Atatürkçülük…

Türkiye’de çoğunluğun “dokunulmazsa dokunulamaz” olan en önemli kimliği..

Kimliği diyorum, demokratlar kendilerini tanımlarken cümlenin bir yerine mutlaka Atatürk ismini gururla ve onurla yerleştirir..

Ama ne yazık ki; Atatürk ismi artık herkes tarafında bir gizlenme aracı olarak kullanılmaya başlandı…

Kimilerde Atatürk’e saygı göstermenin bir inanç olduğunu söylüyor.

İnanç derken başka bir noktaya çekmenin anlamı yok; geçenlerde dindar birisi anlatıyordu.

Diyor ki; Ben kendi kutsalıma küfür ettirmem, dolayısıyla laiklerin kutsalına da hakaret edilmemeli…

Aksi halde savunulacak bir yerimiz kalmaz…

Bu sözler, referansı dini inançları olan bir siyasi ideolojinin ve bu ideolojinin ideologlarının Atatürk ismini sık sık telaffuz etmelerinin nedeni bu olsa gerek…

Bu görüşe katılmasak ta saygı duyarız…

Katılmasak ta diyoruz; çünkü Atatürk bizim kutsalımız değil, yol göstericimiz, bir askeri ve siyasi deha olarak ürettiği kaynaklar baktığımız liderimiz önderimiz olan bir kişi…

Ve bu ülkenin kurucusu…

Hangi ülkenin diyeceksiniz; şimdi okuyacağınız haberde ki densizin yaşadığı ve ona bu özgürlüğü veren ülkenin kurucusu…

Bu tartışma nereden ve nasıl başladı..

Diyanet kendi varlığını inkar ederek o kurumun kurucusu, 30 Ağustos zaferin baş mimarı Atatürk’ün adını almayarak bir 30 Ağustos hutbesi yayınladı…

Yaptığı saygısızlık boyutunun çok üstüne çıktı…

Doğal olarak eleştirildi..

Ve şimdi bu masum eleştiriler nedeniyle tehlikeli fitili birileri ateşlemeye çalışıyor…

Önce haberi okuyun, sonra karar verin, gerektiğinde uzun uzun tartışırız.

 xxx

AKP Çorum Belediye Meclis üyesi Reşit Keleş, Diyanet'in 30 Ağustos hutbesinde Atatürk'ü anmamasını eleştirenlere "Siz kimsiniz O. çocukları" diyerek küfür etti.

AKP Çorum Belediye Meclis üyesi Reşit Keleş, Facebook hesabından Mustafa Kemal Atatürk ve sevenlerine kin kustu. Ağza alınmayacak cümleler kuran Reşit Keleş, Diyanet'in 30 Ağustos hutbesinde Atatürk'ü anmamasını eleştirenlere "Siz kimsiniz O. çocukları" dedi.

CHP Çorum Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Tuncay Yılmaz, Keleş’in Kemalistlere “O.. Çocukları” paylaşımına dinle ve Kur’an’la dalga geçenlerin kendi sesleri ve görüntüleriyle cevap verdi.

xxx

Tartışma bu noktalar gelince eski defterler yeniden açılıveriyor.

- Tuncay Yılmaz, bununla da kalmıyor eski defterleri karıştırmaya başlıyor. Diyor ki;

- “Egemen Bağış Bakara Makara dedi Kur’anla dalga geçti. Diyanet ve siz diyemediniz Kur’an-ı Kerim ile kim olursa olsun dalga geçemez diye. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı.

- Bursa Milletvekiliniz Hüseyin Şahin Reisinize dokunmak ibadet dedi. Diyanet bu şirktir diyemedi. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı.

- Allah-u Tealanın bütün vasıflarını toplamış bir lider dediniz. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı. Böyle şey olmaz demedi..

- Egemen Bağış reisinizin doğduğu, evlendiği ve yaşadığı illeri mübarek ilan etti. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı..

- Bu kadar yolsuzluklara batmış birisini Hz. İbrahime uzanan davanın son neferi yaptınız. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı.

.

- Reisinizi Ak Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas Peygambere benzetti yaptıklarını kendisinin sünneti dedi. Sesiniz çıkmadı. Diyanetin sesi çıkmadı.

xxx

Liste böyle uzayıp gidiyor..

Peki bunlar neye işaret…

AK Parti içinde yeni bir görüş ayrılığı mı…

Yoksa,

Son günlerde yoğunlaşan Atatürk sempatisinin son ermesinin ilk işareti mi?

Aslında bu tartışma çok su götürür…

Neden mi?

İktidar ve muhalefet  arasında başlayacak bir tartışma zaten pamuk ipliğine bağlı ekonomik krizin çok daha derinleşmesine yol açacaktır…

Başörtüsüne saygı isteyen, karşı tarafın değerlerine de aynı saygıyı göstermesi gerekir…

Diyanet İşleri Başkanlığın yaptığı ilk gaf değil…

Başkan fazla ileri giderse; bazı kişilerde aynen cevap verir…

Türkiye’nin yeni bir gerginliğe ihtiyacı yok…

Hele hele bugünlerde hiç yok…