FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

DÜNYA ORTAK ALANIMIZDIR

Birleşmiş Milletler, elli yıldır, 5 Haziran günü toplanıp, çevre sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyor. Birleşmiş Milletler’e üye ülkeler de 5 Haziran’ı Dünya Çevre Günü olarak kutluyor.

Evrende milyarlarca galaksi var, ama sadece yaşanabilir tek bir Dünya var, bu Dünya da tüm canlıların ortak yaşam alanıdır.

Her ne kadar geç kalmış olsak da, bu seneden itibaren Türkiye de Dünya Çevre Günü‘nü kutlama kararını aldı. Artık her yıl 5 Haziran haftası Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanacak.

Bu yılın temasının ise Sıfır Atık olarak seçilmesi doğru bir karardır.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ve eşi Emine ERDOĞAN’ın öncülüğünde 2017’den bu yana sıfır atık projesi faaliyetleri sürdürülüyor.

Her ne kadar tabiat kendini yenilemeyi bilse de, insanlık Dünya’nın kaynaklarını doğanın yenileyebileceğinden çok daha hızlı yok ediyor.

Artık zaman kalmıyor, süratle harekete geçilmelidir.

Üniversitede rahmetli hocamız Prof. Dr. Korkut ÖZAL’ın “Mümkün olan zamanda mümkün olanlar yapılmaz ise, mümkün olmayan zamanda mucize yaratılamaz” sözünü hiç unutmam.

Dünya’yı kurtarmak için vakit hızla daralıyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, kaynaklar hızla tükenirken, küresel iklim krizine karşı hızla harekete geçme çağrısı olarak 5 Haziran kutlamaları çok önem kazanmıştır. İnsanlık Dünya’nın kaynaklarını doğanın yenileyebileceğinden daha süratli bir şekilde tüketmekte olduğundan, mutlaka yeni çözümler üretilmelidir.

Türkiye’nin de bu yolda süratle kömürden elektrik üretimini kademeli bir şekilde sona erdirip, elektrik üretiminde yenilebilir kaynakların payını yükseltmelidir.

Dünya’nın yakın zamanda karşı karşıya olduğu en büyük risk, küresel iklim krizi ile mücadelenin başarısızlığa uğraması, korona virüsün de bu riski çok arttırmış olmasıdır. Bu nedenle bu mücadele, bütün Dünya milletlerinin el ele vermeleri ile ve her bireyin üzerine düşeni yapması ile başarılabilir.

Türkiye’nin iklim krizine karşı hızla gerekli önlemleri alması ve ekonomide yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi gereklidir.

Biyolojik değerlerimizin daha iyi korunması için korunan alanların %35 seviyeye çıkarılması ve mevcut korunan alanların daha da etkin korunması gereklidir.

Tatlı su kaynaklarının korunması için sanayide temiz üretime geçilmeli, her sanayi tesisinin modern arıtma tesisi olmalı ve muntazaman denetlenmelidir. Tarımda modern sulama tesisleri yapılmalıdır. Zira Dünya nüfusu hızla artmakta olduğundan, tarım ürünleri her geçen gün önem kazanmaktadır. Tarım politikalarını ve teşvik sistemleri, toprağın verimini arttıracak ve onarıcı tarım uygulamalarını destekleyecek şekilde geliştirilmelidir.

Enerji politikasında güneş ve rüzgâr enerjisinden azami ölçüde yararlanılmalıdır.

Türkiye plastik atık ithalatını tamamen yasaklayarak, bu çevre ve insan sağlığını tehdit eden plastik atık ithalatını A.B. ülkelerinde olduğu gibi yasaklanmalıdır.

İklim değişikliği ise Dünya’nın ve yaşamın çehresini süratle ve şiddetle değiştiren, her ülkeyi ve her insanı etkileyen küresel bir sorun haline gelmiştir.

Doğru verilecek kararlar ile uygulamalarda daha fazla zaman kaybetmeden gelecek nesillere yaşanabilir bir Dünya bırakma imkânına halen sahibiz.

Ekosistemleri tehlikeye atmak, doğa kaynaklarının hiç bitmeyeceğini sanmak ve tüketimin küresel bir kültür haline gelmesi hatalarından dönmeliyiz. İklim değişikliğini tersine çevrilebilecek, zamanın insanları olarak, bilinçli bir şekilde, tabiat ile dengeli, ölçülü ve ahenk içindeki bir ilişkiyi yeniden kurmalıyız.

Ekosistemlerin korunmasını sağlayabilir, kaybettiklerimizi telafi edebilir ve tabiatın yaralarını hep birlikte sarabiliriz. Doğa ile uyumlu yaşamaktan başka çaremiz yok. 

Umut dolu bir Dünya için ;

ÖNCE ÇEVRE

Dünya Çevre Günü’nüz kutlu olsun.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi