ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

İYİ Kİ BATSHUAYI GELMİŞ!

Açılışı Crespo yapacaktı ama direğin az farkla dışına attı topu. Fenerbahçe daha önceki maçlarına göre nisbeten yoğun baskıyla başlamadı ön bölgede. Ha babam de babam pres yapmıyorlardı rakip sahada ancak topa fazlasıyla sahip oldular ilk düdükle beraber.

Gündüz vaktinde Everton -  Liverpool maçını izledim Mercyside derbisinde. Bizim üç büyük takımımızın aralarında oynadığı derbilerle birebir aynıdır heyecan ve aksiyon olarak. Gözlerimin pasını sildim ama gözlerimin yorulduğunu da hissettim doğrusu. Klopp, takımı hücuma çıktığında Tisimikas ve Alexsander Arnold ile kanatlarına işlerlik kazandırdığında orta sahanın patronu Fabinho zaman zaman stoperlerin, Virgil ve Gomez, arasına girerek oyun kurmaya çalıştı. Böylelikle Liverpool gol için atak hazırlığındayken defansını da üçlemiş oluyordu Brezilyalısıyla. Tıpkı Jesus'un aynı görevi Arao'ya verdiği gibi.

Sezon başında Fenerbahçe dörtlü defans ile oynarken Arao'ya böylesine spesifik bir görev vermek fena fikir değildi kanımca. Ancak Jorge'nin üçlüye döndükten sonra hala Willian'da ısrar etmesi bana taktiksel açıdan pek de doğru gelmiyor açıkcası. Üstelik Arao ısıran bir oyuncu da değil oynadığı bölgede. Bu cümleleri yazarken Crespo bir mutlak gol pozisyonundan daha yararlanamadı maalesef. Ah dedim kendi kendime;  keşke Arao yerine Zajc oynasaydıda, Crespo'nun atamadıklarını skora yansıtsaydı diye iç geçirdim kendi kendime. 

HEY GİDİ GÜNLER HEY!

Devre bitmeden Arao'nun güzel pasına Pedro'nun mükemmel vuruşunu izledik. Bence ilk devrenin futbolcusu Joao Pedro'ydu. Hem King ile iyi anlaştı hem de toplu ve topsuz oyunda A plus kalite gösterdi.

İkinci yarı başlar başlamaz King'de ne kadar iyi bir futbolcu olduğunu gösterdi ve ceza alanı dışından attığı düzgün vuruşla farkı ikiye taşıdı. Fenerbahçe ilk çeyrek dolmadan skor avantajını yakalayınca zaman zaman ekonomik zaman zaman da tempolu oynadı. Ancak top Fener’de kaldı. Beşiktaş'a kök söktüren Kayserispor  beklentilerin çok ama çok altındaydı. Ahı gitmiş vahı kalmıştı konuk takımın. Ne şut atabilmişler ne de doğru dürüst bir atak geliştirebilmişlerdi. Ancak 74. dakikada öyle bir pozisyon oldu ki o ana kadar parmağını kımıldatmaya gerek duymayan Altay iki müthiş refleksle farkın bire düşmesine izin vermedi . Genç kaleciyi tebrik etmek gerekir kendi açısından hareketsiz ve durağan bir oyunda konsantrasyonunu bozmadığı için. 

Gecenin Notu: Belçikalının gelmesiyle, Avrupalıların deyimiyle “second striker” yani “forvet arkası”nda oynayacak olan ismin kimliğini sadece Jesus biliyor elbette. Bu noktada Batshuayi’nin partnerinin hangi oyuncu olacağı konusunda Portekizli hocanın eli çok rahatlamış oldu. Öndeki ikilinin durumu rakibe göre değişecektir. Hocanın Batshuayi’yi diğer üç forvetden biriyle, Pedro – King – Valencia, eşleştireceği kesin. Dursun’un bundan sonraki karşılaşmalarda forma şansı bulması için çok çaba  göstermesi gerekecek. Hocanın ayrıca en büyük avantajı King ve Valencia’nın kanatlarda da oynayabilmesi. 

Batshuayi – Pedro – Valencia – King dörtlüsünün Fenerbahçe taraftarına Sow – Emenike – Kuyt – Webo kare asını hatırlatacağına eminim. Hatta şimdiden o eski günleri yaşar mıyız diye içleri kıpır kıpır olan milyonlarca sarı lacivertli taraftarın olduğunu kafamda canlandırabiliyorum. Ancak o dönemde takımın teknik patronluğunu yapan Ersun Yanal; Egemen – Alves – Yobo – Bekir – Kadlec gibi stoperlerle ki ağılıklı olarak Egemen – Alves ikilisiyle dörtlü sistem oynamışken, Jesus’un kalite olarak aynı ayaklara sahip olmamasına  rağmen Szalai – Peres – Henrique – Serdar – Lemos ile üçlü sistemde oynaması sizce de garip değil mi? Demem o ki Eylül’ün sekizinde bitecek olan transfer dönemi kapanmadan önce Batshuayi’nin ardından bir stoper takviyesi yapılması takımı komple hale getirecektir. Sonrasında eğer Jorge Jesus üçlü inadından vazgeçip elindeki kadroya en uygun olan, tabii ki bu benim düşüncem, 4-2-3-1 ya da 4-4-1-1 sistemlerini benimserse, tüm Fenerbahçeliler koca sezonu koltuklarında daha rahat ve az stresle yaşayabileceklerdir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ASIM ÇALIK Arşivi