Türk müziğinin Adana’dan doğan “anıt ses”i devlet sanatçısı Mustafa Sağyaşar 70. sanat yılını memleketinde, hemşerileri arasında verdiği konserle kutladı. 

29 Mart 2022 Salı günü Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’daki konser Cevdet Cömertpay’ın yönettiği Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Korosu’nun konseriyle başladı. 

Koronun konserinden sonra sahneye çıkan Mustafa Sağyaşar dinleyicileri selamlayıp şöyle konuştu:  

“Doğduğu şehirde böyle bir günü yaşamak her sanatkara nasip olmaz. Bana nasip oldu. Çok mutluyum. Sanat hayatımda eserleri hiç tahrif etmedim. Olduğu gibi okudum. Yorum kattım. Daha güzel oldu, ama asla tahrif etmedim. Beste yapmaya merak sarmadım. Çok az bestem var. Ama çok güzel eserleri seçip onları meşhur ederek herkese mal olsun bu eserler dedim.”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve eşi Nuray Karalar’ın da dinlediği konserde Sağyaşar Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı saz heyeti eşliğinde çeşitli makamlarda şarkılar okudu.

1.5 saat sahnede kalan Sağyaşar konserini Türkiye’ye tanıttığı segah makamındaki türkü Karam’ı okuyarak bitirdi. 

MUSTAFA SAĞYAŞAR KİMDİR?

Türkiye’nin,  Kederden mi Neden Bilmem Sararmış Rengi Ruhsarın’la, Karam’la, Kalamış’la, Aheste Çek Kürekleri ve Sabret Gönül adlı şarkılarla tanıdığı Mustafa Sağyaşar 25 Aralık 1932 tarihinde Adana’da doğdu. Müzik çalışmalarına 1947 sonlarında Adana Halkevi’nde başladı. Oradaki çalışmalarını 1950 senesine kadar kemani Galip Ongül, udi Ahmet ve klarnette Ali Bakır nezaretinde sürdürdü. 

1950 yılında Ankara Radyosu’nun ses sanatçısı almak için sınavı kazandı.  Radyoda koro ve fasıllara katıldı. Radyoda ilk kez Hacı Arif Bey’in Âşık Oldur Kim Kılar Canın Feda Cananı adlı rast makamındaki şarkısını okudu. İlk solo programı da 1954 sonlarında yaptı.

1955’te birinci sınıf sanatçı kadrosundayken askere giden Sağyaşar askerlik dönüşü radyoda kadro olmadığı gerekçesiyle bir süre kaşeli çalıştı. 

Sahneye 1961’de Ankara Göl Gazinosu’nda çıktı. Sahnede hep radyo ekolünde okudu. 

Mustafa Bey tanıtacağı şarkının dışında hiçbir zaman belli bir programla sahneye çıkmadı. 

“Yorum her sanatçının hakkıdır.” diyen Sağyaşar besteleri tahrif edenlere daima karşı çıktı.

Notanın amaç değil araç olduğunu belirten, bestelerini sesle yapan Sağyaşar’a göre önemli enstrüman ses ve hançere.

1972 yılında kendi isteğiyle İstanbul Radyosu’na gelen, radyoda yaklaşık iki sene kadrosuz çalışan Sağyaşar İstanbul’da da sahne çalışmalarına devam etti. Maksim dahil bütün gazinolarda okudu. Gazino kültürünün bittiği 1985-86 yıllarında gazino çalışmalarına da son verdi. 1984 yılında kendi isteğiyle İstanbul Radyosu’nda şeflik sınavına girdi ve koro şefi oldu. 

Sağyaşar 1997 sonunda yaş haddinden emekli oldu. Ancak emekliliğinden sonra dört beş sene daha istisna akdiyle radyoya devam etti, üç yıl TRT Nağme’ye dış yapım olarak konuklarını ağırladığı program yaptı.

Bugüne dek 11’i 78 devirli, 12’si LP 150’nin üzerinde plak ve sayısını hatırlamayacak kadar CD ve kaseti çıkardı. 

Sağyaşar beş kıtada çeşitli ülkelerde resmi ve özel konserler verdi.