FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

İYİ Kİ VARIZ

2022’nin sonunda müjdeli haberlerle sevindik, Ülkemizde doğal gaz ve petrol bulunması, asgari ücretin artması, erken emeklilik yasasının çıkarması çok insanımızı sevindirdi. Geçen sene pandemi, tabi afetler ve savaş, insanlarımızı kararsızlığa sevk etti. Savunma sanayinde, enerji üretiminde, turizm ve ihracatta önemli başarılar sağlanmış ancak ekonomik istikrarsızlık ve hayat pahallılığı insanlarımızı zora sokmuştur. 

2023 yılında “Acaba mı?” demesek! Salgın hastalıklar ve savaşlar olur mu? Acaba?

Adalete ve siyasetçilere inansak mı? Acaba?

Haksızlığa, sadece kendimize yapıldığında değil, her zaman ve herkes için karşı koyabilecek miyiz? Acaba?

Din ve diğer kutsal değerler siyasete alet edilmeye devam edecek mi? Acaba?

Münevver, başarılı insanlar, eğitimsiz insanlar gibi cesur olabilecek mi? Acaba?

İnsan hayatı ucuz olacak mı? Kadın ve çocuklara yönelik tecavüz ve cinayetler devam edecek mi? Şiddet olayları azalacak mı? Sevdiklerimizin kıymetini onları kaybetmeden bilecek miyiz? Acaba?

Birbirimize daha saygılı, daha dürüst olabilecek miyiz acaba?

Emek hırsızlarının itibar görmediği, sadece alın teri ile kazanılan paranın gönül huzuru ile harcanabileceğini unutmasak mı? Acaba

Efendilik acizlik ve saflık olarak algılanmasa mı? Acaba?

Samimiyetsizlik ve hadsizlik arasındaki ince çizgiyi herkes ne zaman görebilecek? Acaba?

Yalancılık ne zaman suç sayılacak? Acaba?

Herkes okuma alışkanlığını ne zaman kazanacak? Acaba?

Medyada işini hakkı ile yapanları say, söyle, birlikte okur ya da izleyicinin medyaya olan güveni ne zaman artacak? Acaba? Atılan çamur iz bırakmaya devam edecek mi? acaba? 

Sanatçıların sadede özel yaşantıları ile değil, sadece eserleri ile mi ilgilensek? Acaba?

Sükûnetin her zaman ikrardan gelmediğini, insanın bazen değmeyeceğini düşündüğü için sustuğunu fark edebilecek miyiz? Acaba?

Aptal yerine koyduğumuz karşımızdakilerin bu durumu fark etmeyecek kadar aptal olmadıklarını ne zaman görebileceğiz? Acaba?

Bardakların sadece boş kısımlarını değil, dolu kısımlarını da ne zaman görebileceğiz? Acaba?

Kendimiz için hak gördüklerimizi başkaları için lütuf saymasak, iğneyi önce kendimize, çuvaldızı başkasına batırmayı öğrenecek miyiz? Acaba?

“Dünya’nın merkezinde bizden başkalarının da bulunabileceğini” düşünsek mi? acaba?

Çifte standart, standart haline gelmemeli mi? acaba?

Herkes sadece işine gelen yargı kararlarına saygı duyup, medya da sadece işine gelen haberleri referans kabul etmese olmaz mı? Acaba?

Daha çok gezsek, resim sergilerine tiyatrolara, konserlere gitsek daha iyi olmaz mı? Acaba? 

Yaşamın her alanında özenli olsak, yeni yılda sağlığımızın ve zamanın kıymetini bilerek, Peygamberimizin söylediği gibi “İki gün bir olanın, bir günü kayıptır” sözünü hatırdan çıkarmadan, geçmişte yaşananlardan ders çıkarıp, unutmamak, içinde bulunduğumuz günleri programlı bir şekilde yarınlardan korkmadan “Acaba mı?” demeden huzurlu bir şekilde yaşayarak geçirebilmeyi başarmanın tesadüf olmadığını ve mazeret kabul etmediğini bilmenin.

“Dünya’ya gelenler tabi ki çok şeyler isterler ve zamanı geldiğinde Dünya’yı terk ederler.

Sen kendini “gitmeyecek” sanma, daha önce gidenlerin hepsi senin gibiydiler.”

Yeni yılda ben bu kararları alıp, uygulamaya sokarım. Alacağım kararların nedenlerini düşünür ve değerlendiririm.

Ucu açık çok sayıda karar almaktansa, bir~iki gerçekçi hedefe odaklanırım.

Hedefe ulaşmak için program yapar ve planladığım şekilde uygulamaya sokarım. Planlarımı gerçekçi tutar ve sabrederek ilerlemeye çalışır ve asla pes etmem. İlk yenilgiye pes etmem, hiçbir başarının kolay yoldan kazanılmayacağını bilir. Hatalarımı görüp düzelterek, yoluma devam eder, hedefime ulaşırım.

“Yeni yılda hayatımızda yeni sayfalar açmak kolay, ancak uygulamanın zor olduğu” bilinmeli, sabır ve cesaretle yola devam edilmelidir.

Yılbaşı gecesi milyonlarca insan, kimi zengin sofralarında, kimi fakir sofrasında, kimi kalabalık ortamlarda, kimi bir~iki arkadaşı ile kimi huzurevinde, kimi cezaevinde yalnız başına yeni yılı kutlayacak. Bunlardan hangileri bu geceyi “İyi ki varım, iyi ki doğdum ve yaşayabiliyorum” deyip, içinden gelerek gülebiliyorsa yılbaşını en iyi onlar kutlayacak.

İnsan dediğin duygularla yaşar. Bayramlar, doğum günleri ve yılbaşı bunun için var. Hep sevdiklerimizle birlikte olmak, bir günlüğüne de olsa, “Hayatın sorunlarını unutalım” diye kutlamalar.

Zamanın nasıl geçtiğini bilmiyoruz. İşte bir yıl daha geçti. Bu yaşlara nasıl geldiğimizi unutuyoruz. İlginç olan, bu yaşlara geldiğimizi hele~hele gençken bunu bilemediğimizi de bilmiyoruz.

Yılbaşı kutlamaları insanları hep birlikte mutlu edebiliyor ise, yanımızda o geceyi birlikte kutlayacak birileri varsa eğer, hala bir umudumuz varsa ve bunu paylaşabiliyorsak, ne mutlu bizlere, mutlu yıllar hepimize.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi