ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Zurnanın “zırt” dediği yerdeyiz!

İnsanın kendine yaptığı kötülüğü bir başkası yapamaz...

Yani, iç etkenler dış etkenlerden daha etkilidir...

Partiler de bu nedenle iç etkenlerden yıkılır ya da yok olur...

Dış etkenler, sadece partilerin yıpranmasına neden olabilir...

Ancak, yıpratılan partiler, eğer içlerinde birlik ise, çok etkilenmeyip yine de ayakta kalır...

Bu durum köklü partilerde biraz daha farklılık gösterir...

Bu yazdıklarım “Millet İttifakı”nın bileşenleri için çok önemlidir...

İktidara karşı muhalif isimler, DEVA Partisi’ni adeta neredeyse “Millet İttfika”dan koparmak için elinden geleni yapıyor...

İktidar yanlıları da bunu fırsat bilerek “vur abalıya” yapıyor...

Hürriyet gazetesi yazarı, bir zamanların iktidar mağduru, günümüzün iktidar yandaşı Nedim Şener, “fırsat, bu fırsat” diyerek “FETÖ’cülerin devası” başlıklı yazısıyla, Ali Babacan ve ekibini FETÖ’cü ilan etti...

Şener, 23 Mart tarihli yazısını nasıl bitiriyor:

Partisinden casus çıkıyor, FETÖ’cü çıkıyor, FETÖ’cüleri savunuyor, onların derdine deva olmaya çalışıyor yani o görevini yapıyor. 2010’da Balyoz kumpası sırasında, ‘Temizlik yaparken toz kalkar’ demişti zaten. Ama asıl utanması gerekenler ‘Ortak noktalarımız yüzde 99’ deyip bunlarla aynı masayı paylaşanlardır. Babacan hastalıklı açıklamalar yapacağına elinde ne delil varsa kamuoyuna açıklamalı ve mahkemelere koşmalıdır.

İşte bazı muhalefet yanlıları Ali Babacan’ı ve partisi DEVA’yı suçlarsa, olacağı budur!

Zaten iktidar ve taraftarları, nereden yakalasak da, “Millet İttifakı”nı dağıtsak peşinde...

Olur mu?

Bence zor!

Yeter ki, “Millet İtifakı” bileşenleri kendi içlerinde “dik” dursun...

Yeter ki, hariçten gazelleri görmezden gelsin!

Yeter ki, siyasi arenanın muhalif isimleri, düşünerek konuşsun!

Hariçten gazel okuyan, iktidar yanlıları ancak “havanda su döver”...

Millet İttifakı”na gönül verenler, hariçten gazel okuyanlarla etkilenmez!

***

Önümüzdeki seçimler, 2 açıdan çok önemli...

Birincisi “yönetim sistemi”, ikincisi “iktidar” paylaşımı...

Kamuoyu araştırmaları, “yönetim sistemi”nin değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor...

Değişim isteyenler yüzde 60...

Değişimi beklemeyenler yüzde 40...

İktidar paylaşımı da sorunsuz bir şekilde gerçekleşir...

Bu konuyu fazla takmıyorum...

Sonrasında bazı sorunlar yaşansa da...

Herkes HDP’nin önümüzdeki seçimin belirleyici partisi olacağını bildiği halde, üzerinde sanki durulmuyor...

AK Parti, daha doğrusu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, HDP’yi bir şekilde kendi cenahına çekerse, işte o zaman “Millet İttifakı”nın işi zor...

HDP seçmeninin yine de iktidara kayacağını pek göremiyorum...

Hatta bir Kürt (HDP’li) arkadaşım aynen bana şunları söyledi:

Abdullah Öcalan’ı ev hapsine alsalar, Öcalan da, ‘AKP’ye destek olun’ çağrısı yapsa bile, biz yine de iktidarın gitmesi için elimizden geleni sandıkta yapacağız!

Bu arkadaş sözlerini şöyle tamamladı:

Biz AK Parti iktidarının oyunlarına çok geldik. Hayvan terli...

***

İşte önümüzdeki seçimde “Zurnanın zırt dediği” yer burası...

Öncelikli hedef “Millet İttifakı”nın dağılması...

O olmazsa, HDP’nin bir şekilde potaya sokulması...

Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin kapatılıp, kapatılmayacağı kararı neden gecikiyor?

Hiç düşündünüz mü?

Eğer, AK Parti’nin yeşil ışığına HDP yanaşırsa, MHP ne yapacak?

Bu durumda MHP’nin “Millet İttifakı”nda yer almasına şaşırmam...

Çünkü, gidecek yer yok!

İşte esas “Zurnanın zırt dediği” yer burası...

Unutmayın!

Siyasette “olmaz”, “olamaz” yoktur!

İktidar olmak istemeyen parti olur mu?..

NOT: Bu yazı, 6'lı ittifakın dünkü 3. Toplantısı'ndan önce yazılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZAFER BENGİ Arşivi