'Karagöz-Hacivat, dünyada saygı duyulan önemli bir sanattır'

'Karagöz-Hacivat, dünyada saygı duyulan önemli bir sanattır'
Karagöz Derneği Başkanı Ergün, 'Karagöz, her zaman unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olarak görülüyor ama aslında Karagöz-Hacivat, dünyanın birçok yerinde birçok farklı insan tarafından tanınan ve saygı duyulan önemli bir sanattır.' dedi.

Karagöz Derneği Başkanı Enis Ergün,  yaptığı açıklamada, 2003"te tiyatro oyuncusu olmak amacıyla başladığı eğitim kurumunun, Batı tiyatrosundan ziyade geleneksel Türk tiyatrosundan orta oyunu, köy seyirlik ve meddah oyunları gibi alanlarda eğitim verdiğini belirterek, Karagöz-Hacivat ile olan yolculuğuna böylece başladığını, atölye çalışmasından, hayal perdesine kadar devam eden süreçte sanatın inceliklerini öğrenip, öğrencilerine aktardığını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNESCO"nun Karagöz oyununa ilişkin, "Somut olmayan kültürel miras" tanımlamasının önemli olduğunu anımsatan Ergün, "Bize, "Siz, somut olmayan kültürel miras taşıyıcısısınız." diyorlar. Bu miras, perdeyi sadece İstanbul, İzmir ve Ankara"da kurarak taşınmaz. Bu nedenle öğretmen, Devlet Şehir Tiyatrosu oyuncuları ve Karagöz sanatçılarından oluşan geniş bir kesimle dernek kurma gereği hissederek, "Bir dernek kuralım ve ilk amacımız hiçbir zaman para kazanmak olmasın, kültürel mirasın insanlara ulaşması olsun." dedik ve Karagöz Derneği"ni kurduk." şeklinde konuştu.

Ergün, böylece Karagöz Derneği"ni kurduklarını, "Milli kültür seferberliği" pusulasıyla 2018"de İstanbul"un ardından Mersin"de gerçekleştirdikleri festivalde, 50 bin üzerinde seyirciye ulaştıklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün bunlar gerçekten çok küçük adımlar çünkü bizim 81 ile ulaşmamız gerekiyor. Şırnak"ın, Mardin"in ve Edirne"nin köylerindeki çocuklarının da Karagöz"e ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Kapıları çalmaya devam ediyoruz, inşallah o kapılar kültür için açılır ve Karagöz-Hacivat insanlarımızla buluşur. Karagöz, her zaman unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olarak görülüyor ama aslında Karagöz, dünyanın birçok yerinde birçok farklı insan tarafından tanınan ve saygı duyulan önemli bir sanattır. Karagöz"ün Osmanlı mirasından kaynaklı olarak, Osmanlı zamanında haritasının içerisinde olan birçok ülkede de versiyonları üretilmiş. Bugün Suriye"de savaş var ama Suriye"de de Karagöz yaşıyordu, Mısır"da da yaşıyor. "Argoz", "Karagosiz" veya farklı isimlerle karşımıza çıkan Karagöz"ün örnekleriyle karşılaşabiliyoruz. Karagöz, kendi içinden çok fazla kültüre yansımış, oralarda da tohumlar atmış ve bugün de devam ederek büyüyor. Bu sanat, bugün hem ülkemizin içerisinde hem dünyada sahip çıkılmayı bekliyor."

Karagöz"ün, "gölge oyunu" olarak bilinmesine rağmen tam olarak gölge oyunu olmadığını ifade eden Ergün, "Gölge oyunu, kullandığınız materyalin ışık geçirmemesi üzerine dayalı bir oyundur. Ancak Karagöz tam olarak bir gölge oyunu değildir çünkü biz Karagöz"ü şeffaf derilerden yapıyoruz. Genelde dana veya deve derisi kullanıyoruz. Bu deriler transparan, şeffaf derilerdir. Özel bıçaklarımızla nevregan delikleri açıyoruz ve delikler ışık hatlarımızı oluşturuyor. Böylece içinden ışıklar geçiyor ve seyirci tasvirin genel hatlarını görmüş oluyor. Daha sonra hazır alınıp-satılan veya bitkilerden yapmış olduğumuz boyalarla boyayıp, delmiş olduğumuz hatların üzerine siyah mürekkeple kontörünü çekiyor, düğmelerle birlikte birleştiriyoruz. Sonra figürlerimiz, hayal perdesinde oynatılmaya hazır hale geliyor." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.