FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

İLİME İNANALIM

Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Yeni öğretim yılına hazırlanmalıyız. Yine yaşam odaklı eğitim yerine, ezberciliğe dayalı ve sınav odaklı eğitim anlayışı hâkim olacak.

Yeni öğretim yılında, her yıl olduğu gibi, coşkun ve yepyeni umutlarla yeni öğretim yılına girilecek. Ancak yetişkinler gibi çocuklar için de yaşa, ortama, zamana ve çevreye göre bilinmesi ve yapılması gereken hususlar var.

Çocukları yerli yersiz bilgilerle bilgi hamalı haline getirmemeliyiz. Sürekli bilgi yüklüyoruz ama “Ne kadarını hayata geçiriyorlar?” bunu sorgulamıyoruz.

Çocuklar sınava hazırlanıyor, papağan gibi konuları ezberliyor, sınavlara girip çıkıyor ve zamanla ezberindekileri unutuyor. Ama bilgiyi almak mı, yoksa alınan bilgiyi yaşamda kullanmak mı önemli olmalı? Yaşam için eğitim yerine diploma için eğitim’i esas almak ne derecede doğru?

Eğitimde tartışılacak o kadar çok konu var ki, hiç birini yeterince tartışmıyoruz.

Yirmibin yeni öğretmen atanması ile öğretmen başına düşen talebe sayısı olarak O.E.C.D. standartlarına erişmemiz önemli bir gelişmedir.

Hiç üzerinde durulmayan en önemli konu da evde bilim eğitimidir. Çocuklara bilimsel sözcüklerini öğretme çağı 4 ile 7 yaş arasında olup, çocuklar ne kadar iyi eğitim alırsa alsın 0-7 yaş arasında yaşadıklarını ortadan kaldırmaz. Bu da, bu yaşlardaki eğitimin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Zihnin aktif çalıştığı 0 – 7 yaş arasında bilimsel ve matematik etkinliklerin yanı sıra günlük yaşantımızdaki bireysel ihtiyaçların karşılanacağı etkinlikler de yapılmalıdır.

Bilim eğitimi aslında kozmik bir eğitimdir. Bu eğitim, evrenin düzenini ilgilendiren bütün parçaların bütünüyle bağlantılı olduğunu çocuğa somut olarak gösterir. Doğuştan meraklı olan çocukların ilgisi çeken birkaç konuda derinden ilgilenmesini teşvik etmek, yeni şeyler öğrenme isteklerini kuvvetlendiren eylemlerdir.

Ona öz bakım, gereken diş fırçalama, giyinme ve benzeri etkinlikler ile özgüvenli birey olmalarına yardımcı olan birçok etkinlik gösterebilirsiniz. Bu görev anne ve babalarındır. 

Bir solucanı takip ederek toprağı havalandırdığından ve bitkilerin çok daha kolay yetiştiğinden bahsedebilirsiniz, su dolu kovaya koyacağınız cisimlerin hangilerinin batıp batmadığını inceleyebilirsiniz, suyla yapılan etkinliklerden çocuklar çok hoşlanır. Ağırlık ve hafiflik arasındaki farkın anlaşılabilmesi için seçeceğiniz dört-beş tane cisimden hangisinin en hafif, hangisinin en ağır olduğunu tartarak bulmasını sağlayın. Çocuklarla balkondan bakıp, mevsimler ve hava durumu hakkında tartışın, bu tür ve benzeri etkinlikler çocuğun öğrenme arzusunu arttırır.

Çocuğun yaşı ilerledikçe bilimsel etkinlikleri arttırarak bilimi öğrenmesi sağlanmış olur, kulaktan dolma bilgilerle kafası karışmaz.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Kendisinden sonra olacakları tahmin eden ATATÜRK’ün söylediği veciz sözler boşuna değildir.

“Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.”

“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”

“Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı (doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak.), hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde, belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.”

“Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar. “

“Benim söylediklerimde hata buluyorsanız, bana değil bilime inanın.

"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir. Yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve zamanla takip etmek gerekir"

[22.09.1924-Mustafa Kemal ATATÜRK]

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi