Biraz sıkça çevre konularına değinmek gerekiyor...

Çünkü çevre bizim yaşam pınarımız...

Biraz romantik mi oldu?

Ama bir gerçek.

Yer altındaki maden mi, yoksa üzerindeki bir iki ağaç mı?

Hangisi daha gerekli...

Soru basit, cevabı zor ve çetrefilli...

Kazmayı vurursun biri iki ağaç kesersin, madeni çıkarırsın, zenginliğine zenginlik katarsın.

Bir ikide vatan millet nutku...

Yerseniz...

Aşırı tepki mi çekti?

Çözüm basit yerel güçlerle kazancınızın bir bölümünü kırışırsınız (paylaşırsınız)

Durum da hallolur...

Tabi bu arada ülke de hallolur...

Türkiye’de çevre sorunları son tahlilde ki çözüm yoluyla sulh olur...

Hatırlarsınız...,

Ege’de binlerce zeytin ağacı böyle kesildi.

Yerine Biraz ötesine yüz yıl sonra meyve verecek yeni ağaçlar dikildi. Köylü parayı aldı, fabrika üretime geçti.

Dedikler ki; 10 ağaç kestik biraz ileriye yüz ağaç diktik...

Sorun çözüldü...

Oysa kesilen ağaçlar birilerinin diktiği, suladığı, büyüttüğü ağaçlar değildi...

Tanrının orada olmasını istediği ağaçlardı..

Bir başka görüşle, doğa o ağacın orada yeşermesini uygun bulmuştu...

Karga tohumu atmıştı veya doğa kendi filizlendirmişti..

İster İlahi, isterse seküler kavramlarla o ağacın orada olması gerekiyordu...

Ağaçlar kesildi de n’oldu....

Bir kere toprağın yapısı değişti, çölleşti...

Çünkü o ağaçlar o toprağa can veriyordu...

İkincisi rüzgarın yönü değişti...

Ağaçlık alana yağmur yağmaz, yağarsa da sel olur...

Çünkü ağaç o suyu içine çekip besleniyor, selleri önlüyordu...

O ağaçlar çevresinde yaşan binlerce canlıydılar besliyordu...,

Kuşları, kurtları da onlar gibi yüzlercesini...

Tabi birde çevrenin havasını dengelediği de unutmamak gerek

Ne olacak bir iki ağaç kesmekle derseniz, aç gözlülüğün daniskasını yapar ve cehaletiniz tüm

çıplaklığıyla ortaya çıkar...

Bu ve benzeri öyküleri hep duyarız ve her nedense de, hep sermaye galip çıkar...

Bizde Devlet Planlama Teşkilatı diye bir kurum var..

Bu teşkilat ne iş yapar bilinmez...

Aslında görevi Türkiye topraklarının en rantabıl planlamasını yapmaktır.

Ama orada çalışanlar bile böyle bir görevi olduğunu bilmez...

Ama biz söyleyelim...,

Toprak, yer yüzündeki en değerli madendir...

Bizi büyütür, geliştirir...

Meyvenin, sebzenin ve yer yüzünde yaşayan tüm canlıların anası topraktır...

O canlılar doğal besin zincirini oluşturur..

O toprak yüzünden savaşlar çıkar...

Ve o toprağın tek besin maddesi de o ağaçlardır...

Çevredeki yeşil dokudur...

Ağaç o coğrafyanın tüm dengesini düzenleyendir.

Bölge insanının nefesidir...

O dar gelirli köylü, bunu bilir ama cebinde para yoktur. Önce şov yapar sonra orayı satar...

Bu toprakları sattırmamak devletin görevidir...

Hedef 2023...,

Güzel...

Ama o gün o gençler bizim hatırımızı sormasınlar...

Diyoruz ki o topraklarda ağaç soykırımı yapmak büyük suçtur