Sevgili dostlar, bundan 140 yıl önce vatan için canını feda etmenin ne demek olduğunu bize öğreten 78.000 kahraman neferin, düşmanla ve doğayla olan amansız mücadelesine tarihin tanıklık ettiği günler, halen başta Milli Savunma Bakanlıkları olmak üzere konuyla ilgili pek çok kuruluşun arşivlerinde yer bulmaktadır.

Bosna, Hersek, Bulgaristan, Sırbistan’da meydana gelen olayların bahanesiyle Balkan devletlerinin hamisi konumunu üstlenen Rusya, 24. Nisan. 1877’ de Kırım Livadya Sarayı’nda bizzat Çar II. Aleksander tarafından yapılan toplantının ardından Osmanlı İmparatorluğu’na savaş açmıştı.

Rus’ların Trakya’da Tuna Cephesi’nde, Ziştovi ve Niğbolu Muharebelerini kazanmasının ardından, Şıpka Geçidi’nde ve tarihe geçen kahramanlık destanlarının arasında yerini alan Plevne savunmasının ve Flibe’nin düşmesinin ardından Trakya’da ve yine Rusların Kars’ı almasıyla Doğu Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin yenilgisiyle sonuçlanmış en geniş çaplı savaşlardan birisi olmak özelliğini korumaktadır..

Trakya Cephesi’ndeki bu yenilginin en acı sonuçlarından birisi; 250.000 vatandaşımızın ölümüyle birlikte, 1.250.000 vatandaşımızın Tuna boylarından İstanbul – Edirne’ye çetin şartalar altında göçüyle ve göç sırasında yaşanılan felaketlerle ilgili olmasıdır. Bu konu yazımızda ayrı bir bölüm teşkil ettiğinden şimdilik burada değinilmeyecektir.

Değerli okurlar, yalnızca bu kadarla bitmiyordu. Aynı savaş 36 yıl sonra bu kez her birinde ayrı ayrı tespit edemediğimiz kim bilir hangisini hayatının baharında bu dünyadan koparıp alan 78.000 Mehmetçiğin ölümüyle sonuçlanan başka bir felaketin hazin hikayesine dönüşmüştü.

15-20 Aralık 1914 tarihlerinde Rusların elindeki Kars’ı geri almak için Enver Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusunun Allahuekber Dağlarını aşarak Rus Ordusunu arkadan kuşatmak düşüncesi birkaç günde onbinlerce askerin – 35 C soğuktan donarak ölmesiyle sonuçlandı.

O günlere ait tutulan günlükler ve tutanaklarda detaylarla ilgili çarpıcı sonuçlar ayrı birer bilgi, belge ve ibret vesikası olarak  bazı anlatımlar sunmaktadır.

Bunlardan bazılarında tüfeğiyle nişan aldığı halde tetiğe bile dokunamadan donup ölenleri, hatta ayakta olduğu halde kımıldayamadan heykel gibi kalanlar anlatılmaktadır.

Rus birlikleri de bu savaşta 32.000 askerini kaybetti.

Değerli okurlar başlangıç sebep ve sonuçlarıyla yaklaşık 36 yıllık zamana yayılan bu dramatik süreçte  ne Türkiye Trakya’yı kurtarabildi ne de Rusya Kars’ı alabildi.

O dönemi yaşayanların bugün hiçbirisi hayatta değil. Her kim olursa olsun, her ne görevde olursa olsun şehit ya da gazi hepsine Allah’tan rahmet olsun, hepsine selam olsun.

Esen kalın.