FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

KAZA GELİYORUM DEMEZ

Öncelikle Bartın ilinin Amasra ilçesin’de meydana gelen faciada hayatını kaybeden şehitlerimize Cenab-ı Mevla’dan rahmet, kederli ailelerine ve Milletimize baş sağlığı diliyorum.

Her facia sonrasında olduğu gibi soruşturma yapılacağı, ihmali bulunanlar hakkında yasal işlem yapılıp cezalandırılacakları söylendi ve vefat edenlere rahmet ve ailelerine baş sağlığı dilendi.

Maden ocaklarında her iki~üç yılda bir grizu patlamaları sonucu onlarca genç insanlarımızı kaybetmekteyiz.

Her facia sonrasında da bir takım önlemler alınsa da, iş kazalarının önü maalesef alınamıyor. Her kaza sonrası, aklıma hocaların hocası rahmetli Korkut ÖZAL’ın Mühendislik fakültesinde öğrenci iken nasihat olarak söylediği söz aklıma gelir: “Mümkün olan zamanda, mümkün olan yapılmazsa, mümkün olmayan zamanda mucize yaratamazsınız.”

Mühendislik hizmetlerinde yarım asrı aşan tecrübelerimle çözümün ne olduğunu açıklamak isterim: Maden ocaklarındaki kazaların Sayıştay’ın denetimi ile önlenemeyeceği artık anlaşıldı. Sadece maden ocaklarında değil, deprem, yangın, sel, fırtına v.b. her türlü tabi afetlerde onlarca, yüzlerce, binlerce insanlarımızı kaybetmekteyiz. Tabi ki kadere inanıyoruz, ancak iş kazaları Dünya’daki gelişmiş ülkelerde yok denecek derecede asgari düzeyde ise, bu konuda bir eksiğimiz olduğu anlaşılıyor. Her ne kadar mühendislik hizmetlerinde artık modern teknolojilerden yararlanıyor isek de, en önemli eksiğimiz kontrol ve denetimdir. Bir kısım resmi kurumlarca bu yapılmaya çalışılıyor ise de, ardı ardına devam eden facialardan bu kurumların bu konuda yeterince görev yapamadıkları anlaşılıyor. 

Bir örnek vererek konuyu açıklamak istiyorum: 17 Ağustos 1999 depremi ardında Allah uzun ömür versin Prof. Dr. Halil Halit DEMİR ve Prof. Dr. Gündüz ÖZIŞIK hocalarımla birlikte “Depreme karşı ne yapılmalıdır?” diye yaptığımız çalışma neticesinde düzenlediğimiz raporu zamanın T. C. Bayındırlık ve İskân Bakanı’na sunduk. Kendilerine uzun uzadıya açıklamalarda bulunduk. Bu çalışmalarımızın çıkarılan Yapı Denetim Yasası’nda önemli rolü olduğu kanaatindeyim. Başlangıçta bu yasa eleştirilere maruz kaldı ise da zamanla yapılan değişikliklerle rayına oturdu. Bu sayede Yapı Denetim Yasası’na tabi binalarda, zaman-zaman oluşan depremlerde hasar dahi olmuyor. İş kazalarında önemli ölçüde azalma olduğu T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın istatistiklerinden anlaşılmakta. İnşaat sektöründe yapı denetim kuruluşlarıyla yapıların kontrol ve denetime alınması gibi maden ocakları kazaları, yangın, sel, fırtına felaketlerine karşı da kontrol ve denetim sağlanmalıdır. Ancak bu günkü sistemde bakanlıklar başta olmak üzere birden fazla resmi kurum bu işe baktığından, yetki ve sorumluluğun dağınık olması sonucunda, her ne kadar facia anında müşterek hızlı bir mücadele verilse de, kontrol ve denetimler yeterince yapılamamaktadır. İş kazaları gelişmiş ülkelerdeki gibi asgari düzeye indirilememektedir.

Bu meslekte geçen ayrım asırlık tecrübemle önerim: Tek başına bu işten sorumlu ve görevli Denetim ve Kontrol Bakanlığı kurulmalıdır.

Bu önerimi yetkili kişi ve kurumların yöneticilerinin takdirlerine sunuyor, bu vakaların alınacak önlemlerle yaşanmamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi