MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

Duygu yüklü anılar…

Bu yazıya Face’de rastladım…

Merak ettim okudum…

Yazının sonları beni duygulandırdı ve eğitim alma okula gitme istemi için büyük çaba sarf eden iki çocuğun bu can siperhane savaşı kadar isimleri de beni çok etkiledi…

İsimlerden niye etkilendim onu yazı sonuna bırakmak isterim…

Bu anıyı Murat Güdücüler paylaşmış….

Kendisi ile sosyal medya arkadaşıyız galiba(!) ancak bu anısı beni çok duygulandırdı ta 18 yaşlarıma götürdü…

Gazeteciliğe başladığım  yıllara acemi stajyerlik dönemlerime…

İsterseniz önce benim için duygu yüklü o öyküyü şöyle bir okuyalım

xxx

1944 senesinde Çumra tren istasyonunda iki yoksul, üstü başı yırtık köy çocuğu beklemektedir. 

Yanlarına bir adam gelir ve çocuklara nereye gittiklerini sorar. 

On yaşındaki Kemal “Konya’ya! Valiyle görüşmeye!” der.

Adam alaycı bir şekilde güler “Sizi valiyle görüştürmezler be evladım, paranıza yazık, boşa gitmeyin!” diye karşılık verir.

Kemal adamı dinlemez. Altı yaşındaki kardeşi Mehmet’in elinden tutarak istasyona yanaşan trene biner. 

Bir süre sonra kuşetli vagonda tam karşılarına takım elbiseli bir adam oturur. 

Çocuklara gülümser ve nereye gittiklerini sorar.

Kemal, bu adamın da kendileriyle gülüp dalga geçeceğini düşünür. Konuşmak istemez.

Adam ısrarla “Anneniz babanız yok mu evladım, trene bir başınıza binmişsiniz” deyince Kemal kızgın bir ifadeyle; 

“Amca! Anamız babamız öldü. Biz köy çocuğuyuz ve eğitim alırsak o zaman ‘adam’ olabiliriz. Bu yüzden Konya valisine bizi okut diye yalvarmaya gidiyoruz!”

Takım elbiseli adam ‘anladım’ dercesine başını sallar ve cebinden bir kart çıkarır. Kemal’e uzatır. “Bunu valiye göster, selamımı söyle” Kemal kartı alır, okuma yazması olmadığı için kartta ne yazdığını anlamaz.

Dalgacı(!) adam ise yaklaşan istasyonda iner.

Kemal ve Mehmet Konya’da vali binasına gider. 

Kemal, kapıdaki görevliye valiyle görüşmek istediğini söyler. Fakat görevli çocukları başından savar. Kemal, bu kez son şansını dener ve trende tanıştığı o takım elbiseli amcanın verdiği kartı uzatır. Görevli kartı görünce şaşırır ve hemen çocukları valinin makamına çıkarır. 

Vali karta bakar, ciddileşir, eli telefona gider. İki görevli gelir ve çocukları İvriz’e götürür. 

Kemal şaşkındır o takım elbiseli adam dalga geçmemiş, verdiği kart işe yaramıştır. 

Bu sefer "Kim bu adam?" diye düşünmeye başlar.

Kemal ve Mehmet İvriz’e gönderilmiştir ve bu okulda yatılı olarak okur. 

Kemal seneler sonra o takım elbiseli adamla görüşür. Adam yaşlanmış, emekli olmuştur. 

Kemal yanına gider kendini tanıtır, yaşlı adam anımsar Kemal’i “Demek okudunuz ha?” der, gözleri dolar.

1944’te o gün trenle vilayet vilayet gezip okulları denetleyen o takım elbiseli adam tesadüfen bu iki kardeşi görmüş ve kartını vererek yardımcı olmak istemiştir. Seneler sonra bu kez Kemal kartını uzatır; üzerinde “Gazeteci-Yazar Kemal Bayram Çukurkavaklı” yazmaktadır.

Evet, Kemal öksüz ve yetim bir köylü çocuğudur, İvriz Köy Enstitüsü’nde okumuş, gazeteci olmuş, kitaplar yazmış, ödüller almış, kendi deyimiyle ‘adam’ olmuştur.

xxx

Bu öykü beni birçok açıdan duygulandırıyor…

Birincisi eğitimin nelere muktedir olduğunu net bir şekilde gözler önüne serdiği için..

İşte köy enstitüleri bu yüzden önemliydi ve köy çocuklarının çağdaş bir eğitimle topluma karışmasına vesile oluyordu. Zararlı diye kapatılan köy enstitülerinin toplumu ne denli çağdaşlaştırdığını bir kez daha hatırlattığı için…

En önemlisi Kemal'in kartını verdiği kişi çağın en güzel gözlü maarif müfettişi 

Hasan Ali Yücel olmasıydı…

Son bir duygusal nokta ise o Kemal Bayram Çukurkavaklı, Ankara’da bir gazete sahibiydi ve 1968 yılında, 18 yaşındaki bir stajyere yani bana ilk maaşımı veren profesyonel gazeteciliğe adım atmamı sağlayan kişi olmasıydı…

Bu vesile ile seni bir kez daha andık

Rahat uyu Kemal abi iyi bir insandın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MEHMET AYCAN Arşivi