Mason İttihat Terakkicilerin, Padişahı tahttan indirip, kısa bir süre sonra da Osmanlı’yı harbe sokup, Devleti nasıl yıktıklarını, parçalanmasına sebebiyet verdiklerini, buna paralel olarak Coğrafyamızı ne hale getirdiklerini Ümmetin, mazlum Dünyanın umutlarını nasıl söndürdüklerini, Milletlerine, Vatanlarına, Devletlerine İHANET ederken, Avrupalı ağa babalarının emellerine nasıl hizmet ettiklerini önceki makalemizde yazmıştık.

Dede Korkut; Her dönem olabilecek bunlar ve bunlar gibi Hainler için; bakın, ta kendi döneminde ne güzel söylemiş;

“Kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmaz oğul.” diye.

Osmanlıyı yıkan vatan hainlerinin çoğu içeridendi. Bütün İttihat Terakkiciler, (TALATLAR-MİTHATLAR-FUATLAR-AVNİLER v.s. Paşa kılıklılar) Ruhlarını ve bedenlerini satmış hainlerdi bunlar. Bunlara rağmen; İç ve Dış Hainlerin unuttukları, hesaba katmadıkları bir şey vardı: Bütün Vatan evlatları hain değildi. Geçici olarak bedenlerini sarstılar, bir süreliğine durdurdular. Uyutuldular. KOMAYA soktular ama RUHLARI, içerilerinde hep yaşıyordu. Normal çalışmaktaydı, Hayatiyetleri mevcuttu. Bilinç kapalılığından bazılarında eksiklikler olmuştur. Geçici vakalardı bunlar.

Koma halinden kurtulur kurtulmaz, Vatanperverler, Tarihlerine baktılar. Kendilerine yapılanları tahlil ederek, RUHLARINI harekete geçirerek, yeniden ayağa kalkmak için bilenerek, yoğun çalışma temposunun içine girdiler. Kademe- kademe önlerine konulan ENGELLERİ aşa- aşa, kurulan tuzakları kaldıra kaldıra yürüyüşlerine devam ederken, bir taraftan da Yeni NESİLLERE milli ve yerli RUH kodlarını aşıladılar.

Milli ve Yerli yeni NESİLLER Bayrağı devralmıştı artık. Kendi içlerinde bütünleşerek koydukları HEDEFLERİNE doğru, bilinçli ve Şuurlu bir şekilde yürüyüşe geçtiler.

Bu yürüyüş yeni Nesiller için; deneme-öğrenme-Engellere göğüs germe, Dostu-Düşmanı tanıma, yapılacak hamleleri değerlendirme, Yürüyüşteki kararlılığı kuvvetlendirme, mukavemet gücünü artırma, Sabrı dirence dönüştürme, Kervanı her alanda eğitme, yarının hızlı koşucularını Ruhen ve Bedenen en üst seviyede hazır hale getirmek içindi.

Gerekli alt yapı çalışmaları tamamlanınca Dünyaya verilmesi gereken mesajlar günü-zamanı-zemini gelip, olgunlaşınca verilmeye başlandı. Artık Osmanlı Bakiyesi TÜRKİYE, ayağa kalkmaya başlamıştı. Kurulduğu günden itibaren tarih-tarih, merhale-merhale hafif koşularla KOŞMAYA başlamıştı. Bu koşu esnasında, yerli, Milli güçlerin ALENEN destekleri gelirken, hiçbir şekilde bitmeyecek, dünya durdukça da devam edecek, Dış odaklar ve İç uzantıları da kendi KÖSTEKLEME hareket ve çalışmalarını icra ediyorlardı.

Gelecek Makalede görüşebilme dileğiyle.

Selam ve Saygılarımla.

Allah’a emanet olunuz.