Bu bir komplo teorisi mi?

Yoksa bir öngörü mü?

Öngörüyü aşan bir kehanet sayabilir miyiz? Ben kahin değilim. Öyle bir yeteneğim yok..

Neden söyledim. Söyledim çünkü, bunları yazınca yine kehanette bulunmuş sayılabilirmişim..

Adını siz koyun..

Adamlar AB’ye Türkiye’yi almamak içini her şeyi yaptılar.. Artık köprüler atıldı.

Türkiye’nin AB üyeliği çok mu elzem…

Yani AB üyesi olmayınca Avrupalı mı olamıyoruz? Avrupalı olamaz isek çağdaş ve demokratik bir ülke sayılamayız mı?

Yani çağdaş ve demokratik ülke olabilmek için AB üyeliği şart mı, yoksa bu üyelik bu demokrasiye giden bir araç mı?

Siz ne dersiniz?

Mesela AB üyesi Macaristan’da seçimlerin çok demokratik ortamda yapıldığı söylenebilir mi?

Ve yine mesela AB ülkelerinin çoğunluğunda aşırı sağın iktidara yürüyüşü ne demek olur…

Ayrıca İsviçre Avrupa’nın en demokratik en çağdaş ve de en özgürlükçü toplumlarından biri sayılır…

Neden AB üyesi değil…Hiç düşündük mü?

Veya İngiltere neden AB üye olduktan sonra çark etti. AB’den ayrılınca İngiltere’ye faşizm mi geldi…

Peki bizi AB’ye niye almak istemiyorlar;

Tek savları varsa yoksa medeniyetler çatışması:

Yani aramızdaki kültür farklılığını kaldıralım.. Önce dinden başlayalım...

Bu Avrupa Birli Türkiye için yaşamsal bir örgüt mü?

Aslında; AB. Almanya ve Fransa’nın ABD’nin ekonomik işgalinde olan Avrupa ülkelerinde kendi ekonomik egemenliğini ihdas etmek için kurulmuş bir örgüt…

Nasıl NATO’nun “ABD silahlarını pazarlama şirketi” gibi çalışıyorsak, ABD’nin Avrupa ülkelerine uyguladığı ekonomik diktatörlüğüne karşı kurulmuş bir örgüt.

ABD’nin ekonomik diktatörlüğünün NATO üzerinden nasıl uyguladığının basit bir kanıtı da var; Eğer silahlarını ABD’den almazsan ambargoyu yersin..

Tıpkı Türkiye’nin Türkiye’nin Rusya’dan almak zorunda kaldığı S-400 hava savunma sistemini almasıyla başlayan ambargo süreci gibi…

Yani, sonuçta olası bir savaşta kullanılacak silahını da ABD’den almak zorundasın… O silahlarında ikinci kontrol düğmesi de Pentagon’da olacak..

Bugünlerde Almanya’da başlayan ve tüm Avrupa ülkelerini saran “savaş korkusunun” kaynağının ABD kaynaklı olduğu ortaya çıkmaya başladı…

ABD’de diplomatik kaynaklar Rusya’nın ABD’yi tehdit ettiği iddiasını dillendirmeye başladı…

Bu kez tehdit uzaydan gelecekmiş, Rusya uzaya nükleer bir başlık göndermiş…

Bu kısmen 3. Dünya savaşının ilk adımı gibi görünüyor… Yani gerekçe hazırlanıyor…

Ve ne yazık ki; AB ülkelerinin askeri gücü böylesi bir saldırıya karşı koyacak güçte değil…

Yani ABD’nin NATO üzerinden AB’ye silah satışı yakında başlayacak…

Rusya’nın gücü ne ki diye sorarsanız eğer, karşıt soru olarak; peki “ABD niye telaşlı”nın cevabını aramak gerekir..

Rusya’nın Ukrayna ile olan savaşı bir ölçüt değil…

Rusya, Ukrayna’da AB ülkelerinin gücünü test etti ve bir fiyasko olduğunu gördü…

AB’nin Ukrayna ordusunda lejyonerleri de duramadı Putin’in karşısında…

İşte bu test sonucunu gören ve hazırlıksız olduklarını anlayan AB ve ABD şimdi hazırlık peşinde…

Delinin biri kuyuya taş atarsa “devasa bir nükleer patlama” olur buda dünyanın en büyük felaketi olur…

Biz ne mi olur? Hiçbir şey olmaz, anlamayız bile. Erzincan’da tonlarca siyanür toprağa karışmış, Fırat’a bulaşmadı çok şükür diye neredeyse göbek atacağız…

Yüzbinlerce dönüm tarım alanı siyanürle zehirlenmiş, yer altı sularına siyanür karışmış, 9 kişi, toprak altında kalmış umurumuzda mı?

Hele o siyanürlü toprakta bir de tarım yapıldığını düşünün, birde hava karışan siyanür buharını…

Yakında binlerce ortopedik ve zihinsel özürlü çocuğumuz olacak onun bile farkında değil bizim zevat…

Ya bunları ben niye yazıyorum ki; ben kahin miyim?

Yoksa gördüğünü anlayacak normal zekaya sahip sıradan biri mi?.

Elbette ikicisi…

Ama bu olacakları göremeyenler hangi sınıfa giriyor dersiniz?