Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'de Yaşananlar Soykırım Girişimi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'de Yaşananlar Soykırım Girişimi
Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze, son zamanlarda yaşanan olaylarla bir kez daha dünya gündemine oturdu. Gazze'de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden trajedinin boyutları, insanlığın sınırlarını zorluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadelerine göre, Gazze'deki olaylar bir savaş değil, adeta bir soykırım girişimi.

Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze, son zamanlarda yaşanan olaylarla bir kez daha dünya gündemine oturdu. Gazze'de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden trajedinin boyutları, insanlığın sınırlarını zorluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadelerine göre, Gazze'deki olaylar bir savaş değil, adeta bir soykırım girişimi.

Sivil hedeflerin bilinçli olarak seçilmesi, masum kadın ve çocukların hedef alınması, tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu vahşet, uluslararası toplumun sessizliğiyle daha da derin bir acıya dönüşüyor. Gazze'de yaşananlar, insan hakları, adalet ve hukukun uluslararası arenadaki yerini sorgulatıyor.

Uluslararası Toplum ve İnsan Hakları

Gazze'de yaşanan insanlık dramı, uluslararası toplumun çifte standartlarına da ışık tutuyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi kurumlar, bu tür durumlarda barış ve adaletin sağlanması için varlar. Ancak Gazze'deki durum karşısında bu kurumların etkisizliği, birçok insanın uluslararası sisteme olan inancını sarsıyor.

Türkiye'nin Rolü ve Çabaları

Türkiye, Gazze'deki insani dram karşısında sessiz kalmayan ve somut adımlar atan ülkelerden biri. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belirttiği üzere, Türkiye'nin bölgeye gönderdiği insani yardımlar, diplomasi yoluyla çözüm arayışları ve Gazzeli yaralıların Türkiye'de tedavisi, uluslararası toplumun üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanının, İsrail'in soykırımı önlemesi yönünde aldığı ihtiyati tedbir kararı ortada olmasına rağmen, Netanyahu yönetiminin işgal, yıkım ve katliam politikalarını dün olduğu gibi pervasızca sürdürebildiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İsrail'e ilk günden beri koşulsuz destek veren Batılı güçler ise 'tazıya tut, tavşana kaç' diyen ikiyüzlü politikalarıyla dökülen kana ortak oluyor. Sözler eylemle desteklenmedikçe ne Filistin'deki zulmü durdurmak ne de uluslararası sisteme güveni yeniden inşa etmek mümkündür. Uluslararası toplum, Filistin halkına olan borcunu ancak Filistin devletinin kurulmasıyla ödeyebilir. Bunun için 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin teşekkülü şarttır."

"Uluslararası toplumu, Gazze'ye ve Filistin davasına sahip çıkmaya davet ediyorum"

"Bu maksatla garantörlüğü de içerecek şekilde sorumluluk almaya Türkiye olarak hazır olduğumuzu belirttik." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gelecekte de Filistinli kardeşlerimize gereken desteği verecek, Gazze'nin yeniden toparlanmasına da elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Buradan bir kez daha uluslararası toplumu, Gazze'ye ve Filistin davasına samimiyetle sahip çıkmaya davet ediyorum. Dünyanın dört bir yanında hemen her hafta meydanları dolduran, zulmü lanetleyen, tüm baskılara rağmen gerçekleri cesaretle dile getiren tüm Filistin dostlarına şükranlarımı sunuyorum. Forumumuzun, bir daha benzer katliamların yaşanmaması için neler yapabileceğimiz noktasında verimli tartışmalara vesile olmasını diliyorum."

Dünya genelinde etkili olan olumsuzluklara rağmen Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediklerini anlatan Erdoğan, Balkanlar'ı bölgesel sahiplenme ve birliği temelinde barış, istikrar ve refahın hakim olduğu bir coğrafya olarak gördüklerini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabaları yoğunlaştırdıklarını kaydeden Erdoğan, Orta Asya ile ekonomiden enerjiye, eğitimden kültüre, ulaşımdan savunma sanayine işbirliğinin güçlendiğine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla Türk dünyasının birlikte daha güçlü kılınmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini belirtti.

Karabağ'ın 30 yıllık işgalinin sona ermesiyle Ermenistan ile başlatılan normalleşme sürecini Azerbaycan ile yakın eşgüdüm içerisinde sürdürmeye devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "Köklü bağlarımızın olduğu Afrika kıtasıyla ve Latin Amerika ülkeleriyle işbirliğimizi karşılıklı saygı temelinde daha da ilerleteceğiz. 'Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün' şiarıyla çalışmaktan geri durmayacağız." diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.