Sevgili dostlar, haber, muhabir, muhbir hepsi aynı kökten türeyen ve haber almak, haber vermek eylemlerini ifade eden kelimeler olarak aynı zamanda bir gazetecinin görevlerini oluşturur.

Dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir olay, gazetecinin ilgi noktası ve kendine göre çalışma tekniklerini uyguladığı alanlardır. Olayın izlenmesi anında bazen saniyelerle ölçülebilen öylesine ses, video, fotoğraf kareleri vardır ki değil bir insan, bütün bir toplumu, bir ülkeyi veya siyasal yapıyı alt üst edebilir..

Nguyen Van Lem, Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi Örgütü mensubuydu ( Kuzey Vietnam ). 1968 yılındaki Tet saldırısı sırasında Saygon’da yakalanmış ve hemen o anda Vietnam Cumhuriyeti Ulusal Polisi olan General Nguyen Ngoc Loan tarafından elleri bağlı olduğu halde, yakın mesafeden başından vurularak infaz edildiğinde, işlemiş olduğu savaş suçunu AP ( Associted Press ) haber muhabiri Eddie Adams ve NBC ( National Broadcasting Company ) kameramanı Vo Suu’nun kaydettiğinin farkında değildi. Söz konusu fotoğrafın 1969 Yılı Pulitzer Ödülü’nü kazanması elbette çok önemliydi ancak, bundan daha önemli olanı bütün dünyada savaş karşıtlığını harekete geçirmesiyle birlikte, ABD’nin Güney Vietnam’dan desteğini çekerek yenilmesine ve savaşın sona ermesine yol açmış olmasıdır. ABD’nin 60.000 askerinin hayatını kaybettiği 1963 – 1973 yılları arasında on yıl süren savaşın sona ermesi ve yeni bir devletin kurularak hayata geçmesi yalnızca bir fotoğraf karesiyle mümkün olabilmişti.

07.Ekim.2023 tarihinde başlayan İsrail – Filistin savaşında son veriler ışığında 97 gazetecinin öldüğü bildirilmektedir. Bu sayının 6 yıl süren 2. Dünya Savaşında ( 69 ) ve 20 yıl süren Vietnam Savaşında ( 63 ) ölen gazeteci sayısının çok üzerinde olduğunu belirtelim.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail – Filistin Savaşını seyretmekle yetinen Dünya devletlerine örnek bir adımla Hollanda’nın Lahey Kentinde bulunan Lahey Adalet Divanı’na İsrail’in katliam yaparak savaş suçu işlediği gerekçesiyle başvurusu sonucunda dava açıldı.

Davanın mahkeme tarafından kabul edilmemesi, İsrail’in bir daha böyle bir suçtan yargılanamayacağı anlamına geliyordu. Ancak mahkeme davayı kabul ederek “İhtiyati Tedbir Kararı “ verdi.

İhtiyati Tedbir Kararı bir çok anlam ve tedbirleri içermekle birlikte nihai karar verilinceye kadar İsrail tarafından alınması gereken önlemleri dikte etmektedir.

Değerli okurlar, bu önlemlerin içinde öyle bir madde var ki yazımızın başından beri anlatmaya çalıştığımız gazetecilerin bu olaydaki rolünü açıkça ortaya koymakta.

Geçici Önlemler Madde 5 : İsrail bir soykırım davasında kullanılabilecek kanıtların yok edilmesini önlenmelidir.

Bir savaş ortamında, gazetecilerin hayati tehlike içeren operasyon ve eylemlerde korunup gözetilmesi uluslar arası basın kurallarında belirtiliyorken, ölen gazetecilerin hemen tamamının İsrail’in hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan fütursuzca gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda hayatını kaybettiği Lahey Adalet Divanı’nın gözünden kaçmamış !

Böylesi belge, kayıt ve kanıtlar, açıklanması yıllar boyu yasak veya kısıtlı olan silahlı kuvvetler foto - film birimlerinin dışında, ancak ve ancak o sırada görevli gazetecilerin elinde olabiliyorsa ki öyledir, “ O halde gazetecileri öldürmeyin “ diyor.

Yine İsrail’e ayrıca ;

Geçici Önlemler Madde 1: “ Soykırım olarak değerlendirilebilecek eylemleri önlemek için bütün tedbirleri al, bedensel zarar verme, doğumları engelleme. “

Ve,

Geçici Önlemler Madde 6: “ Bu İhtiyari Tedbir Kararının verilmesinden itibaren bir ay içinde mahkemeye bir rapor sun. “ diyor !..

Yani İsrail’e “ Hey kendine gel “ diyor..

“ Kendine gelmezsen ben seni kendine getireceğim. “ diyor.

Esen kalın.