Reis Gıda 22 Mart Dünya Su Günü'ne dikkat çekti

Reis Gıda 22 Mart Dünya Su Günü'ne dikkat çekti
Birleşmiş Milletlerin suyun önemini vurgulayarak, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması amacıyla ilan ettiği ' 22 Mart Dünya Su Günü' bu sene 26.yaşını kutluyor. Küresel iklim değişikliğine karşı gerçekleştirdiği çalışmalar ile öne çıkan Reis Gıda, Dünya Su Günü'nde suyu tasarruflu kullanmaya davet ediyor.
İklim değişikliği, başta toprak ve su varlıkları olmak üzere tüm doğal kaynaklara geri dönülmez zararlar veriyor. Türkiye Akdeniz Havzası’nda yer almasından dolayı iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.
 
Tarım alanlarının geleceği için su tasarrufu
Küresel iklim değişikliği konusunda çalışmalar yürüten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, TMOBB Çevre Mühendisleri Odası’nın verilerine dikkat çekerek şunları belirtti; “Türkiye Çevre Raporu’na göre Türkiye’deki yüzey sularının, derelerin ve göllerin yüzde 79’unda kirlilik var. TÜİK verilerine göre; Türkiye’nin nüfusunun 2040 yılında 100 milyonu geçeceği öngörülüyor. Endüstride, zirai alanlarda ve hanelerde suya olan talep her geçen gün artıyor. Bu talebin karşılanabilmesi için suyun hanelere en az kayıpla ulaştırılması gerekiyor ve tasarruflu kullanım, suyun geri kazanımı, zirai alanlarda damlama sulamanın yaygınlaştırılması gibi önlemlerin alınması gerekiyor” diyerek sözlerine devam etti. Tarım alanlarının yüzde 80’inin yağışa bağlı sulandığını aktaran Mehmet Reis, bu bölgelerde iklim değişiminin daha fazla hissedildiğini söylüyor.
 
Yaşanılabilir bir dünya için iklim değişikliğine dikkat
İklim değişikliğinin etkisiyle doğal kaynakların azaldığını ve biyo-çeşitliliğin yok olduğunu vurgulayan Mehmet Reis, “Karadeniz’de 161 balık türünden 59’unun nesli tükendi. Jeolojik miras olarak nitelendirilen göllerimizin son 50 yılda yüzde 40’ı kurudu, bazıları ise kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Geçmişte manzarasıyla kendine hayran bırakan Konya’daki Meke gölü artık bir bataklık görüntüsüne sahip” dedi.
 
Doğal Hayatı Koruma Vakfı Raporu verilerinden de bahseden Reis, “Her yıl denizlerimize karışan plastik atık miktarı yaklaşık 8 milyon ton. Büyük boyutlu plastik atıkların yanı sıra 5 milimetreden küçük plastikler daha büyük tehlike saçıyor. Deniz canlıları tarafından yutularak sindirilen bu parçalar besin zinciri içinde insanlara kadar ulaşarak ciddi sağlık riski yaratıyor. Denize atılan sigara izmariti 5 yıl, plastik torba 20 yıl, plastik bardak 50 yıl, misina ise 600 yıl çözülmeden doğada kalıyor. Türkiye’de azalan yağışlar ve artan sıcaklıkların sonucuna bağlı olarak, kuraklıkların sık sık ve uzun dönemlerde yaşanması tarım, sanayi, turizm ve enerji başta olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkileyecektir” dedi.
 
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2 milyar insanın içme suyu olarak kirli suları kullanmak zorunda kaldığını belirten Mehmet Reis, “Ekosistemin sürdürülebilirliği için iklim değişikliği konusu ciddiye alınmalı. Sürdürülebilir bir gelecek için; açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu, korkulardan ve kaygılardan uzak, insanların doğduğu topraklarda yaşayabildiği, güvenli gıdaya ve temiz suya erişebildiği, çocukların yeterli beslenebildiği, sağlıklı büyüdükleri barış içinde bir dünya için hepimizin imece usulüyle çalışması gerekiyor. Ben özellikle şunu söylüyorum önce tohumlarımıza ve toprağımıza sahip çıkalım, koruyalım, sularımızı kirletmeyelim ve tasarruflu kullanalım” dedi.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.