Halkın ekseriyetinin cahil ve unutkan olduğunu sananlar, daima yanılmışlardır. En müşahhas örnek: 27 Mayıs 1960 ihtilalini yapanlar, MENDERES ve arkadaşlarını idam edenler ve ihtilali destekleyenler unutulmuşlardır. “MENDERES’in devamıyız” diyenler ve ona sahip çıkanlar, Milletin takdirini kazanıp tek başına iktidara gelmeyi başarmışlardır. Bu ihtilâlden yana olanları Milletvekili listesine alanlar ise her seçimde hüsrana uğramışlardır. Bunca yıl sonra “Helâllik istemeleri” takdirle karşılanmıştır. Bundan ders çıkarmasını bilmeyenler 15 Temmuz 2016’da Milletimizden unutulmayacak dersi almışlardır.

Milletimizin tasvip etmediği bir önemli husus da Ülkemiz kalkınmasında önemli rolü olan imar ve bayındırlık projelerine karşı çıkılmasıdır.

Çocukluk yıllarımdan beri hiç unutmadığım MENDERES döneminde başlatılan ulaşım ve sanayi projelerine karşı çıkılması bugün bile aklımın almadığı önemli vakalardır. İstanbul’da Vatan Caddesi ve sahil yolları açılırken mitingler düzenlenerek karşı çıkılmış, şantiyelere sabotajlar düzenlenmiştir. Gerekçe olarak “Fakir insanların evleri yıkılıp, zenginlere havaalanı pistleri gibi yollar yapılıyor” diye kıyamet koparılmıştır. İyi ki o zamanlar o yollar açılmış, o yollarda şimdi trafik tıkanmıyor. Rahmetli MENDERES “Lüzumsuz sayıda fabrikalar açtırdı” diye Yassı Ada’da yargılandı. Bugün Türkiye ihracatta on ülke arasında yer alıyorsa, bunda o dönemde açılan fabrikaların rolü de vardır. Rahmetli DEMİREL sulama ve ulaşıma çok önem vermiş, Ülkemiz topraklarını suya kavuşturabilmek için çok çalışmış ve “Barajlar kralı” olarak anılmıştır. Onun Ülkemize kazandırdığı birbirinden değerli projelere de karşı çıkılmış, Boğaz Köprüsü projesini ortaya attığında “Bu parayı nereden bulacaksın?” diye alay edilmiş, Mimarlar Odası’nın da tahrikleri ile “Boğaz’ın katledileceği” iddia edilerek şiddetle karşı çıkılmış, DEMİREL finansmanı temin ettiğini açıklayan grup toplantısında yaptığı konuşmada ayakta alkışlandığında gözleri yaşarmıştır.

Benim de stajyer mühendis olarak görev aldığım bu köprünün açılışına DEMİREL davet olunmamış ve açılış geçmişte karşı çıkanlarca yapılmıştır.

Bu köprü ile alakalı DEMİREL’den bir anekdot:

Gazeteci yazar Mehmet BARLAS, DEMİREL’i boğazdaki evine misafir etmiş. DEMİREL, terastan dikkatlice bir noktaya bakarken BARLAS “Hayrola beyefendi, dikkatinizi çeken bir şey mi var?” deyince, DEMİREL, “Evet, BARLAS Boğaz Köprüsüne bakıyorum. Bu köprüyü yaptırmak en büyük hayalimdi.” BARLAS duvardaki bakıcının resmini gösterip, “Rahmetli halam da o zaman mebustu, köprüye karşı çıkmıştı. Bugün bakıyorum da köprüde trafik tıkanıyor. Bu köprünün ikincisi gerekecek herhalde” diyerek BARLAS “Evet beyefendi, siz haklı çıktınız” demiş ve birlikte gülümsemişler.

DEMİREL’in en büyük hayali olan ve kendisini çok yoran ve üzen enerji açısından Türkiye’nin dev yatırımı olan KEBAN Barajı’dır. ATATÜRK barajından sonra Türkiye’nin en büyük yapay gölüdür.

DEMİREL “Barajlar Kralı” unvanını Keban’ı yaparak aldı.

Türk Siyaseti’nin aynası olan Keban, ders alınacak büyük bir olaydır. DEMİREL 39 yaşında genç bir Başbakan iken, “Keban’ı yapacağım” diye karar verdi. “Keban Barajı Türkiye için şarttır, yapacağım” diye tutturdu.

Karşısında muhalefet, bir kısım akademisyenler, uzmanlar ve medya karşı çıktı. DEMİREL tek başına iktidardadır. İktidarın karşısındaki “İstemezük” cephesi harekete geçip sert eleştirilerine rağmen DEMİREL barajın temelini atıp inşaata başladı. Derken 12 Mart’ta muhtıra verildi. DEMİREL istifa etti. Ara rejim döneminde Nihat ERİM Başbakan oldu. “Bu kadar elektriğe ne gerek var?” denilerek ve “Zaten barajda çatlak var, su sızdıracak, bu maceradan vazgeçilsin” propagandaları başlatıldı. “Bölge baraj yapımına uygun değil. Keban Türkiye’nin onursal fiyaskosudur” diye yurtiçi ve yurtdışında gazete yazıları yazıldı. Bütün bu engellemelere rağmen Türkiye Keban Barajının yapımını gerçekleştirdi. Ancak yapılana kadar da DEMİREL’in anasından emdiği süt burnundan geldi. Baraj, ATATÜRK’ün modern Türkiye’sinin onuru artı gururumuz oldu. DEMİREL’in dönemlerinde Türkiye G.A.P. başta olmak üzere büyük eserler kazandırıldı. 

DEMİREL’den sonra ÖZAL döneminde de Yap-İşlet-Devret İkinci Boğaz Köprüsü, E-6 Otoyolu v.b. eserlere her zaman olduğu gibi karşı çıkmalara rağmen, Türkiye önemli projeler gerçekleştirdi. 

Bugünkü iktidar döneminde de gurur duyduğumuz savunma sanayi projeleri başta olmak üzere, ulaşımda ve sanayide çok sayıda büyük projeler gerçekleştirildi. Aynı çevreler ve aynı zihniyet, aynı gerekçelerle karşı çıkmaya devam ediyor. Ancak, bütün bu olaylar, ekseriyetinin cahil ve unutkan olduğu sanılan Milletimizin gözü önünde cereyan ediyor.

Bunları yazmamın nedeni bu hizmetleri yapanları övmek ve destek olmak, karşı çıkanları yermek için değil. Tarihi hatalı işlere karşı çıkacak, Ülkemizin kıymetli, muhalif kişi ve kuruluşlarına da çok ihtiyaç var. Ancak Ülkemiz için faydalı olan projeler hep birlikte desteklenmeli, hatalı işlerin de önü alınmalıdır.

Bu Ülke kimsenin çiftliği değil. Bu Ülke hepimizin. Bu Ülkeyi yükseltmek hepimizin asli görevidir.

Sağlıcakla kalın.