Yaz ayına girmeden lekelerden kurtulun

Yaz ayına girmeden lekelerden kurtulun
Estetik dermatoloji, dermatolojide lazer uygulamaları ve dermatolojik cerrahide başarılarıyla adından sıkça söz ettiren Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Serbes Kural, cilt lekelerinden kurtulmanın mümkün olduğu uygulamaları Yenigün Gazetesi'ne anlattı.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Serbes Kural, yaz sıcağı bastırmadan lekelerden kurtulmak için son aylara girdiğimizi hatırlatarak tedavi seçeneklerini açıkladı. 

-Çeşitli nedenlerle oluşan lekeleri yok etmek mümkün mü?

Ciltte oluşan lekeler, melanosit denilen deri hücrelerinin fazla pigment üretimi sonucu ortaya çıkarlar. Akne izleri, güneş hasarı, hormon dengesizliği, çiller  ciltte lekeler şeklinde kendini gösterebilir. Lekeler oldukça sık karşılaşılan cilt sorunlarındandır ve birçok tedavi alternatifi vardır:
Tedavi seçeneklerinin ilk sırasında  eczaneden alabileceğiniz veya doktorunuzun reçeteleyeceği kremler gelir. Leke açıcı kremler genellikle günde bir, iki kez sürülür ve en az 2-3 ay kullanılmaları gerekir. Bu kremlerden dermatolog tarafından reçetelenenler genellikle daha yoğun etken içeriğe sahiptir ve tedavi süresi göreceli olarak daha kısadır. Fazla eskimemiş lekelerde, güneşin neden olduğu, ciltten kabarık olmayan lekelerde kremler yeterli olabilir.

-Ne tür yöntemler uygulanıyor?
Kimyasal soyma uygulamaları: Dermatolog tarafından uygulanması gereken kimyasal soyma tedavisi cildin en üstteki ölü tabakalarının uzaklaştırılması ve böylece alttan gelen taze tabakaların görünür hale getirilmesi prensibine dayanır. Meyve asitleri, azelaik asit, kojik asit, salisilik asit gibi birçok farklı madde bu amaçla kullanılır. Cildin ve lekenin tipine göre seçilecek kimyasal içerik değişeceği gibi, tedavinin süresi de farklılık gösterir.  Mutlaka uzman bir hekimin yapması gereken kimyasal soyma tedavisi daha çok açık tenli kişilerde ortaya çıkan orta şiddette lekelerde tercih edilir, aksi takdirde cildin tahriş olup lekelerin koyulaşması riski ortaya çıkabilir. 
Lazer tedavisi: Lazerlerin günümüzde pek çok çeşitleri vardır. Genellikle kendi içinde soyucu olan ve soyucu olmayan tipler olarak ayrılırlar. Soyucu lazerler, cildin en üstteki epidermis denilen tabakasını tümden kaldırıp alttan gelecek taze tabakaya yer açarlar. Bunların etkisi en kuvvetli olmakla birlikte böyle bir tedavi sonrası aylarca taze cildin güneşten korunması gerektiğinden bu işlem oldukça zahmetlidir. Bu yüzden günümüzde fazla terch edilmez. Soyucu olmayan lazerlerle yapılan tedaviler daha konforludur, ancak tedavinin 4-6 seanslık kürler halinde uygulanması gerekir. Ayrıca doğuştan var olan veya büyüme sürecinde ortaya çıkan cilt lekeleri için ya da dövmelerin silinmesi için  de kullanılan Q-switch  lazer tedavileri  vardır. 
IPL = Yoğun atımlı ışık tedavisi: Fotofasiyal olarak da bilinen IPL tedavisi de bir çeşit ışık tedavisidir. Belli dalga boyundaki ışığın cilt hücreleri tarafından emilmesi sonucu lekelerde açılma, kıcal damarlarda büzülme, gözeneklerde sıkılaşma, kollajen üretiminin artışı gibi olumlu etkiler gözlenir. En sıklıkla ciltten kabarık olmayan güneş lekelerinde ve çillerde tercih edilir. Tatmin edici sonuçlar için birden fala uygulama gerekebilir. 

-En çok tercih ettiğiniz uygulamaları anlatır mısınız?
Biz kliniğimizde öncelikle hastamızın cilt tipini ve lekenin niteliğini belirliyoruz. 
Genç yaş grubunda daha çok akne izlerine bağlı lekelerin giderilmesi söz konusu oluyor. Deneyimlerimize göre bu tür lekelerde eğer hastanın cildi açık renkli ise fraksiyonel  radyofrekans ile kombine orta kuvvette kimyasal soyma yöntemleri ile hızlıca sonuç almak mümkün oluyor. Hastamızın cilt tonunun koyu olduğu durumlarda ise kimyasal soyma yerine, leke açıcı serumların kullanıldığı mezoterapi seanslarını tercih ediyoruz. Olgun ciltlerdeki güneş lekelerinin tedavisinde ise IPL seansları ile hem lekelerden arındırmak hem de genel bir gençleşme sağlamak mümkün oluyor. Hormonal kökenli lekeler  ise bizi en zorlayan cilt problemlerinin başında geliyor. Bu durumda hem kimyasal veya enzimatik soyma yöntemlerini, hem de cildi derinden yüzeye doğru tazeleyen PRP ve mezoterapi yöntemlerini kombine edip bu tedavileri evde kullanılan dermokozmetiklerle destekliyoruz.  

-Uygulamalardan sonra nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Ciltteki lekeleri giderici uygulamalarda yüzeydeki ölü tabakalar uzaklaştırılıp alttaki taze tabakalar açığa çıkarıldığı için  bu taze ve hassas hücrelerin güneşin zararlı ışınlarında korunması önem taşıyor; aksi takdirde iyileşmesi beklenen lekelerde daha da koyulaşma olabiliyor.  Bu yüzden tedavilerin sonrasında her zaman güneş koruyucu ürünlerin kullanılmasına önem veriyoruz.
Sivilce izlerine, yanıklara, çatlaklara veya başka türlü yaralanmalara bağlı skarlar için fraksiyonel radyofrekans ya da fraksiyonel lazer tedavileri, PRP gibi hücre yenileyici uygulamalar, bazen orta ve derin kuvvette cilt soyma yöntemleri günümüzde en çok tercih edilen tedavi yöntemleridir. 


-Cildin genç görünüme kavuşması için neler yapıyorsunuz?

Her ne kadar 30"lu yaşlardan itibaren cildimizin kendini yenileme gücü giderek azalsa da  özellikle 40"lı yaşların başından itibaren yaşlanma belirtileri görünür bir hal alıyor. Ciltte gözeneklerin genişlemesi, kılcal damarlarda belirginleşme, güneşe bağlı veya hormonal lekelerin ortaya çıkması, ince ve kalın kırışıklar, gevşeme ve sarkma, yaşlılığın önde gelen göstergeleri... 
Bu belirtilerden hangileri ön planda ise ilk tedbirleri ona göre almak gerekiyor. Genellikle birçok kişide mimik hareketlerine bağlı alın ve kaş arası çizgileri erkenden otaya çıktığından çoğu zaman botulinum toksin enjeksiyonu ile yüzdeki sert veya üzgün ifadeyi hafifletmek ilk başvurduğumuz yöntemdir. İnce ciltlerde ise genellikle kuruluğa bağlı kırışmalar ön planda olduğundan cildin nem içeriğini arttıran, cildi besleyen hyalüronik asit enjeksiyonları ve mezoterapiler ilk sırayı alıyor. Buna karşılık kalın ve yağlı, gözenekli ciltlerin problemi çoğu zaman gözeneklerde genişleme, ciltte gevşeme ve sarkma oluyor. Bu gibi durumlarda da cilt dokusunu sıkılaştıran fraksiyonel radyofrekans veya lazer uygulamaları, daha ciddi vakalarda ip askısı yöntemleri bize yardımcı oluyor. 


RÖPORTAJ: ENGİN ÇAĞLAR
FOTOĞRAF: ŞAFAK GÜVEN
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.