ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

TEŞEKKÜRLER ARDA!

Moral açısından Fenerbahçe adına tamam mı yoksa devam mı karşılaşmasıydı. Jesus neşteri vurmuş kadroyu değiştirmişti. Uzun zaman sonra rotasyona dönmüştü Portekizli teknik adam. Herşeyi anlamıştım ama Demirspor'dan gelen Samet'in ilk onbire çıkmasını anlayamamıştım henüz 2-3 günlük antrenmandan sonra. Yoksa Türk spor ahalisinin farkedemedigi Liverpool'un stoperi Virgil van Dijk ya da City'li savunmacı Nathan Ake mi kaçmıştı oyuncunu içine?

Fenerbahçe adına tatsız bir ilk yarı izledik. Valencia'nın kurnazlığı olmasa, Altay iki mutlak Antep pozisyonda çeviklik göstermese vah ki vahdı Fenerbahçe'nin durumu. Bu arada Ferdi'ye parantez mi açmalı, koca bir paragraf mı yazmalı bilemedim ama helal olsun deyip alkışlamalı genç oyuncuyu. Yine ileri geri çalıştı. Devre biterken Markovic'in ortasında Figueiredo'nun hemen yanında bitmesi, olası bir beraberlik sayısını önledi. Fenerbahçe erken ikinci bir gol bulamazsa işinin hiç de kolay olmadığı bir ikinci perde bekliyor olacak sarı lacivertlileri. Devre bittiğinde gördük ki çubukluyu taşıyan oyuncular sahaya 11 futbolcu olarak çıksalarda Fenerbahçelilik ruhunun ne anlama geldiğinin farkına onca zamandır varamadıkları için ruhsuzlar ordusu olarak tesadüf bir golle soyunma odasına gittiler. Kimbilir belki de Valencia bile umudunu kesmişti takımından ki attığı golden sonra sevinemedi! 

HOCA ÇOK FORMSUZ

Erken ikinci gol derken, erken golü ağlarında gördü Fenerbahçe. İkinci yarı az da olsa kımıldadılar fakat Arda olmasaydı Fenerbahçe maçı döndüremeyecekti. Başta Jesus olmak üzere tüm takım ve Fenerbahçe’ye gönül verenler Sagal'a teşekkür etmeliler. Şilili oyuncu rakibine resmen "Maçı sen kazan" dedi.

Fenerbahçe eksik rakibine karşı baskı kurmuştu dakikalar ilerledikçe ama Arao-Crespo ikilisi ile orta saha verimsiz çalışıyordu. Zajc ya da Arda'dan en azından birisinin acil koduyla oyuna girmesi gerekiyordu. İkisini de oyuna almadı Jesus. Futbolcular formsuzdu ancak kenarda Portekizli de vasatın altındaydı! Oyunu eskisi gibi okuyamıyor maça kendini veremiyor gibiydi. Arda'yı ancak 81'de hatırlayabildi hoca. Arda orta sahada orkestra şefi gibiydi. Yerden havadan aldı verdi, oynadı oynattı. Takımına ivme kazandırdı. Artık daha önceleri oyuna girip daha fazla süreler almalı. Arda güçsüz! Arda icin genellikle ortaya konan tez bu. Peki Ferdi çok mu güçlü? O da hem genç hem de fizik açısından kısmen zayıf. Ama aklıyla oynuyor Ferdi. Keza Arda da aklını kullanarak oynayan bir oyuncu. O zaman Arda'nın sahne alma zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Şu koca klüpde Jesus'un kulağına; "Arda'yı daha fazla süre oynat" diyecek bir babayiğit yok mu?

Gecenin Notu: Dünya Kupası arasında takıma ve teknik kadroya ne olduysa bunu bulup ortaya çıkarmak zorunda yönetim. Ara öncesi takımla, şimdilerde izlediğimiz takım arasında devasa farklar var. Kimin ne derdi varsa çıkıp konuşmalı. Ya da negatif anlamdaki bu büyük değişim nasıl olduysa birileri bu durumu Fenerbahçe taraftarına açıklamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ASIM ÇALIK Arşivi