FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

6 EYLÜL OLAYLARI

Çocukluk çağlarımda yaşadığım ve tanık olduğum ve beni en çok etkileyen 1960 İhtilali ve 6 Eylül 1955 Olaylarıdır. 1960 İhtilali’ne önceki yazılarımda yeterince yer verdim. Her ne kadar küçük yaşta olsam da 6 Eylül olaylarını bugünkü gibi hatırlarım.

Kıbrıs’ta Yunanistan’ın kışkırtması ve desteği ile Türklere karşı Rum saldırganlığı ve katliamları artınca Yunanistan’a kızan Türklerin tahrik edilmesi ve gazetelerde “ATATÜRK’ün Selanikte’ki evine bomba atıldı” haberleriyle 6 Eylül 1955 günü olaylar başladı, Rumların evlerine ve dükkânlarına saldırılarda bulunuldu. Rumlara ait dükkânlar tahrip olundu.

Rumlar canlarını ve mallarını koruyabilmek için Atatürk’ün resimlerini asıyorlardı. Beyoğlu’nda tahrip olmayan hiçbir dükkân kalmamıştı. Hükümet sıkıyönetim ilan etmek mecburiyetinde kalmıştı. Rumlardan özür dilense de İstanbul’daki Rumların Türkiye ile duygusal bağı kopmuştu. Saldırılardan Ermeni ve Musevi vatandaşlar da zarara uğramıştı. Sonunda birçoğu ülkeyi terk etti. 1960 İhtilalinden sonra da Rumları ülkelerine biz yolladık.

Benim çocukluğum ve gençlik yıllarım Kocamustafapaşa semtinde geçtiği ve çok sayıda Rum ve Ermeni arkadaşlarım olduğu için bu olaylardan çok etkilenmiştim. Kocamustafapaşa’nın Samatya semtinde Rumlar ve Ermeniler ekseriyette idi. Bu mahallede sayısız mezar, türbe ve yatır, sayısız da Hıristiyan mabedi vardı. Zira Kocamustafapaşa’nın kara kısmında Müslümanlar ve deniz kıyısında da Rumlar ve Ermeniler yaşamaktaydılar. Kocamustafapaşa’da Müslümanların çoğunlukta olduğu ve camileri, mescitleri, kabristanları ile tanınan bir semtti, sabahları ezan sesinden sonra çan sesleri duyulur, Müslüman ve Hıristiyanlar mutlu ve huzurlu bir şekilde kardeşçe yaşarlardı. Samatya’da herkes birbirini tanırdı. Saygı ve sevginin ötesinde, konuşmasanız da kimin kim olduğunu bilirdiniz. O yıllar fakirlik yıllarıydı. Rumlar kasaplık, balıkçılık, meyhanecilik, Müslümanlar ciğercilik, manavlık, yoğurtçuluk, sütçülük gibi işlerde çalışırlardı. Rumlar ve Ermenilerden çok başarılı hekimler vardı. Ruhu şad olsun, doktor kolsuz Agob’u Kocamustafapaşa’da tanımayan ve bilmeyen yoktu. Bayramlarda sokaklarda çocuklara para dağıtır ve onları çok severdi. Yeşil Hoca ünlü bir din adamıydı. Vaaz verdiği camiler dolar, taşardı. Evler o zamanlar bahçeli nizamdı. Meyve ve sebze bahçede yetiştirilir, dar gelirlilere dağıtılırdı.

Kocamustafapaşa’da çok sayıda Müslüman ve Hıristiyan iş, bilim, devlet, spor adamın ve sanatçı büyümüş ve yetiştirmiştir.

Kocamustafapaşa’ya her ne kadar Yahya Kemal veciz sözü ile “Ücra ve fakir İstanbul” dese de, Peyami Safa Samatya için “Petit Paris – Küçük Paris” derdi.

Neyzen Tevfik’in müdavimi olduğu ve Samatya tren istasyonunun bulunduğu yerdeki ve bizim de gençlik yıllarımızda gittiğimiz Küçük Paris Meyhanesi, halen durmaktadır.

6 Eylül olaylarından sonra bu güzel semt gayrimüslimleri ve bu güzellikler zamanla yok oldu.

Kimdi onlar?

Kimlerdi?

Şairin dediği gibi “Geldi geçti, birkaç günlük fasıldı”.

Beyoğlu İstiklal Caddesi başlı başına bir kültür ve cazibe merkezi idi.

O günlerden bu günlere kala-kala Gümüşsuyu’ndaki Rus Lokantası, Galatasaray’daki Çiçek Pasajı, Taksim’deki Hacıbaba Lokantası kaldı. Kurtuluş semtindeki nezih meyhaneler vardı. Kadıköy semtinde Kolera Lokantasında yemek yiyebilmek herkese nasip olmazdı.

Rum, Ermeni ve Musevi sporcular vardı. Lefter, Safyanikis, Rober, Gabris, dönemlerinde efsaneydiler.

Profesör PANOSYAN’dan dans dersleri almak bir ayrıcalıktı.

27 Mayıs İhtilali sonrasında Kurucu Meclis’te Rumları temsilen Kaludi LASKARİ, Ermenileri temsilen Hermine Agavni KALUSTYAN, Musevileri temsilen de Erol DİLEK parlamentoda görev almışlardı.

İstanbul’un eski sahipleri olan Rumlarına, Ermenilerine, Musevilerine 6 Eylül’de kıydık.

6 Eylül olaylarından ders alınmalıdır. Yunanistan ile sorunlar asla öfkeli kalabalıklarla çözülmez. Öyle olursa zararlarını taraflar çeker.

Bir daha Kıbrıs ve 6 Eylül olayları yaşanmasın.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi