FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

ANNELER KUTSALDIR

Anneler sadece doğurmakla kalmaz, aynı zamanda doğurdukları çocukların kaderini de yazar. Zira ilk öğretmen annedir. Çocuklar yedi yaşına kadar anneye muhtaçtır. Çocuklar büyüyünce kendilerini ve yakınlarını sevmeyi, kendine ve başkalarına saygı göstermeyi annelerinden öğrenirler. Onların gelecekte nasıl bir insan olacağı, başarıları, sosyalleşebilmeleri, toplum tarafından sevilip sayılabilmeleri, saygın ve itibarlı bireyler olabilmeleri yedi yaşına kadar annelerinin yetiştirmesine bağlıdır. Anneler çocukların sadece bedensel ihtiyaçlarını değil, psikolojik ihtiyaçlarını da karşılarlar. Çocuklar sevgiyi, şefkati, merhameti, velhasıl iyi insan olmayı anne terbiyesi ile öğrenirler. Bunlardan mahrum büyüyen çocuklar kendilerini boşlukta hissederler, içlerinde oluşan boşluk duygusunu hiçbir şeyle dolduramazlar.

Anneler önce bir can taşır, sonra o canın beslemesini, sağlıklı ve iyi bir insan olmasını sağlarlar.

“Bu yüzden, annelik kutsaldır.”

Anneler bu görevlerini yerine getirirken dikkatli olmalıdır;

Çocuklara mutlu olmayı öğretmede, gururlarını kırmamalı, asla onları utandırmamalı ve aşağılamamalıdırlar. Onlara şiddet uygulamamalıdırlar. Onlara iyi bakmalıdır, yeri gelince de “Hayır” demeyi bilmelidirler. Her ne sebeple olursa olsun, çocukluk çağında onları terk etmemelidirler. Onlara çocukluk çağından itibaren sorumluluk vermelidirler. Bir anne evinde ne kadar sever ve sayarsa, çocuklarına da o kadar iyi örnek olur.

Unutmayalım, çocuklarımız bizim onlara söylediklerimizden çok, gördüklerinden, onlara yaşattıklarımızdan etkilenir. Bunlara dikkat eden annelerin çocuklarının kaderleri de güzel olur. Çocuklarına önem veren anneler onların yetişkin bireyler olmalarında da her ne kadar sağlıklı karar verebilen, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilen, başkalarına bağımlı olmayan bireyler olmalarını sağlarlar. Kendi dertlerine, eşi ile ilgili sorunlarını çocuklarına ortak etmeyen anneler melidirler. Zira annesini çaresiz gören çocuk hayata duyduğu güveni ve umudu kaybeder. Babaya duyacağı nefret zamanla kendine döner. Başımıza gelen hiçbir şeyden onları sorumlu tutmayın. Annelik, her zaman fedakârlık ister. Sinirle söyleyeceğiniz bir söz onların zihinlerinden hiç çıkmaz, bunun bedelini hayat onlara fena halde ödetir. Ben bu özellikleri rahmetli annemde gördüm. Her ne kadar okula dahi gitmemiş olsa da çalışarak üç çocuk büyütmeyi başarmış olan annem, hayatın zorlukları karşısında okumayı, namaz kılmayı, annelik görevlerini kendi kendine öğrenmiş, bizleri yetiştirmeyi başarmıştır. Bu günlere erişmemizde önemli rolü olan rahmetli annem için vefatından kısa bir süre önce yazdığım ve kabri başında bulunan her ziyaretimde gözyaşlarımı tutamadığım kitabeyi sunuyorum;

BÜYÜK ANA

Yaşamın boyunca, çocuklar ve torunlar büyüttün.

Yemedin, yedirdin. Giymedin, giydirdin.

Kimimiz mühendis, mimar, kimimizi işadamı ettin.

Sen sülalemize yettin, hepimizi adam ettin.

Adam olduk, aile kurduk, kemale erdik.

Sana, “Emrin nedir?” diye sorduk.

Can sağlığımızı diledin, şükrettin, dualar ettin.

Haklarını daima helal ettin.

Helal olsun sana büyük ana.

Çocukların ve torunların sana minnettardır.

Onlar, seni minnet ve şükranla anacaklardır.

Faruk KORÇA

Evlatların adına

Hakkın rahmetine kavuşmuş olan rahmetli annemi ve tüm anneleri rahmet, minnet ve saygı ile anıyor ve Anneler Günü’nü kutluyorum.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi