Fenerbahçe'de sakatlar çok olunca Jesus istediği rotasyonu yapamasada sahaya en güvendiği kadroyu çıkarmış olmalıydı. AEK maçından sonra diri olan futbolcularını seçmişti.

Lincoln....Yeni Dirk Kuyt benim açımdan. Kale ve forvet hariç her mevkide oynayabiliyor.  Ankaragücü karşısında orta sahanın Crespo ile birlikte patronuydu. Sade, gösterişsiz, havasız, kaprissiz ve tam bir takım oyuncusu. Ne görev verilse yerine getiriyor disiplin içinde. Yine en iyi yaptığı işi uyguladı. Güzel frikik kullandı. Henüz üçüncü dakikada Batshuayi tabelayı değiştirdi. Fenerbahçe derbinin berabere bittiği ve Galatasaray'ın yenildiği haftada mutlaka kazanmalıydı. Tek farkla oyunu götüremezlerdi.

Bakmayın siz Ankaragücü'nün aşağılarda olduğuna. Evinde iyi oynayan bir takım başkentin ekibi. Bu farkındalıkla Fenerbahçe ön tarafta her maçda sahnelediği presli oyunu oynamaya devam etti. Yapılan hatayı İrfan çok iyi değerlendirdi. Yasin ve Mujakic'in kendisini sandviç yapmalarına izin vermeden o muhteşem sol ayağından çıkardığı çok sert olmasada düzgün vuruşla Gökhan Akkan'ı avladı. Ankaragücü de iyi oynadı ilk yarıda. İki golleri VAR'dan döndü. Kararlar doğruydu. Sağ kanadı daha çok kullandılar. Ankaragücü takım olarak topu tehlike yaratmak adına Ali Sowe ile buluşturma gayesindeydi. Soldan geldiklerinde de anahtar oyuncuları Emre Kılınç'dı. Sanırım ev sahibinin en tehlikeli vuruşu ve pozisyonu defansına yardım etmek için gelen Lincoln'ün yaptığı ters vuruşun Altay tarafından başarıyla kurtarılmasıydı.

FENERBAHÇE SAKİN KALDI

Ankaragücü ise presle başlamıştı ikinci devreye. Soyunma odasında konuştukları ilk çeyrekde skoru 1-2’ye getirmek olmalıydı. Bu yüzden önde top kapma amacındaydılar. Üstelik Ali Sowe ve Beridze gibi iki hem hızlı oyuncuya sahiplerdi.  İlk çeyrek biterken fotoğraf şöyleydi; Ankaragücü acil koduyla bastırıyor, Fenerbahçe savunarak sakin kalmaya uğraşıyordu. Görüntü Fenerbahçe açısından, "Denk getirirsek atalım fakat atamazsak da yemeyelim, yesek bile son dakikalara doğru  yiyelim" parolasında hayat bulacak gibiydi. Ve 65'de gelişen atakta parolanın, "Denk getirirsek atalım" kısmı gerçekleşmek üzereydi ancak Valencia büyük bir fırsat tepti.

Akabinde Jesus oyuncu değişikliklerine gitti. Çift forvet oynarken klübeden gelen katkılarla 3-4-3 gibi oynamaya başladı konuk sarı lacivertliler. Ev sahibinin de direnci kırılmış oldu bu diziliş ve bençden gelen yeni isimlerle. Pedro Ankaragücü'nü oyunun dışına iteceği pozisyonu Crepo'nun ayağından almasına rağmen çerçeveyi bulmaktan çok uzaktı yaptığı vuruşla. Oyun dengeye geldikten sonra, Ankaragücü sessizleşince, Fenerbahce; önce tuttuğu ve sonrasında gelen değişikliklerle oyun üstünlüğünü sağladığı rakibini son dakikalarda Rossi'yle bulduğu üçüncü golle umutsuz bir yolculuğa gönderdi. 

Gecenin Notu: Jesus karşılaşmaya çift forvet başlayarak Trabzon, Beşiktaş ve Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada galibiyeti cebine bir an önce koymak istedi. İlk yarı itibariyle de hocanın planı tuttu. Fenerbahçe belki de ilk defa öndeyken önde basıp saldırmak yerine daha çekingen ve daha skoru korumacı bir planla oyunu tutmayı amaçladı oyunun ikinci perdesinde. Ancak bu süreçte Ankaragücü oyuna olan hakimiyetini artırınca, hoca; "Bu kadar denge oyunu, bu kadar çekingenlik yeter" dedi ve önce Pedro - Rossi, sonra Yüksek değişiklikleriyle iki ön libero ve önde tek forvetle oyuna ağırlığını koydu. İbreyi net olarak Fenerbahçe lehine çevirdi. Ankaragücü gücünü kaybetti ve Fenerbahçe uzatma dakikalarında Rossi ile skoru tavana taşıdı.

Kürsüye Kim Çıktı? Bence Jorge liderliğinde tüm takım kürsüdeydi. Herkes gücünün yettiğince yerine göre ekonomik yerine göre oyunun akışına uygun olarak oynayıp mücadele etti. Jesus da oyunu iyi okuyarak yaptığı yerinde müdahalelerle takımına yön vererek oyunu okuma konusunda teknik adamlık dersi verdi.