" Dil Ağzımda annemin sütüdür "

Y. Kemal Beyatlı

Özbekistan ve Katar Arasında Eğitim İşbirliği: Öğrenci Kontenjanları ve İlmi Projeler.

Katar üniversitelerinde Özbek öğrenciler için kontenjan tahsis edilmesi ve bu kontenjanların artırılması, Katar ve Özbekistan okul ve yükseköğretim kurumları arasında değişim programları, çift diploma ve bilimsel projelerin, araştırmaların düzenlenmesi gibi konular tartışıldı.

Ayrıca, Katar Eğitim Bakanı, ortaokul öğrencileri arasında karşılıklı değişim programlarının bir parçası olabileceğini belirtti. Nisan ayında Katarlı bir okul grubunun Taşkent ve Semerkant'a gezi düzenlemesi gibi projeler, Katar tarafından başarılı bir şekilde uygulandığına dair vurgulanarak, bu tür projelerin sürekli ve karşılıklı olarak uygulanabileceği belirtildi.

----------------------------------------------------------------------

" İnsanın yarısı yüreği ise, öteki yarısı dilidir."

Kardeşimler , değerli büyüklerim, yine günlerce tereddüt ettiğim, yukarıda yazılan sakıncalı duyumu aldım, Katar, Özbekistan ile eğitim, öğrenci takası ve öğretim programları ile ilk adımını attı. Bizim yapacağımız, Rahmetli Gaspıralı'nın dediği gibi, işte birlik, alfabede birlik, savaşta ve barışta birlik konularını bizden olmayanlar yapıyor da ona yanıyorum..

Mırza beyi bu konuda uyarması, Sayın Cumhurbaşkanımıza düşüyor. Batı ve Arap dünyası sağ gösterip sol vuruyor.. Bizimkiler ise Filistin ile ilgileneceği kadar, birazda Türki Cumhuriyetler Ata topraklarımızla ilgilenseler bu durumlara kimse cesaret edemezdi..

Rahmetli Türkeş'in sözü : "Eğer Türklüğü bırakır da İslamiyet ile Ata topraklarımıza girerseniz, orayı İran ve Arabistan’a kaptırırsınız. Aman dikkat edin " demişti. İşte bu ileri görüşün ipuçları ortaya çıkıyor..

Tarikatlar, Cemaatler, Akabinde Katar, Arabistan, Amerika ve Avrupa..

Nerede bu Türkçü Siyasiler, Dernekler, Ocaklar, Devlet yetkilileri...Ne olacak bizim TURAN idealimiz?...

Katar ve Arap dünyası ile mi Turan'a gideceğiz, Irkımız olan Türkçülüğü bırakıp, ümmetçiliğe mi yöneleceğiz ?.

ATATÜRK şöyle uyarmıştı :

" Bu gün Sovyetler dostumuzdur, fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, Avusturya- Macaristan gibi parçalanabilir ufalabilir. Bu gün elinde bulundurduğu milletler avuçlarından kaçabilirler.

Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır ? Manevi köprülerini sağlam tutarak. DİL BİR KÖPRÜDÜR, İnanç bir köprüdür, Tarih bir köprüdür.

Onların bize yaklaşmalarını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli. Tarih bağı kurmak gerekir. Folklor bağı kurmak gerekir. Ortak bir mazi yaratma peşindeyiz.

Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz."

Değerli Yeni Gün okurları, Türki Cumhuriyetlerini yeni doğan Türk çocukları olarak görüyorum, kim hangi dilde bunlara yaklaşırsa onların tahakkümü altına girer, öyle ki birde para varsa çık çıkabilirsen işin içinden..

Şimdi kardeşlerimiz ile dil köprüsü Katar veya başka ülkeler değil, biz kurmalıyız ve ırk bağı, gönül köprüsünde hızlı hareket etmeliyiz...

Rahmetli Ümit Yaşar'ın yazdığı bir taşlama ile bu yazıya ivme katalım..

Veriliyor her yerde, hız geriye geriye,

Herkes ileri gitsin biz geriye geriye.

Uygarlık neyimize, şeriat gerek bize,

Ne oldu DİLİMİZE, söz geriye geriye.

Kır atlara binelim, oturup dövünelim,

Bırakın dönelim, tez geriye geriye.

Ne uyarma, ne sitem, gerici cümle âlem,

Nazlanma sen de kalem, yaz geriye geriye.

O bir takım adamlar, geri kılmış karar,

Sen istediğin kadar, kız geriye geriye.

Şairim, hiç yılma sen, neler oluyor bilsen,

Ne yazıp ne söylesen az geriye geriye..

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.