Uzun zamandır siyasi parti yetkilileri başta olmak üzere T.V. kanallarındaki oturumlarda, gazetelerdeki siyasi haberlerde ve köşe yazılarında Milli İttifakın Cumhurbaşkanı Adayının kim olacağı ve erken seçim tartışılırken, buna ilaveten seçim barajı konusu artık kabak tadı vermeye başladı.

KABAK TADI

Kabak tadı deyince aklıma bir fıkra geldi. Bazı fıkralar hayatımızın akışını da çok güzel yansıtıyor. 

Bir aile dostlarına misafirliğe gitmiş. Misafirlikte kendilerine taze incir ikram edilmiş ve çok beğenmişler.

Uzun zaman sonra tekrar davet edilmişler. 

-“Geçen yıl bize bir ikramda bulundunuz, çok beğendik, yine aynı ikramda bulunursanız, seviniriz” demişler. 

Ev sahibi düşünmüş, evde bulunanlardan kabak olabilir diye kabak getirmiş.

Adam kabağı alıp yemiş, sonra da yüzünü buruşturup;

-“Siz bunu hem uzatmışsınız, hem de tadını kaçırmışsınız” demiş.

Uzun zamandır uzatılan konulara biri daha ilave oldu. 

Günlerdir T.V. ve basında İYİ Partili Milletvekilinin şehit yakınına hakaret etmesi hem uzatıldı, hem de hem de tadı kaçtı.

Siyasette tartışılan konular fıkradaki kabak ve incir benzetmesine uygun değil mi?

Televizyonlardaki açık oturumlara katılan konuşmacılar, aynı konuları kabak tadı gibi ballandıra, ballandıra anlatmaya devam ediyorlar.

Oysaki Ülkemizde ardı ardına önemli projeler hayata geçirilirken siyasi dedikodularla zaman kaybediliyor.

Seçimlere kadar bu böyle devam edecek olursa, biz de herhalde kabak-incir fıkraları anlatmaya devam edeceğiz.

Önceki yazılarımda erken seçim ve Cumhurbaşkanı adaylığı konularına yer verdiğim için bu konuyu tekrarlayarak zaman kaybetmek istemiyorum.

Ülkemizin tartışılması ve çözümlenmesi gereken önemli meseleleri varken, Ülkeye yararı olmayan konuları tartışmanın ve yazmanın faydası, geçmişte olduğu gibi, bu zamanda da faydası olmayacaktır.

İklim değişikliği ve tabi afetler Dünya’nın ve Ülkemizin büyük sorunu. Bu konuda yapılan çalışmalar yeterli olmadığından, bu iş uzun zaman alacak.

Pandemi ile mücadelede sağlık bakanlığı başta olmak üzere, hekimlerimizin verdiği amansız mücadelenin semeresini göstermeye başladığı bir dönemde kurallara uymadaki rahatlığımız ve hele hele aşı karşıtı faaliyetlere insanın aklı almıyor. Aşı karşıtlarının parti kurmakta oldukları haberi siyasetin ve Pandemi ile mücadelenin hangi noktaya geldiğini ve kabak tadı verdiğini göstermektedir. Kendisi bilmeyen, bilmediğini bilmeyen bu insanlara haddini bildirmeli ve bunlara müsamaha gösterilmemelidir.

Önüne gelen herkesin Ülkemizin bu önemli meselelerinde aklına geleni söylemesi ve tavır sergilemesi, Ülkemizin siyasetini etkilemekte ve ekonomimize zarar vermektedir. 

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu öylesine sulandırıldı ki bu makama sembolik adaylar sıraya girdi. Devletin en üst makamına düşük profilli aday aramak, siyaseti Pandemiye karşı olanların parti kurma faaliyetlerini hem siyaseti ve hem de Pandemi ile mücadeleye zarar vermeye başladı. Oysaki son zamanlarda Ülke ekonomisindeki dalgalanmalar ve işsizlik sorununa çözüm aramak yerine dedikodudan öteye gitmeyen konular ile zaman kaybetmek maalesef meseleleri daha da zora sokmaktadır.

Eğitim ile ilgili sorunlarımıza bu köşede çok yer verdiğimiz için bu gün üzerinde durmak istemiyorum ama Ülkemizin ana meselelerinden en önemlisi eğitimdir.

Ana meselelerimizin yanı sıra her gün T.V. ve gazetelerde yer alan şehit ve kadın cinayetleri haberleri Milletimizin moralini bozmakta ve hatta Milletimiz güzel ve huzurlu haberlere sevinememektedir.

Nitekim Milli Takımımızın ardı ardına galibiyetler alıp grubunda hak kazanması bile Milletimize coşkun bir sevinç havası yaşatmamıştır.

Milli Takım yöneticilerimizi ve Milli Takım oyuncularımızı kutluyor ve onlarla gurur duyuyoruz.

Elli yıllık bir mühendis olarak Ülkemizde inşa edilen köprüler, barajlar, hızlı trenler denizaltı geçitleri, tüneller ve yollar, insansız hava araçları, projelerimizi yakından takip ediyor, bilhassa bir Çanakkaleli olarak tabliyesi konulan ve Dünya’nın en önemli projelerinden biri olan, devasa sanat eseri 18 Mart 1922 Çanakkale Zaferi’nin kutlanacağı gün açılışı yapılacak olan Çanakkale Köprüsünün yapımında emeği olan tüm insanları, 5000 kişilik yapım ekibinin, kutluyor ve bu eserin Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Ne yaparsak yapalım. Ne konuşursak, ne yazarsak yazalım, meselelerin çözümünü hızlandırabilmek, dönüp dolaşıp siyasette düğümleniyor.

Uzun yıllar siyasette bulunmuş bir köşe yazarı olarak, bu köşede defaatle yazdım ve tekrarında yarar görüyorum.

Bırakalım birbirleri ile küfürleşen insanları. Onlarla ilgili yargı kurumları ilgilensin.

Anayasa ve Seçim Sistemi çalışmaları ne âlemde?

“Bu işten iktidar sorumlu, bizi ilgilendirmez” diyemeyiz.

Bu işten T.B.M.M. üyeleri başta olmak üzere, hep birlikte sorumluyuz.

2023 Seçimlerinde önce ihtilalcilerin anayasası ve seçim sistemi mutlaka değiştirilmelidir. Demokratik ve çağdaş bir hukukun üstünlüğü, hak ve adaleti sağlayacak bir Anayasa yapılmalıdır. Aksi takdirde Ülkemiz bir beş yıl daha kaybedebilir. Bu konuda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı partilerinin ve Milletvekilleri üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları mutlaka yerine getirmelidirler. Ülke sorunlarının zaman kaybedilmeden süratle çözümü siyasetin önündeki bu engeli kaldırmaya bağlıdır.

Aksi takdirde, bundan birinci derecede sorumlu olan siyasetçiler tarih önünde hesap veremeyeceklerdir. Bu işi başarmaları halinde ise Milletimizin gönlünde taht kurup ilelebet unutulmayacak saygı ve minnet ile anılacaklardır.

Benden söylemesi.

BAKIŞ AÇISI

1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89. 

Bu rakamlara dikkatsiz bir göz bakarsa peş peşe sıralanmış, birbiri ile alakasız sayılar gibi durduğunu zannedecektir.

Ama alıcı göz ile dikkatlice bakarsanız, her sayının, kendinden önceki iki sayının toplamı olduğunu görürsünüz. 

Bu hayatta her konuya dikkatli bakmaya basit bir örnektir.

SİYASET VE AHLAK

“Siyaseti ve ahlâkı farklı ele alanlar, her ikisini de asla anlayamazlar.”

 [Jean-Jacques Rousseau]

Sağlıcakla kalın.