Genellikle Araplar bizim İslâm kardeşliğimizi kendi davaları için kullanmak isterler. Ama Kıbrıs Türk devletini tanımazlar. Bütün Arap memleketleri Hatay üzerinde hâlâ hak iddia ederler.

Son Irak meselesinde Iraklılar bize yakın mı diye tartıştık, bir hayaldir bence. Belki Amerikalılardan daha çok düşman saydılar bizi.

Aslında Mağrip'ten Irak'a kadar Arap ülkeleri Haçlılara karşı bugünkü varlıklarını Türklere borçludur. Bugünkü Irak idaresini, modern Irak'ın ortaya çıkmasındaki altyapıyı, Mithat Paşa valiliği sırasında yapılmıştır. Irak bize çok şey borçludur. Yani Araplarla İslâm temelinde bir kardeşlik, bir dayanışma hayaldir. Bazıları gündeme getiriyor, bu olamaz.

Bir Müslüman memleket olarak Arafat bizim destek vereceğimizi umdu. Tabii bu, İsrail'le çatışma haline getirdi bizi. II. Dünya Harbi'nde, biliyorsunuz, bazı diplomatlarımız Yahudileri ölümden kurtarmıştır. Amerika ile dostluğumuzun temellerinden birisi hiç şüphesiz İsrail'i tutmamızdır.

Bir toplantı esnasın da öyle anlıyorum ki, Sayın Demirel kesin bir şey söylemedi ve Arafat bütün toplantı ve ziyafet boyunca suratı asık, Demirel'in yanına oturdu, tavrını hiç sevmedim. Kudüs'ün surlarını Kanuni Süleyman yaptırmıştır. Onun zevcesi su getirmişti şehre.

İsrail'in Osmanlı tarihi ile ilişkisi sorulduğunda İnancık ;

İsrail, Türkiye'nin önemini biliyor. Türkolog ve tarihçi, Prof. Uriel Heyd'den sonra Osmanlı araştırmaları yapan bir grup oluştu, devlet de onları destekliyor. Bugün dünyada Osmanlı araştırmalarının en kuvvetli bulunduğu yer tabii Türkiye'dir.

Tarihçi Halil İnancık kaleminden alınan bu yazı yöneticilere ve yetkililere faydası olur mu ? Olur...

İngilizlerin oyununa gelerek Osmanlı'ya karşı ayaklanan Filistinliler bağımsızlık beklerken İngiliz manda yönetimiyle ve Siyonist göçlerin artışıyla karşılaştılar. Yapmak istedikleri en ufak başkaldırı büyük karşı koyma ve katliamlarla son buldu. Netice olarak yıldılar, sindirildiler ve dağıldılar. Kendi ülkelerinde azınlık durumuna düştüler. Şu anda Filistin dışındaki Filistinli sayısı içtekinden fazladır.

Filistinlilerin bıçak taşımasına bile müsaade edilmedi. Filistinlilerden mali durumu iyi olanlar genelde yurt dışına kaçtılar. Şu anda ezik, itilip- kakılan ve sindirilen bir Filistin mevcut.

Tek umutları Avrupa'nın ve dünyanın İsrail'e yapacakları siyasi baskı ve dünya kamuoyunu iyice yanlarına çekebilmek olsa gerek.

Şimdi ise şahit olduğumuz katliamlar ve vahşet İsrail'in ne kadar zalim olduğunu gösteriyor. Kadın, çocuk demeden öldürülmesi insanlık adına utanç verici adımlardır. Buna seyirci kalan Batı, insan hakları ve çağdaşlık konusunda sınıfta kalmıştır.

İslâm aleminin toparlanması ve çağdaşlaşması, teknolojiye ulaşması görünüşte çok zordur. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav ) bunları islah edemedi. Sonraki gelenlerde, din ve tasavvufa yönelerek, önemli müdafaa mekanizmasını unuttular.

Halbuki yüce Dinimizin emirleri içinde bunların hepsi vardır.. Ama nerde . Akşama kadar dua eder, namaz kılarlar, her şeyi Allah'tan beklerler. Bilmezler ki Allah donanımlı Makina (akıl ) vermiş, yazılımını (ilim, bilim, teknoloji ) da sen yapacaksın. Daha sana ne versin Yüce Allah...

Şükürler olsun ki ; Biz Türklerin üç şansı var biri <<Savaşçı >> olduğumuz, ikincisi ırkımızın Göktürk olması, üçüncü şans da, Atatürk ve düzenli Türk Ordusunun olmasıdır..

Şimdi de TÜRK ne yapsın? Dert bir değil ki!

Üryan geldim gene üryan giderim

Ölmemeğe elde fermanım mı var

Ezrail gelmiş de can talep eyler

Benim can vermeğe dermanım mı var

Dirilir dirilirler gelirler

Huzur-ı mahşerde divan dururlar

Harami var diye korku verirler

Benim ipek yüklü kervanım mı var

Er isen erliğin meydana getir

Kadir Mevlâm noksanımı sen yetir

Bana derler gam yükünü sen götür

Benim yük götürür dermanım mı var

(Karacağolan)

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.