Ağlıyor Cağaloğlu
AĞLIYOR CAĞALOĞLU
TURGUT FETHİ
BİR YOKUŞ UZANIYOR, TÜRBE"DEN SİRKECİYE,
ACIDAN, SEVİNÇTEN DÖKÜLEN GÖZYAŞI GİBİ.
İKİ YANINDA SIRALANMIŞ BİNALAR İKİ SIRIM.
CEYLAN DERİSİNE YAZILMIŞ HÜNKÂR FERMANI GİBİ
FIRLAMIŞ SANIRSIN TARİH ŞİRAZESİNDEN,
DÖKÜLMÜŞ, SAÇILMIŞ ORTALIĞA,
SATIR, SATIR OKUNUYOR KALDIRIM TAŞLARINDA
YAŞAMIN İKİ UCU DÜĞÜMLENMİŞ.
YA HABER,
YA ROMAN,
YA FIKRA YA HİKAYE.
DÖKÜLMÜŞ KAĞITLARA DOLAŞIYOR ELDEN ELE. AHŞAP EVLER, KAGİR EVLER,
UZANMIŞ BAKIYORLAR BİRBİRİNİN OMUZUNDAN.
PERVAZLARA YAPIŞMIŞ/DUDAKLARDAN DÖKÜLEN SÖZCÜKLER,
TAVAN ARALARINA SIKIŞMIŞ DEDİKODU, FISILTI.
ESKİ HANLARIN KALIN DUVARLARINDA
KANIYOR GEÇMİŞİN YARALARI DAMLA, DAMLA.
FERYAT, FİGAN UĞULTULAR GELİYOR,
İZBE BODRUM KATLARINDA
GİZLİ AYİNE GİRMİŞTE SANKİ
DÖNÜYOR, DÖNÜYOR,
D URMAKSIZIN, KAĞITLA ÖPÜŞEN MERDÂNELER, NASIL OYNARSA ÇİNGENENİN ELİNDE DEFİN ZİLLERİ, LİNOTYPE BARLARINDA ÖYLESİNE DANS EDİYOR MATRİSLER NEFES ALIYOR HER KAPI, HER PENCERE, SOLUYOR SANKİ EŞYA.
MEMLEKET KALBİ KÜT, KÜT ATIYOR BU YOKUŞTA.
YAZIYOR, YAZIYOR OLAYLARI YAZIYOR
ŞEHRİN GÖBEĞİNDE KOPTU İŞTE GENE VAVEYLE.
ATEŞ TOPU DÜŞMÜŞ SANIRSIN GÖKTEN.
BAĞRIŞMALAR, KOŞUŞMALAR
"YAZIYOR, YAZIYOR OLAYLAR YAZIYOR
NEFESLERDEN, BULUT, BULUT BİR SICAKLIK YAYILMIŞ
RÜZGAR OLMUŞ, ESİYOR SOKAK ARALARINDA
GAZETE SATAN ELLER, GAZETE ALAN ELLER DÜĞÜMLENMİŞ,
UZUYOR HER YANA HALKA, HALKA,
FORSA VERMEMİŞSE KALIP, ÇAPAKTA YOKSA,
ESPAS, PUNTO, KATRAT,
DERKEN BİR DE CUK OTURMUŞSA MANŞET,
GİTMEDE NE YAP ARAP ŞEVKİ"YE
GELSİN KUZU CİĞERİ,
YAHUT BİR ŞİŞE, YARIM EKMEK, İKİ KÖFTE. KUR DOSTUM, KUR SEN, ARTIK İSPANYA"DA ŞATO
HELE BİR DE, ADIN VARSA O GÜN GAZETENİN GÖRÜNMEZ BİR YERİNDE,
NE SHAKESPEARE YAZAR,
NE CAHİT, SİNASİ GAZETECİ
NE DE RESSAMDIR OSMAN HAMDİ,
EN BÜYÜK SEN YOK BAŞKASI
BURASI BABI-ALİ
•
EY SARRAFLAR ŞEYHİNİN OĞLU ESAT EFENDİ. NASIL BİLİRDİN Kİ,
BASIN TARİHİNE GEÇECEK ŞU TAKVİM-I VEKAİ.
GÜM, GÜM VURUYOR İŞTE BUGÜN GULHANE"DE DAVULLAR,
REŞİT PAŞA HEYECANLI, REŞİT PAŞA VAKURy
ELİNDE HATT-I HÜMAYUN
SESİ TİTREK/
BELKİ DE AĞZINDAN ÇIKACAK SON NEFESTE TEKELLÜM EDECEK, CEZA GÖRMEYECEK TEBAİ-Î OSMANİYE"DE KİMSE MUHAKEME OLMADIKÇA BUNDAN GERU" DİYECEK. VE DÜŞECEK MEMALÜK-Ü OSMANİYE"YE,
İLK ÖZGÜR YAŞAM TOHUMU. CERÎDE-Î HAVADİS,
DERKEN EFENDİM, TERCÜMAN I AHVAL,
TASVİR İ EFKAR"DA SİNASİ, İBRETTE NAMIK KEMAL,
VURUYORLAR, VURUYORLAR
HIRSLA, KORKUSUZCA,
ÇÜRÜMÜŞ NE VARSA HER ŞEYE
BİR ZAMANLAR EFENDİ İKEN BU ALEME, KOSKOCA
İMPARATORLUK,
ŞİMDİ NASIL DA UŞAK OLDU DİYE.
DAHA SONRA,
DAHA SONRA.
İNCE, ZARİF, SİTEMKAR BİR HAYKIRIŞLA, "BEN DAHİ BULUNDUM DARULŞUFA-İ BAB-I ALİ"DE ANDA FELATUNU BEĞENMEZ NE DİVANELER GÖRDÜM" DİYECEK BİR GÜN DE ZİYA PAŞA.
* * *
YILLAR YILLARIN ARKASINDA,
BOŞLUĞA AKARKEN ZAMAN,
ESECEK BAZEN İMBAT, BAZEN KASIRGA.
BİRGÜN DE FİKRET"İN SÖZLERİ,
BOMBA GİBİ PATLAYACAK GENE BU YOKUŞTA.
"KIRAN DA OLSA KIRIL, AMA EĞİLME ASLA"
SONRA, RECAİ VE BAŞKALARI,
VE GÖZ PINARLARINDAN YAŞLAR AKAN MÜTAREKE YILLARI,
İŞGAL İŞGAL...
SUSMUŞ TÜM ŞARKILAR,
İSTANBUL"UN AFAKİNİ SİS SARMIŞ PERDE, PERDE, NÜZÜL İNMİŞ SANIRSIN HER SEMTİNE TABUTA KONMUŞ GİDİYOR, GİDİYOR, TARİHE SIĞMAYAN O KOSKOCA ÜLKE, MEHTAP IŞILDAMIYOR,
AY BİLE PEÇE TAKMIŞ BULUTLARDAN YÜZÜNE. KURŞUN KUBBELERİN SAÇAKLARINDA, UÇMUYOR, KÜSMÜŞ GÜVERCİNLER,
YALNIZCA ACI BİR FERYAT DUYULUYOR,
GÜLLE GİBİ DÜŞMÜŞ, BU ÖLÜM SESSİZLİĞİNİN ORTASINA.
"YOK EDİLEMEZ, MÜMKÜN DEĞİL VAR OLAN MİLLET" DİYOR
KILIÇTAN KESKİN,
SÜNGÜDEN SİVRİ
BU SÜLEYMAN NAZİF"İN KALEMİ.
* * *
DİNMİŞ GÖZYAŞLARI, DAĞILMIŞ KAN VE BARUT KOKUSU. KARANLIKTAN ÇIKMIŞ HERKES KOŞUYOR GÜNEŞE, SANKİ MUCİZE.
NAMI DÜNYATI TUTMUŞ BİR GENERAL,
YENİ BİR ÇAĞA TARİH DÜŞÜRÜYOR MUSTAFA KEMAL,
PABUCUNDAN, SERPUŞUNA DEĞİŞİYOR MEMLEKET,
YIKILIYOR HER ŞEY TEK, TEK,
KÖHNEMİŞ ESKİMİŞ KOKMUŞ NE VARSA,
BİRLİKTE, BİR ARADA.
AÇILMIŞ, SAÇILMIŞ DEVRİMLER,
SIRA, SIRA, SÜTUN, SÜTUN, SAYFA, SAYFA.
GÖZ KAMAŞTIRAN YÜKSELEN DEĞERLERİN IŞIKLI YOLU.
BİR BÜYÜK KAVGANIN İÇİNDE BU KEZ YİNE CAĞALOĞLU.
BİR GECEDE ATMIŞ OKKASINI, DİVİDİNİ,
BİR GECEDE TAKMIŞ KALEMİN UCUNA LATİN HARFLERİNİ.
FIRLATMIŞ BAŞINDAN FESİNİ, KIÇINDAN POTURUNU
ÇAĞDAŞLIĞA SOYUNMUŞ GÖRÜYORUZ BU YOKUŞU.
BİRBİRİNİN YANINDA
BİRBİRİ İLE YARIŞTA
BİRBİRİNE YAKIN, HEPSİ BİR ARADA.
VE BİR AMAÇLA,
HAKKILAR, NADİLER,
CAHİTLER,SİMAVİLER,
SADAKLAR,YALMANLAR,
EMEÇLER,PEYAMİLER,
CUMHURİYET KOROSUNA GİRMİŞLER.
BİTTİ BU PİYES, KARARDI SAHNE,
YANDI SALONDA TEK, TEK IŞIKLAR. İNDİ AĞIR, AĞIR ŞEHRİN BU SEMTİNDE. O RENKLİ, O ESKİ YÜZELLİ YILLIK PERDE. KAPANDI, O TARİHİN COŞKULU, HEYECANLI. ESPASLI, KATRATLI, KOMPASLI DÖNEMİ. YAŞLI BİR ÇINAR ÜZERİNDE BİR KUŞ ÖTTÜ, ÖTTÜ DE GİTTİ SANKİ. KALDIRIM TAŞLARI SESSİZ
BOYNU BÜKMÜŞ, SOKAK BAŞLARINDA SİMİTÇİLER,
ÇAY OCAKLARI ÖKSÜZ,
HANLAR, EVLER, BÜROLAR
ŞUH BİR SEVGİLİDEN AYRILMIŞ GİBİ,
ÜZGÜN, KİMSESİZ.
ANILAR DOLAŞIYOR ŞİMDİ ORTALIKTA. BAŞIBOŞ, AVARE
BİLMİYORLAR KİME ANLATACAKLAR KENDİLERİNİ, TUTUNACAKLAR KİME..
YALNIZCA, HIÇKIRAN BİR SESİN YANKILARI DUYULUYOR HER YERDE.
* * *
"YAZIYOR, YAZIYOR..." SON BİR HABER GEÇİYOR CAĞALOĞLU, "YERİM DAR DEDİ GİTTİ İKİTELLİ"YE, OYNUYOR ÇİFTETELLİ" DİYOR.
"YAZIYOR, YAZIYOR... BAB-I ALİ BAB-I ALİ"Yİ YAZIYOR HAYIR, HAYIR TEKZİP VAR YAZMIYOR, GÖZYAŞLARI YUVARLANMIŞ AKIYOR YOKUŞTAN DENİZE, YÜREĞİ DOLU, DOLU, AĞLIYOR CAĞALOĞLU.
