Çağatay'ın Kamerası

Çağatay'ın Kamerası
Türk polisiyesinin önemli isimlerinden Armağan Tunaboylu, Çağatay Yaşmut'un Oğlak yayınlarından çıkan yeni kitabı moda cinayetleri için yazdı.
Çağatay Yaşmut’un elinde kalem ya da klavye yerine bir kamera var. Kamerasıyla Moda’dan başlayarak, Kadıköy Çarşı’ya iniyor, oradan Göztepe, Bostancı dolaşıyor. Çağatay buraları çok iyi biliyor, okuduğu, yaşadığı, kafelerinde çalıştığı yerler. Bilmediği yerlerde gezerken utangaç bir tavırla başını öne eğip göz teması kurmadan oradan uzaklaşmanın yolunu arıyor. Ya da bir tarikatın dergâhına girmesi gerekiyorsa, kamerasını gizlice bahçe duvarının dikenli tellerinin arasında tutuyor. Moda Cinayetleri, Çağatay Yaşmut’un beşinci Başkomiser Galip romanı (bir de öykü kitabı var, bundan önce). Moda Cinayetleri’nin hemen başında kamera jeoloji profesörü Aziz Aksoy’un peşine takılır. Profesör genç ve güzel karısını mutlu etmek için aldığı tek taş cebinde Kadıköy Çarşıda alışveriş yaptıktan sonra evine gelir. Evde onu bekleyen genç ve güzel karısı değil kiralık bir katildir. Aziz susturuculu tabancadan çıkan kurşunlarla ölür. Katil onu bir seccadenin üzerinde namaz kılıyormuş pozisyonda bırakır. Biraz sonra eve gelen karısının akıbeti daha korkunçtur, aynı katil tarafından tecavüz edilerek öldürülür. Prof. Aziz ateist olduğunu uluorta söylemekten kaçınmayan, radikal İslamcı öğrencileriyle tartışmaktan kaçınmayan biridir. 
Bu faili meçhul olay elbette kahramanlarımıza Galip, Serdar ve Mustafa’ya, Cinayet Şube’ye verilir. Melike daha önceki maceralarda Serdar ile bir aşk yaşamış ancak aldatıldığı için Serdar’ı hayatından silmiş ve Narkotik Büro’ya geçmiştir. Bunca sıkıntının üzerine annesi de ölür. Diğer kahramanlarımızın da özel hayatları yerlerdedir. Eski sevgilisi Oya gelip Galip’in evinde intihara teşebbüs eder. Yeni sevgilisi Semra ise kendisiyle evlenmediği için terk eder. Melike’den yüz bulamayan Serdar teselliyi sekste şiddeti en üst noktaya vardıran Fulya ile takılarak bulmaktadır. Ekibin en genç ve getir götür işlerine bakan memuru Mustafa ise bir önceki macerada polisin sırlarını taşıdığı gazeteci Tülay’a aşkından kahrolmaktadır. Bir gece kapısının önünde dikilirken rastladığı polis devriyesi Mustafa’yı yanlış anlayıp kızın evine baskın yapıp bir de Tülay’ı derdest eder.
Çağatay’ın kamerası sadece semtlerin değil, kahramanların da etrafında dolaşır, onların yatak odalarından tuvaletlerine, beyinlerinden midelerine girer. Simit, çay, bira ve poğaçayla beslenen bu insanlar o kadar gerçektirler ki kitabın sayfalarının içinden neredeyse konuşmalarını duyabilirsiniz. Çağatay uzun, upuzun çekimlerle onları tanıtırken gündemi dışlamaz. Emniyet içindeki  “diğer örgüt yapılanması” açığa çıkmış, teşkilat sallanmış ama yıkılmamıştır. Ülkeyi örümcek ağı gibi saran bu örgüt yıkılırken Başkomiser Galip’in müdürlerini götürmesini de izleriz. Yeni gelen Müdür ile Galip’in gelgitli bir ilişkisi vardır. Pragmatizmi en üst noktaya çıkaran Galip, Müdür’den istediklerini elde etmek için onunla Cuma namazına bile gider. Yaşmut, Galip’in inançlı biri olup olmadığını hakkında bize din felsefesinden de yararlanarak ipuçları verirken, hikayesini de felsefi bilgiyle süsler. 
Kara Roman’a göz kırpan Çağatay ve kamerası, yarattıkları kahramanlarıyla Profesör Aziz cinayetinin içine bodoslama dalarlar. Olayı kurcaladıkça, radikal İslamcılardan ılımlı bir tarikata, yandaş şirketlerden kiralık katillere, en önemlisi de “diğer örgüt”ün karanlık yüzlerini açığa çıkarırlar. Başkomiser Galip ve ekibi muammayı çözmek isterlerken karşılarına çıkan sadece katillerin koyduğu yanlış yönlendirmeler değil, içeriden ve yukarıdan da gelen engellemelerdir. Bölümler arası çekişmeler, ayak oyunları ve diğer örgütün de karışmasıyla olaylar içinden çıkılmaz ve tehlikeli bir hale gelir. Burada da devreye Çağatay ve kamerası girer. 
Çağatay Yaşmut ve polisiye sevenleri yine hızlı, keyifli, sürekli diken üzerinde tutacak ve elden bırakmadan bir çırpıda okunacak bir polisiye macera bekliyor. 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.