MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

Yaş 65 eder yolun yarısı…2

Paris anarşizmi geç geldi, eksik anlatıldı bizde terörizme  dönüştü..

Biz teknolojiyle hep tam olgunlaştıktan sonra tanıştık dolayısıyla onunla hep kavga ettik..

Dünya TV’yi yıllar içinde hazmetmişken bizde birden önümüze geliverdi.

Hatırlıyorum, TV’nin ilk yıllarıydı. Telefonda şehirlerarasında “yazdır konuş” dönemiydi. Tabi o da saatler sonra bağlanabilirse.

TV’de  naklen yayınlar başlamış mıydı tam hatırlamıyorum, ama aya insanoğlunun ilk ayak basmasını TV’den naklen izleyecektik. Saatler gece yarısını çoktan geçmişti. Ev tıklım tıklımdı.. İkide bir yayın kesiliyordu.. Hepimiz heyecandan taş kesilmiştik..

Kalabalık konuk gurubundan bir ses tüm  gerginliğimizi aldı.

-Yuh be...Bir Ay’dan naklen yayın yapamadılar...

Kimimiz başımızı salladı, kimimiz bu konuda bilimsel tahmin yürüttü...

Kimimiz “kesin yahu” diye bağırdı.

Hiçbirimiz yayının niçin kesildiğini anlamadı.

Bugün her naklen yayın arızasında o gün aklıma gelir…

Yani her şeyi tepeden inme aldık. Hiç üretmek aklımıza gelmedi.

Bir ara sürecimiz hiç olmadı. Bu da Türkiye’nin geri kalmışlılığının bir sonucuydu.

Teknoloji ürününü tepeden inme alırsanız, teknolojiyi de öyle alırsınız…

Yani size üretme fırsatı vermezler…

Üretmediğiniz bir şeyi ezberlemek zorunda kalırsınız…

Tıpkı bugün yaptığımız gibi...

Okulda ezber, bilim de ezber, politika da ezber...

Her şeyde ezber.. Bir ezber de

“Amerika’yı yeniden keşfetmeyelim abi...” ifadesi..

Yapma be kardeşim...

Aslında Türkiye’nin sıkıntısı da bu ...

Zaman kısa olduğu için her şey tepeden inme geldi..

Demokrasi tepeden inme geldi.

Durduk yerde bir de batı sevdası çıkarmıştık…

Oysa Atatürk “muasır medeniyet” yani “çağdaş medeniyet” demişti. O’nu biz “batı”ya çevirdik...

Habire  “evrim” yapacağımıza “devrim” yaptık...

“Evrimsiz devrim” yeterince bilgilendirilmemiş, donatılmamış, yetkinleştirilmemiş bir toplum üretti.....

Sonunda iş bu noktalara kadar geldi…

Şikâyet etmeye hakkımız var mı?

Kendimizle yüzleşsek nasıl olur?

xxx

Vallahi bravo...

 Nasıl becerdim bilmiyorum ama, benim yaş sorunumla Türkiye’nin “evrim” konusunu bağdaştırdım…

Hem de teknolojik bir öyküyle ve samimi bir itirafla…

Ama yaptım oldu işte...

Galiba, biz toplumsal bir evrimden geçemediğimiz için, içimizdeki devrimci ruh hep harekette…

Önce eksiklerimizi cesurca itiraf etmeliyiz…

Yanlışlıklarımızı doğrularımızı cesurca görelim…

Bu cesaretin içinde benim yaş meselem yoktur…

Ben 65 yılı 35 yıla sokuşturmayı becerdim…

Bende matematikte devrim yapıyorum…

Bunun sayısal formülünü hiç açıklamayacağım.

Çünkü bende bilmiyorum….

Dedim ya itirazınızı kendinize saklayın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MEHMET AYCAN Arşivi