MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

SORUN MERKEZ SAĞDA

Yıldırım Akbulut’u hatırlar mısınız?....
Çoğu kişinin yere göğe sığdıramadığı Turgut Özal'ın naylon başbakanı...
Biraz geriye gidelim o günleri hatırlayalım.
Özal, 12 Eylül döneminin efsane başbakanıdır.
Özelleştirme furyası onun döneminde başlamış, elde avuçta ne varsa satılmış, ekonomi fiktif olarak büyümüştür...
Özal, otoyol yapımına girişmiş, kara yolu nakliyeciliğini geliştirirken demiryolu nakliyeciliğini öldürmüştür.
Çünkü tek santim demiryolu yapmamıştır.
Navlun fiyatları doğal olarak artmış bu da enflasyonu körüklemiştir..
12 Eylül paşalarının verdiği bir güçle başbakanlığı döneminde, istediği her şeyi sınırsızca yapabilmiştir.
Sonra, "Netekim Paşa" Marmaris'teki yazlığına gitmek isteyince köşke çıkmıştır...
O günlerde Cumhurbaşkanları, cumhuriyetin geleneklerini bozma cesaretini göstermemiş, Çankaya Köşkü'nde oturmaya devam etmiştir...
Çankaya'ya çıkınca ilk işi kendisine "koşulsuz biat edeceğine inandığı" Yıldırma Akbulut'u ANAP Genel Başkanlığına ve başbakanlığa getirmiştir...
Özal'ın köşkteki ilk sözlerinden biri de "Bu parlamento gömleği dar geliyor, başkanlık sistemine geçmeli" olmuştu...
Bir süre sonra, "koşulsuz kendisine biat edeceğine inandığı" Akbulut ayak diretmeye başladı. Özal, "1. Körfez Savaşı’nda, ABD ile birlikte Irak'a girmeyi hedefliyor ve "1 koyup, 10 alacağız" diyordu.
Ama ne gariptir ki; “naylon başbakan Akbulut” "Bizim orada ne işimiz var" diye direndi..
Sonra ipler koptu...
Akbulut gitti, Mesut Yılmaz geldi...
Bu tartışmalar sırasında ANAP kurumsal kimliğini oluşturamadığı için zaman içine eridi gitti...
Ve Özal, kurduğu partinin sonunu hazırladı ama efsane oldu(!)…
O gün bugün Türkiye’de bir "merkez sağ problemi" var ve yeri yeterince doldurulamadı..
Bu konuda yeterli sosyolojik siyasi bir analiz de yapılmadı...
Deniyor k Türkiye'de muhalefet yok...
Var, ama işte bu kadar...
Ama Türkiye’de asıl sorun "iktidarların tek adayı" olan sağ cenahta...
Demokrat Parti'den bu yana, iktidara gelen sağ partilerin hangisi bugün varlığını sürdürüyor...
Demokrat Parti 27 Mayıs İhtilali ile tarihe gömüldü...
Peki Adalet Partisi nerede...
"12 Eylül yok etti kolaycılığına" kaçmayın.
O partini lideri Demirel DYP'yi kurdu ve Adalet Partisi'nin devamını sağladı...
12 Eylül, CHP'yi de MHP'yi de kapatmıştı...
Ama ikisi de hala ayakta...
27 Mayıs'tan sonra kurulan hangi sağ parti hala yaşıyor...
Merkez sağ partiler, sürekli gömlek değiştirir ve liderlerinin istemi doğrultusunda hareket ettikçe, yok olup gidiyorlar...
Erbakan gitti, ilk adıyla Milli Selamet Partisi bitti. Şimdi Temel Karamollaoğlu yönetiminde suni teneffüste...
Son yıllarda oğul Erbakan , babasının felsefesini yok eden Erdoğan ile ne acıdır ki ortak… Sözde emaneti Karamollaoğlu’ndan alacak babasının olmaya mirasına sahip çıkacak.
Şu ana kadar nack yüzde 2.5’uğunu alabilmiş(!) durumda…. Yani; Erbakan’ın milli görüş felsefesinin bakiyesi o kadar..…
Demirel gitti, Adalet Partisi son ismi olan Doğru Yol tarihe gömüldü...
Özal gitti, ANAP yok oldu...
Sorun liderde mi yoksa merkez sağ partilerin siyasi kimliklerinin tam oturmaması mı?
Bence ikisi birden...
Liderlerin ihtirasları sağ partilerin kurumsallaşmasını engelliyor ve siyasi kimliğini bulmasını imkansızlaştırıyor...
Tıpkı AKP’nin Davutoğlu yönetiminde seçim kaybettiği gibi.
Erdoğan Beştepeye taşındı parti tepesi aşağı gidiyor, kendinsin karizması yerinde ama 2028’de sandıkta olmayacak… Variste yok… Dolayısıyla AKP’de yok…
Tüm bunlar, Türkiye'nin siyasi tarihini dalgalı hale getiriyor.
İyi veya kötü bir sol parti var, iyi veya kötü bir milliyetçi parti var…
İyi veya kötü, eksiğiyle, yanlışıyla bir muhalefet var...
Seçmen tarihsel süreç içinde bu iki partiyle barışamadı.. Onlardan ürküyor…
Çare; tek eksik iktidara talip olacak, kalıcı bir, zigzak çizmeyen bir merkez sağ parti.
AKP, bu ihtiyacı dolduracak gibi görünmüyor.
En azından bu günkü haliyle...
Çünkü, AKP’de tüm mevcudiyetini Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın karizmasına bağlamış durumda…
İYİ Parti ise Meral Akşener merkez sağda yer alma şansını içindeki homurtuları susturmak için partiyi radikal çizgiye çekti ve dahil olduğu “ittifak içindeki egemen güce (!)” ağır eleştiriler yöneltti
Seçim yakın, elbette bugünlerde bu yerel seçimlerle ilgili bir tahminde bulunmak zor…
Eğer AKP seçimde yara alırsa, durumu son derece zor görünüyor…
Her an bir erken seçim gündeme gelebilir…
Birde “sivil itaatsizlik” korkusu var.. Teyakkuz halinde olmak şart…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MEHMET AYCAN Arşivi