Siyasette doğrular her zaman geçerli olmayabilir. Geçerli olan sözler de doğru olmayabilir.

Gürsel TEKİN’in bilerek veya bilmeyerek “H.D.P.’ye Bakanlık verilebilir” sözü günlük siyasi hesaplar uğruna eleştiri malzemesi olmuştur. Gürsel TEKİN, uzun yıllardır siyasette bulunan bir milletvekilidir. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Sistemine göre Bakan atama yetkisi Cumhurbaşkanı’na aittir. Henüz Cumhurbaşkanı adayı dahi belirlenmemişken bu sözün sarf edilmeyeceğini Gürsel TEKİN gibi bir Milletvekilinin bilmesi gerekir. Bu açıklamayı yapabilme yetkisi Genel Başkan veya vekili ve Parti Grup Sözcüsü’ne aittir. Bu açıklama bu yetkili kişilerin bilgisi dâhilinde yapılmışsa yine hata yapılmıştır. Bu söz Millet İttifakı Partilerinde rahatsızlık yaratmıştır. Yetkililer her ne kadar “Bu söz Milletvekilinin kendi kişisel görüşüdür” deseler de, Millet İttifakı Partileri bu açıklamadan tatmin olmamışlardır. Kemal KILIÇDAROĞLU’nun adaylığını zora sokmuştur. Zaten Meral AKŞENER’in her beyanatında “Seçilebilecek bir aday belirlenmelidir” beyanı, “Yirmi yıldır seçim kazanamamış bir adayla seçime gidilmesine karşı olduğunu” göstermektedir. Millet İttifakı grubunda zaten Kemal KILIÇDAROĞLU’nun adaylığını destekleyen sadece D.P. Genel Başkanıdır. Diğerlerinin KILIÇDAROĞLU’nu destekleyici beyanları bugüne kadar olmamıştır. Bu konuda karar verecek olan Kemal KILIÇDAROĞLU’nun kendisi ve Meral AKŞENER’dir. Diğer partiler bugünkü seçim sistemine göre Milletvekili seçilebilmeleri için C.H.P. ve İyi Parti’ye muhtaçtırlar. Bunu garantileyemedikleri takdirde Ali BABACAN’ın şimdiden ifade ettiği gibi “Millet İttifakından ayrılmaları” söz konusu olacaktır. Neresinden bakarsanız bakın, Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi daha fazla geciktiği sürece Gürsel TEKİN gibi siyasette “Ne konuşulmayacağını bilmeyenler, aklına geleni değil ağzına geleni söylemeye devam edecekler” ve Millet İttifakı’na zarar vereceklerdir. Ayrıca bir önemli husus da bu bir suçtur. Seçim Sisteminde ittifak kurma ile ilgili iyi bir düzenleme yapılmamıştır. Bir an için seçimlerin yapıldığını ve Millet İttifakının kazandığını varsayarsak, ittifak partileri arasında geçmişteki koalisyon döneminden daha önemli zorluklar yaratacaklardır. Hele-hele Parlamenter Sisteme dönmek için T.B.M.M.’nde yeterli sayıya ulaşılamazsa, ki bu imkânsız gibi görülmekte olup, kazanacak hükümetin geçmişteki koalisyon hükümetlerinden daha başarısız olma ihtimali fazladır. Zira o dönemlerdeki koalisyonlar iki veya üç partiden müteşekkildi, bu dönemde 6-7 partiden müteşekkil hükümetler kurulacak olup, iş daha da zorlaşacaktır.

Millet ittifakı artık adaylık konusunu bırakıp, Ülke sorunlarına proje üretmelidir.

Sağlıcakla kalın.