'Kalp en büyük hazzı ve mutluluğu Allahı bilmekte bulur'

'Kalp en büyük hazzı ve mutluluğu Allahı bilmekte bulur'
Prof. Dr. Noor 'Nihai bilginin kaynağı Allah olduğu için, kalp en büyük hazzı ve mutluluğu Allah'ı bilmekte bulur. Bu nedenle bazı alimler Allah'ı sevme özelliğini insanın Allah'ı bilme yoluyla elde edebileceği en yüksek erdem olarak görürler.' dedi.

İbn Haldun Üniversitesi (İHU) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Noraini Noor, bilginin ne kadar büyük ve yüce ise kalbin edindiği hazzın da o kadar arttığını belirterek, "Nihai bilginin kaynağı Allah olduğu için, kalp en büyük hazzı ve mutluluğu Allah"ı bilmekte bulur. Bu nedenle bazı alimler Allah"ı sevme özelliğini insanın Allah"ı bilme yoluyla elde edebileceği en yüksek erdem olarak görürler ve bu erdem, ruhun veya kalbin ulaşabileceği en yüce makamdır." dedi.

İstanbul Müftülüğü, Erciyes Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) iş birliğiyle "Kalp, nefs ve ruh" temasıyla düzenlenen 6. Uluslararası Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu, Osmanlı Arşivleri Kongre Salonunda devam etti.

Prof. Dr. Noor, burada yaptığı konuşmada Batı"da mutluluğun tarifinin iyi bir yaşam arayışı olduğunu ifade ederek, "Modern bilim, aydınlanma ve kiliseden empoze edilen dini doktrinden özgürleşme yani bağımsız düşünce, insanın doğasına dair rasyonelliğe dayanan yeni bir anlayış ve mekanik dünya görüşüdür. Mutluluğa dair erken dönem yaklaşımlarında değişim hazza odaklanma olarak gelişir ve artık erdemlilikten bahsedilmez. Bentham"ın faydacılık anlayışı, mutluluğa hedonist açıdan bakmaktır ve temelde insanları motive eden haz ve acı vardır. Mutluluğa ulaşmanın yolu ise hazzı arttırmak, acıyı ve çile çekmeyi azaltmak olarak karşımıza çıkar." dedi.

1700"lü yılların ortalarında demokrasinin ve romantik akımın yükselişiyle birlikte sıradan insanlara kendi hayatları üzerinde karar verme gücü veren bir yönetim sisteminde mutluluğu aramanın bir hak olarak görülmesi ve kişisel tercih olarak bireysellik, duygu, sevgi, aşk gibi duygularla karşılaşıldığını dile getiren Noor, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"20. yüzyılda Freud"un bilinçaltı kavramında hümanist teorilere baktığımız zaman iki yaklaşım görürüz. Bunların birincisi antik-kadim yaklaşım diğeri ise modern yaklaşımdır. Ancak mutluluğa İslami bakış açısından yaklaştığımız zaman insanın varoluş nedeni Allah"a ibadet etmektir ve ibadetin en yüce formu da Allah"ı bilmektir. Bu bilgi, Allah"a imana ve sonuçta bu dünyada ve ahirette daha yüksek derecede erdem ve mutluluğa ulaşmaya yol açar. Dolayısıyla kalıcı mutluluğun kaynağı Allah"ı bilmektir (marifet). Gazali, bir şeyin mutluluğunun, onun hazzı ve kolaylığı bulduğu şeyde olduğunu ve kalbin ya da nefsin mutluluğunun yaratıldığı şeyde, yani nihai gerçeğin bilgisinde olduğunu belirtmiştir. Bilgi ne kadar büyük ve yüce ise, kalbin edindiği haz da o kadar artar. Nihai bilginin kaynağı Allah olduğu için, kalp en büyük hazzı ve mutluluğu Allahı bilmekte bulur. Bu nedenle bazı alimler Allah"ı sevme özelliğini insanın Allah"ı bilme yoluyla elde edebileceği en yüksek erdem olarak görürler ve bu erdem, ruhun veya kalbin ulaşabileceği en yüce makamdır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.