine (S.K.H.lerine) ulaşılması için büyük bir tehdit oluşturmakta, Dünya’da şu anda en az üç milyar insanın refahını tehlikeye atmaktadır.

F.A.O. yani Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün toprağa ilişkin tespitleri, bu konuyu ciddiye almamıza vesile olmaktadır.

Toprak ve suyun biyoçeşitliliği, şu anda karşı karşıya aldığımız birçok küresel soruna doğa temelli bir çözüm sunmaktadır. Biyoçeşitlilik toprak canlıları arasında sağlıklı gelişim sağlamakta, ancak erozyon, kirlilik, yüzey sızdırmazlığı ve kentleşme nedeni ile sürdürülemez toprak yönetimi uygulamaları nedeni ile biyoçeşitlilik büyük tehlike altındadır.

Toprak, su ve hava göz göre-göre kirlenmekte ve sağlık sorunlarımızı arttırmaktadır. Onların önemini, onları kaybettiğimiz de mi anlayacağız? O zaman, iş işten geçmiş olmasın? Toprağı, suyu ve havayı canımız gibi korumayı, ancak eğitimle öğrenebiliriz. Israrla sınavlar ve diploma, için değil, yaşam için eğitim çok önemlidir.

Sürdürülebilirliği, doğal alanlarda yapılan değişiklikler ve iklim değişikliği etkileriyle 1970’den bu yana doğal hayatta canlı popülasyonu çeşitliliği %60~%70 azaldı. Bir milyondan fazla canlı türünün neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu, denizlerdeki mercanların ilerleyen zamanlarda yok olacağı söylenmektedir.

Toprak ve sudaki organizmalar, yaşamlarını sürdürülebilmek için koordineli bir çaba içinde devamlı çalışarak, toprağa canlılık katmaktadır.

Toprak ve su organizmaları aynı zamanda ilaç kaynaklarıdır ve insan sağlığına faydalı olmaktadırlar. Toprak organizmaları, kirleticileri parçalayarak veya çıkardıkları salgılar ile toprak kirliliğinin giderilmesinde katkıda bulunur. Toprak ve su mikroorganizmaları başta olmak üzere, toprakta karbonun depolanmasını sağlayarak iklim değişikliğine uyum sağlama ve hafifletilmesi konusunda kilit bir rol oynar.

Bütün bu olup bitenleri seyretmenin veya “Eyvah!” demenin ötesinde üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmede neden gecikiyoruz? Bir kısım kişi ve kurumlar bu konuda faydalı çalışmalar yapıyor, ise de toplum olarak yetersiz kalmaktayız. 

Takvimler 28 Nisan 1993'ü gösterdiğinde, Halkalı Hekimbaşı çöplüğü büyük bir gürültüyle patladı. Patlamanın nedeni, çöplükteki metan gazının sıkışmasıydı. Bölgede bulunan çok sayıda ev çöp yığınlarının altında kaldı. O kara gün, faciaya tanık olanların aklından hiç çıkmıyor.

Benim iş muhitimin bulunduğu bölgede bir zamanlar Halkalı Çöplüğü başta olmak üzere kirli atıklar Küçükçekmece ve Büyükçekmece göllerini ve toprağı kirletmekteydi. TRAKYA GRUBU olarak Nükleer Araştırma Merkezi yetkilerinden yardım alarak düzenlediğimiz toplantılar, zamanın yöneticilerini harekete geçirerek İstanbul’un çöp sorununu çözerek toprağın ve göllerin kirliliğine önemli ölçüde mani oldular. Bu toplantılarımıza konuşmacı ve davetli olarak katılan bilim insanlarımıza, iş adamlarımıza ve duyarlı insanlara teşekkür ediyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

T.V. ve basında geniş yankı uyandıran TRAKYA GRUBU’nun bu toplantısına destek veren zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a, ilk Çevre Bakanımız Ali Talip ÖZDEMİR’e, kıymetli işadamı rahmetli Üzeyir GARİH’e, Nükleer Araştırma Merkezi kıymetli yöneticilerinden Sayın B. Gül GÖKTEPE’ye ve tüm davetlilere grubumuz adına teşekkürleri bir borç biliriz.

5 ARALIK DÜNYA TOPRAK GÜNÜ KUTLU OLSUN

Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras beton yığınları değil, her şeyden önce yaşanabilir bir doğa olmalıdır.

Toprağı, suyu ve havayı kirlettiğimizde, geriye dönüşün mümkün olmayacağını, okulda değilse nerede, şimdi değilse ne zaman öğreneceğiz?

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi