Çağdaş Atan her ne kadar yeni nesil bir teknik adam olsada, Başakşehir ancak defans yapmayı tercih etmişti Fenerbahçe'ye karşı. Tesadüfen buldukları bir pozisyon dışında, ilk yarıda başka bir fırsatı olmadığı gibi, herhangi bir atak girişimi de olmadı.

Fenerbahçe önde pres yapan ve bu baskıyı sürekli yapan bir hüviyetteydi ilk yarıda. Ağır bir üstünlükleri vardı ev sahibine fakat gol gelmiyordu bir türlü. Kış boyu çalışan bir karınca gibi çalıştılar, oyunu kenarlara doğru hep genislettiler ama bal yapamayan arı gibiydiler. Tadic ve Dzeko fırsatlar buldular ancak skoru getiremediler maalesef.

Dzeko'yu takdir etmeyen hiçbir futbol otoritesi ve hiçbir futbol sevdalısı yoktur sanırım. Edin'den istenen ve beklenen özellikle gol yapması ve ceza alanı içinde arkadaslarına asistler hazırlamasıdır yaptığı işin doğasına uygun olarak.

Kafamdaki soru şu; Acaba İsmail Kartal, 37 yaşındaki santraforuna koşucu bir santrfor modeli mi çiziyor maçlar öncesinde yoksa bu tarz bir oyunu Dzeko mu oynamak istiyor? Edin Dzeko'nun ne kenarlara gidip orta yapmasına gerek var, ne de oyunun bazı anlarında orta sahaya kadar gelip topu hızlıca ileri doğru koşturmasına gerek var. Belki güzel ve doğru bir iş yapıyor ama bu son derece gereksiz. Edin'in ceza alanı içine konsantre olması ve kutunun dışında kendisini fuzuli yere yormaması gerekiyor.

Ev sahibi eksik kalsa da Fenerbahçe'nin maçı kazanmasi hiç de kolay olmayacak gibi gözüküyordu ilk yarının sonunda. Uzatmalarda gelen Dzeko ve Serdar imzalı iki şut karşılaşmayı kazanmanın anahtarı olabilirdi ikinci yarı adına. Fenerbahçe'nin golü etkili bir suttan gelebilirdi sanki.

SİZCE TADİC FORMAYI HAK EDİYOR MU?

Bir eksik kalan Başakşehir'in genç teknik adamının oyuna damga vurduğu an mücadelenin 60. dakikasıydı. Keny'yi oyuna alarak hem kontrayla rakibine sürpriz tehditler yapmak istedi, hem de 24 yaşındaki genç oyuncusunun 1.86'lık boyundan faydalanmak istedi rakibin duran toplarında etkili olma ihtimaline karşı.

Peki İsmail hoca ne yaptı? Batshuayi ile çift forvete dönerek doğru bir tercih yaptı ama aynı isabetli kararı Tadic konusunda veremedi ne yazık ki! İrfan Can Kahveci Gaziantep'te gol atmış, Samsunspor'a karşı skor üretmişken hem de bunu üst üste iki hafta yapmışken, Tadic'den kat be kat daha formdayken, Tadic'in oyunda kalıp İrfan'ın oyundan çıkması akıllara zarar bir değişiklikdi.

İrfan Can oyundan çıktıktan sonra Tadic sadece tek orda yapabildi, bir kere dahi sol kanatla adam eksiltip meşin yuvarlağı rakip ceza alanına servis edemedi! Fenerbahçe Pazar günü Ankaragücüyle oynayacak. Tadic kulübeye geçmeli, Cengiz ve İrfan kanatları almalılar.

Gecenin Notu 1: Ferdi Kadıoğlu. Fenerbahçe'nin yeni Duracell'i. Hatırlıyorsunuz değil mi? Bu lakap Liverpool taraftarlarının Dirk Kuyt'a verdiği bir isimdi. Bu çocuk kalbini ve aklını sahaya koyarak oynuyor takımı adına. Yönetim ikna etmeli. Ömür boyu imza atsınlar. Genç oyuncuyu da takımın kaptanı yapsınlar.

Gecenin Notu 2: Fenerbahçe'de bir zamanlar Alex de Souza fırtınası vardı. Koşardı koşmazdı, koşmasına gerek yoktu filan derken Fenerbahçe tarihine imzasını attı Brezilyalı oyuncu. Alex gol atar ve gol attırırdı oynadığı dönemde. Dolayısıyla koşmasına gerek yoktu. Alex az koşar ama faydalı koşu yapardı. Bence, hem Tadic hem de Dzeko aynı anda bu takıma lüks. Tadic bu haliyle, bu yorgun haliyle, bu yavaş haliyle, bu orta yapamayan haliyle ve bu çalım atamayan haliyle bir kaç maç dinlendirilmeli. Sola Cengiz, sağa İrfan şu an ki en doğru tercihler olacaktır.