Galiba basit olan kolay ulaşılabilen, şeyler güzeldir…

Pahalı ve şatafatlı şeylerle hayal kurup kendinize işkence etmenin bir alemi yok..

Kapitalist düzenin öğretisine göre; “en iyiye en büyüğe ulaşmak” bir amaç olmalı

Kulağa hoş geliyor.…

İşte bu noktada bir sorun var.; “büyük te ne kadar büyük ve ne kadar iyi” bunun sınırı var mı?

Bir de güncel ve magazinal (!) sonuçlarıyla yakaladığınızı sandığınız bu büyüklüğü sergileyip gösteriş yapmak isterken demir parmaklıklar arkasına girmek var mı?

Malum “küçük güzeldir diye bir felsefe var…Bu felsefenin ilintisi; antik çağ öğretisi olan eski kök taoizmi ne dayanıyor. Minimalizmi destekleyen bu fikrin mottosu: "amaç baştaki , yani doğanın ilk haline dönmek".

Halk deyimi ile insani humanist değerlerin fabrika ayarlarına dönmek..

Elbette bu antik felsefe çağdaş dünyada da yankılanıyor. Kapatilzmin sınırsız büyüme istemine ciddi bir karşı koyuş içinde olan Alman Felsefeci Schumacher, kapitalist sistemin yarattığı “büyüme cazibesi” karşısında insanları uyarıyor..

Özellikle Schumacher eserinde, kapitalizmin temel mottosu olan daha fazla büyüme hedefine karşılık; “Küçük güzeldir” ilkesini gündeme getiriyor . Schumacher'in öne çıkardığı bu ilke, kapitalizmin dünya üzerinde oluşturduğu olumsuzluklara karşı oldukça önemli görülüyor.

Schumacher'in felsefesi, çağdaş ekonomik sistemlerin sürdürülemez olduğunu düşünerek küçük, basit ve sürdürülebilir insan odaklı bir kalkınma modeli öneriyor. Bu felsefeye göre; ekonomik sistemlerden seçilmiş birkaç kişi yerine herkes yararlanmalıdır.

İlk bakışta fazla sosyalist bir yaklaşım gibi geliyor...

Yoksa sosyalist bir yaklaşım mı veya biraz fazla idealist humanist duygu mu. Bir de fazlaca basit bir yaklaşım mı?

Felsefenin temel yapısı herkesin anlayacağı bir şey; Çok basit, çok yalın ve çok sade bir yaşam biçimi.....

Bu tanımlamalardan ne gibi sentezler çıkarabilirsiniz..

Önemli olan çıkardığınız sentezi yaşam sürenizde bunu içselleştirebilmek...

Eğer ; saygıyı ve sevgiyi yaşamınızda ana düstur kabul ederseniz bu kavramlar size çok ta yabancı gelmeyecektir.

Saygısız bir sevginin olmayacağı, sevginin "endaze"sinin bulunmadığı, saygı ve sevginin maddesel bir şey olmadığı ve yine saygı ve sevgide hiçbir zaman ön yargılar taşınmaması gerektiği sonucunu çıkarabiliyorsanız sizin içinde “küçük güzeldir”

Bir de temel unsuru unutmamak gerekir, saygı ve sevginin zedelendiği toplumlarda kaos kaçınılmazdır…

Küçük olan basittir ve de güzeldir... Yani net ve kesin...Ve bu kadar "çok basit"...
Eski bir tanımlamadır...

Anadolu söylemidir; "Küçük ve basit olan güzeldir" Sanatta, yaşamda, siyasette…

Buna en yaygın ve bilinen şekliyle saygı ve sevgi basit ama muhteşem bir duygudur...