İthalatı Azaltıcı Adımlar Atacağız

İthalatı Azaltıcı Adımlar Atacağız
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'nin ithal etmediği zaman hiçbir şey kaybetmeyeceği ürünleri azaltacak tedbirleri uygulamaya dönük adımların yıl sonundan önce atılacağını belirtti.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, önümüzdeki dönemde Türkiye ithal etmediği zaman hiçbir şey kaybetmeyeceği ürünlere yönelik çalışma yaptıklarını ve çok önemli rakamlara ulaştıklarını belirterek, "İthalatımızın bu bölümünün üzerine gitmek ve azaltıcı tedbirleri çok güçlü bir şekilde uygulamak istiyoruz. Gümrük ve Ticaret, Bilim Sanayi ve Teknoloji, Maliye bakanlığıyla bunların üzerine gideceğiz. Yıl sonundan önce çok önemli adımlar attığımızı göreceksiniz" dedi.

 

Zeybekci, büyüme rakamları başta olmak üzere ekonomik gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

 

Yılın ilk yarısında küresel ekonomide beklenen hedeflere genel anlamda ulaşılamadığını, toparlanmanın beklenenden zayıf olduğunu ifade eden Zeybekci, Avrupa"da bu yıl güçlü olmasa bile bir kıpırdanma olduğunu, bunun Türkiye"nin ihracatına doğrudan olumlu şekilde yansıdığını söyledi.

 

Orta Vadeli Program çerçevesinde 2014 büyümesinin yüzde 4 olmasının hedeflendiğini anımsatan Zeybekci, şöyle konuştu:

 

"Yılbaşında birçok örgüt ve şirket, Türkiye için yüzde 2"ler civarında büyüme beklediklerini açıkladılar. Biz de algı yönetimi yapma odaklı bu tahminlerin zaman geçtikçe, yılın 2. yarısının başlarında yukarı yönlü revize edileceğini paylaşmıştık. Türkiye"nin sadece dışarıdan bakılarak yorumlanacak bir ülke olmadığını her fırsatta paylaştık. Türkiye artık dışarıdan basılan düğmelerle yön verilebilir bir ülke de değildir. Geçen yılın mayıs ayından beri kurulan her tezgahı bu millet bozdu, bundan sonra kurulursa da bozmaya devam edecek. İlk yarıda büyümemiz yüzde 3,3 oldu. Kalan 6 ayda beklentilerin üzerinde performans göstereceğimize inanıyorum. Özellikle son çeyrekte ekonomimizin performansı ve iç talep kritik önemde olacaktır."

 

AB"deki zayıf ekonomik performansı, Rusya, Suriye, Irak, Libya ve Mısır"daki siyasi ve ekonomik gelişmeleri, gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamayı, fon kaynaklarında ABD kaynaklı durgunlaşmayı gözardı etmediklerini dile getiren Zeybekci, bunların her birinin dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğunu ifade etti.

 

Zeybekci, "Yıl sonunda belki yüzde 4 ve üzerini görmeyebiliriz. Ama büyümenin yılbaşındaki kötümser tahminlerden çok daha iyi olacağını tahmin ediyoruz" dedi.

 

Bu yıl için yüzde 4 olarak konulan hedefin belki bir nebze aşağıya doğru tekrar gözden geçirileceğini dile getiren Zeybekci, "Ama son çeyrekte iç piyasada olumlu katkının olabileceğini, gerekli düzenlemeleri yaparsak da büyümenin beklenenden yukarıda gerçekleşebileceğini tahmin ediyorum. Yüzde 4"lük bir seviyeye yaklaşabileceğimize inanıyorum ama genel intiba yüzde 4"ün altına gerçekleşeceği. Ben yüzde 4"ü dilek ve temenni olarak hala tutmak istiyorum" diye konuştu.

 

İthalatı azaltmaya yönelik yeni tedbirler yolda

 

İthalatı azaltmaya yönelik çalışma hakkında bilgi veren Zeybekci, şunları kaydetti: 

 

"Önümüzdeki dönemde Türkiye ithal etmediği zaman hiçbir şey kaybetmeyeceği ürünler diye bir çalışma yaptık. Türkiye"nin kolaylıkla kendi içinde temin edebileceği, KOBİ ve sanayicileriyle temin edebileceği ürünlere yönelik bir çalışma yaptık. Çok önemli rakamlara ulaştık. Bu ürünlere yönelik çalışmalar yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Dünya Ticaret Örgütü kuralları ve Gümrük Birliği çerçevelerinde kalmak kaydıyla ithalatımızın bu bölümünün üzerine gitmek ve azaltıcı tedbirleri çok güçlü şekilde uygulamak istiyoruz. Gümrük ve Ticaret, Bilim Sanayi ve Teknoloji, Maliye bakanlığıyla bunların üzerine gideceğiz. Çok yakın bir zamanda göreceksiniz. Zaten 1-2 uygulamamızı görüyorsunuz. Yıl sonundan önce çok önemli adımlar attığımı göreceksiniz."

 

DEİK"in bakanlığa bağlanması 

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) Ekonomi Bakanlığına bağlanmasına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, DEİK"in 1986"da kurulduğunu ve Türkiye"yi dışarıda ekonomik ilişkilerde temsil etme görevi verildiğini söyledi.

 

O yılda Türkiye"nin toplam dış ticaret hacmi 17 milyar dolar civarında olduğunu, bugün ise çok daha farklı bir noktaya gelindiğini dile getiren Zeybekci, şöyle konuştu:

 

"DEİK ortadan kalkmadı. Pazartesi veya salı yayınlayacağımız yönetmelikle, özel sektörün tüm katmanlarının katıldığı, daha sivil, sivil toplum kuruluşlarının etkin olduğu, kendi kendini yönetebilen bir yapı ortaya çıkaracağız. DEİK"in reel, özel sektörün yer aldığı, aktif olduğu bir kuruluş haline geldiğini göreceksiniz. DEİK aktivitelerinde, Ekonomi Bakanlığı ile tam bir koordinasyon içerisine girmekte zorlanıyordu. Farklı ülkelerin yetkilileriyle görüştüğünden sonradan haberimiz oluyordu. Bunu eleştiri anlamında söylemiyorum, teknik anlamda bir sıkıntı vardı. Sıkıntıyı giderme anlamında böyle bir düzenleme yapıldı."

 

Ekonomi Bakanlığına ilk geldiğinde DEİK"in koordinasyonu konusunda sıkıntı olduğunu TOBB"a ilettiğini belirten Zeybekci, "DEİK yine TOBB"un başaktör olduğu bir kuruluş halindedir. TİM, TÜSİAD, MÜSİAD da bunlar genişletilerek olacaktır. Başkanı bakanlık atayacak ama yönetim kurulunun tamamını genel kurulun seçmesini istiyoruz" dedi.

 

"Gıda ithalatına çok mesafeli yaklaşıyoruz"

 

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, enflasyonu düşürmek amacıyla gıda ithalatına çok mesafeli yaklaştıklarını belirtti.

 

Zeybekci, büyüme rakamları başta olmak üzere ekonomik gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, faiz oranlarına yönelik sorular üzerine, Merkez Bankasının faiz politikaları tartışılırken sanki hükümet içinde 2 farklı görüş varmış gibi algılanmasından endişe duyduklarını söyledi.

 

Reel, katlanılabilir faiz oranlarına reel sektörün karar verdiğini dile getiren Zeybekci, yatırımcı, üretici ve esnaf-sanatkarın mevcut cari faiz oranlarını katlanılabilir görmediklerini ifade etti.

 

Faizlerin aşağı doğru inmesinde sıkıntı görenlerin, enflasyonun yüzde 9,54 olduğu bir ortamda faizlerin teknik olarak daha fazla inmesinin mümkün olmadığı yönünde yorum yaptığına dikkati çeken Zeybekci, şöyle konuştu:

 

"Maalesef burada biraz eksik bilgi veriliyor. Kasıtlı olarak eksik bilgi veriliyor demek istemiyorum ama eksik bir bilgi var ortada. 9,54 olan enflasyon 365 gün geriye ait enflasyondur. Katlanılan faizler 365 gün geleceğe aittir. Dolayısıyla faizleri kıyaslayacaksak enflasyonla, reel faizle beklenti enflasyonu ancak kıyaslanabilir. Ağustos 2015 sonu itibarıyla beklenti enflasyon yüzde 6"lar seviyesinde. aynı dönemde vadesi gelen borcun faiz reel sektör için yüzde 14"ler seviyesinde. Bu normal bir faiz değildir. Beklenti enflasyonu bundan düşürdüğünüzde ortaya yüzde 7-8"lik rakamlar çıkıyor." 

 

Bu faizle kimsenin yatırım yapmayacağını, üretimini geliştirmeyeceğini, istihdamını artırmak istemeyeceğini dile getiren Zeybekci, "Piyasa, bu faize "hayır" diyor. Piyasanın "evet" diyeceği, makul bulduğu, kabul edebileceği faiz oranına ulaşıncaya kadar Merkez Bankamızın cesur bir şekilde piyasayı önden yorumlaması lazım" dedi.

 

Zeybekci, enflasyonla mücadelede talebi, iç piyasayı daraltma ve likiditeyi azaltma yönünde yöntem izlendiğini belirterek, "Enflasyonla şu anda piyasayı soğutarak, talebi daraltarak yaptığımız mücadele ateşli hastalıklarda ataş düşürücü şurup kullanmak. Kalıcı olan bu rahatsızlığı bulup, ortadan kaldırmak. Türkiye olarak bunu böyle yorumlamamız gerektiğine inanıyoruz. Bu asla hükümet disiplinimizin, koordinasyonumuzun dışındaki yorumlarımız değildir. Piyasaları daha çok içinde olan bir kurum olarak algıların doğru olarak anlaşılmasına çalışıyoruz. Kredinin içindeki bu yüksek oran ki buna "tefeci faizi" diyorum, bunun maliyetler içindeki oranının düşük olduğunu kimse söyleyemez" diye konuştu. 

 

"Rusya ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz" 

 

Rusya"ya yönelik yaptırımlara Türkiye"nin dahil olup olmayacağı ve iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere yönelik sorular üzerine Zeybekci, Rusya"nın da içinde bulunduğu bölgenin Türkiye açısından ekonomik olarak vazgeçilemeyecek bir coğrafya olduğunu söyledi.

 

İç piyasadaki dengeleri gözeterek Rusya"nın sunacağı fırsatları değerlendirmek istediklerini ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti:

 

"Önümüzdeki hafta Rusya Ticaret ve Ekonomi Bakanının ziyaretleri olacak. Ardından 1 hafta 10 gün içinde çok büyük bir heyetle, alım heyeti demeyeyim de Türkiye"de bu işin içindeki tüm taraflarla Rusya"da bir çalışmamız olacak. Hızlı şekilde Rusya ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz.       

 

Bu ambargolara katılmak gibi zorunluluğumuz yoktur ve böyle bir şeyi de tercih etmeyeceğiz. AB tam üyelik sürecimizi, Gümrük Birliği anlaşmamızı da dikkate alacağız. Diğer taraftan Rusya"nın liderliğini yaptığı Asya Gümrük Birliği"nin de yok sayamayız. Belki bunlarla ilişkimizi en üst düzeyde kurma yönünde önemli gelişmeleri de yaşayacağız." 

 

 "Ben Ekonomi Bakanıyım..."

 

Zeybekci, IŞİD"e karşı kurulan koalisyon gücü konusundaki soruya, "Ben Ekonomi Bakanıyım, bu iş siyasi bir konudur. Dışişleri ve hükümetimizin sürdürdüğü bir konudur" yanıtını verdi.

 

Ortadoğu"daki gelişmelerin ithalat ve ihracata etkilerine değinen Zeybekci, İran Tercihli Ticaret Anlaşması"nın onaylandığını, önümüzdeki dönem İran ve Irak"la çok önemli ticari gelişmeler yaşayacaklarını ifade etti.

 

Gıda ithalatı

 

Zeybekci, Türkiye"nin kurak bir sezon yaşadığını ve kuraklığın sadece buğday üretimini etkilediğini belirtti. Geçen yıl 22 milyon ton olan üretimin 19,5 milyon tona gerilediğine işaret eden Zeybekci, bu miktarın Türkiye"nin buğday ithalatı yapmaması için yeterli olduğunu dile getirdi.

 

Dondan kaynaklı olarak kayısı, çilek ve kirazda etkilenme olduğunu ifade eden Zeybekci, şöyle konuştu:

 

"Gıda üretici fiyatları endeksinde yüzde 6"lar seviyesinde olan artış, tüketici fiyatları endeksinde yüzde 14-15"lere çıkıyor. Aradaki arızayı bulmak lazım. Üreticiden tüketiciye ulaşırken arada maalesef spekülasyona tabi tutuluyor.  

 

Enflasyona sebep olmasın diyerek gıdada ithalat politikasının benimsenmemesi gerekiyor. Bunu olması gereken yerlerde yaptık. Fasulyede anormal yükseliş yaşandığında gerekli tedbirleri aldık sonra eski haline getirdik. Enflasyonu düşürmek amacıyla gıda ithalatına çok mesafeli yaklaşıyoruz."

 

Yılın ilk yarısının küresel ekonomik aktivite açısından çok güçlü bir seyir izlemediğini kaydeden Zeybekci, bunun sanayi üretimindeki gelişmelerde, büyüme oranlarında ve dış ticaret verilerinde açık şekilde ortaya çıktığını belirtti.

 

Avrupa ekonomisinde yıllardan beri gerçekleşen ayrışmanın bu sene de devam ettiğine işaret eden Zeybekci, "18 üyeli Euro Bölgesinde 10 ekonomi, 2008"deki reel GSYH"lerine hala dönemedi. Bu yıl Avrupa"da güçlü olmasa da bir kıpırdanma var ve bunun da ihracatımıza yansımasını doğrudan görüyoruz" diye konuştu.

 

Zeybekci, gelişmekte olan ekonomilerde büyümenin devam ettiğini ancak bunun hedeflenen büyüme oranlarından daha zayıf bir seyirde olduğunu bildirdi. 

 

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, yılın ilk yarısında küresel mal ihracatının yüzde 2,3 artarak 8,4 trilyon dolara ulaştığını ifade eden Zeybekci, bu dönemde ihracat artış oranlarının ABD"de yüzde 2,9, AB"de yüzde 4,4 olduğunu kaydetti.

 

Zeybekci, büyük kısmı Avrupa ülkelerinden oluşan 30 ekonominin hizmet ticareti verilerine bakıldığında, bunların 26"sında ihracat artışı, 4"ünde ise düşüş yaşandığını bildirdi..

 

"Büyümede yüzde 4 ve üzerini göremeyebiliriz"

 

Zeybekci, yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen yüzde 2,1"lik büyümeye tarım sektörünün katkısının eksi binde 1, sanayinin katkısının binde 7 ve hizmet sektörlerinin katkısının ise yüzde 2,3 puan olduğunu dile getirdi.

 

Hizmet sektörünün, 2014 yılının ilk yarısı itibarıyla GSYH içindeki payının yüzde 62,9, sanayinin yüzde 20,1, tarımın da yüzde 6 olduğunu belirten Zeybekci, imalat sanayinin GSYH içindeki payının nominal değerlerle yüzde 16,3 seviyesinde gerçekleştiğini kaydetti.

 

Zeybekci, reel ekonominin gücü arttıkça Türkiye ekonomisinin daha güçlü olacağını vurgulayarak, "Türkiye ekonomisi büyürken imalat sanayisinin GSYH içindeki payının artması gerektiğine inanıyoruz" dedi. 

 

Zeybekci, ilk 6 ayda özel tüketimin büyümeye katkısının yüzde 1,2 olduğunu dile getirerek, ÖTV"de ve kredi kartı kullanımında yapılan düzenlemelerin etkisinin daha belirgin bir şekilde hissedilmeye başlandığını söyledi.

 

İç talebin büyümeye katkısının 2014"ün ikinci çeyreğinde negatif binde 4 ve ilk yarıda pozitif yüzde 1,3 olduğunu belirten Zeybekci, "Dolayısı ile 2014"te büyümenin motorunun iç talep değil, ihracat olduğunu birinci ve ikinci çeyrekte gördük" diye konuştu.

 

İlk çeyrekte yüzde 4,7"lik büyümenin yüzde 2,6"sının net ihracat katkısından geldiğine dikkati  çeken Zeybekci, ikinci çeyrekteki yüzde 2,1"lik büyümenin de yüzde 2,9 puanının net ihracattan geldiğini, ilk 6 ayda yüzde 3,3 büyüyen ekonomiye net ihracatın yüzde 2,7 destek verdiğini bildirdi.

 

Zeybekci, iç talebin biraz daha canlı olmasını, biraz daha rahat bırakılması gerektiğini de ifade etti. 

 

"Gereksiz ithalatı azaltacağız"

 

Ocak-Temmuz dönemine bakıldığında, geçen senenin aynı dönemine göre dış ticaret açığının yüzde 24 azaldığına işaret eden Zeybekci, enerji hariç dış ticaret açığının yüzde 47 azaldığını söyledi.

 

Zeybekci, net ihracatın büyümeye katkısının pozitif olmasını sağlayan bu sürecin sürekliliğini sağlamak için çalışmaları devam ettirdiklerini kaydederek, "Türkiye"de gereksiz ithalatın azaltılması ve üretimin canlandırılması ile ilgili tedbirleri aldık, şu anda da çok önemli tedbirler üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde bunları göreceksiniz" dedi.

 

DTÖ tarafından açıklanan 72 ülkenin en güncel verilerine göre, 2014 yılının ilk 6 ayında 48 ülkenin mal ihracatının arttığını belirten Zeybekci, "Türkiye, 2014 yılının ilk yarısında mal ihracatı artan ülkeler arasında yerini aldı ve mal ihracatı en fazla artış gösteren 18. ülke oldu" ifadesini kullandı. 

 

İhracatın kilogram fiyatının da arttığını kaydeden Zeybekci, "2013"ün ilk çeyreğinde 1,58 dolar olan ihracat kilogram fiyatımız 2014 ilk çeyrekte 1,74 dolara çıktı. 2013"ün 2. çeyreğinde 1,49 olan ihracat kilogram fiyatımız, 2014 2. çeyrekte 1,59 dolara yükseldi. 2013"ün ilk yarısında 1,53 olan ihracat kilogram fiyatımız 2014"ün ilk yarısında yüzde 8,5 artarak 1,66 dolar olarak gerçekleşti" dedi. 

 

Zeybekci, 2013"ün ilk yarısında 1,89 olan ithalat kilogram fiyatının da 2014"ün ilk yarısında yüzde 6,3 gerileyerek 1,77 dolara indiğini kaydetti. 

 

"AB pazarındaki varlığımızı güçlendiriyoruz"

 

Bakan Zeybekci, AB"nin 2012 sonunda yüzde 39"a kadar gerileyen toplam ihracat içindeki payının, yılın ilk 7 ayında yüzde 43,6"ya yükseldiğini dile getirdi.

 

İlk 6 ayda AB"nin dünyadan ithalatı yüzde 5,8 artarken, Türkiye"nin AB"ye ihracatının yüzde 13,9"a yükseldiğini belirten Zeybekci, "AB"nin ithalat artışının 2 katından hızlı bir şekilde ihracatımızı artırdık. 28 üyeli birliğin 26 üyesine ihracatımız arttı. AB pazarındaki varlığımızı güçlendirdiğimiz bir dönem yaşadık" dedi.

 

Zeybekci, Rusya, Ukrayna, Irak, Suriye, Mısır, Libya gibi pazarlardaki siyasi gelişmelerin, bu ülkelerin ithalatlarını yavaşlattığını ifade ederek, Ortadoğu"ya ihracatın da geçen yılın ilk 7 ayında yüzde 3 düşerek 20,4 milyar dolara indiğini söyledi.

 

Irak"a Haziran-Temmuz döneminde yaşanan sert ihracat düşüşünün devam ettiğine dikkati çeken Zeybekci, bunun ihracatı maksimum 2-2,5 milyar dolar aşağı çekebileceğini ama gelişmelerin bunun oldukça altında olacağını kaydetti.

 

Zeybekci, 2013"te 46,5 milyar dolar hizmet ihracatı, 23,4 milyar dolar da hizmet ithalat yapıldığını belirterek, "Benzer eğilim, bu yılın Ocak-Temmuz dönemi için de devam etti. Bu dönemde Türkiye 26,4 milyar dolarlık hizmet ihracatı yaparken, yaklaşık 14 milyar dolarlık hizmet ithalatı gerçekleştirildi ve toplamda 12,4 milyar dolar fazla verdi. İhracatımız yüzde 7,1, ithalatımız yüzde 4,3 arttı. Böylece, hizmet ticareti fazlası da yüzde 10,5 büyümüş oldu" ifadelerini kullandı.

 

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin 2014 yılının ilk 8 ayında yaşanan olumsuz gelişmelerden asgari seviyede zararla çıktığını vurgulayan Zeybekci, bu dönemde 11,1 milyar dolar değerinin üzerinde 143 proje üstlenildiğini söyledi.

 

Zeybekci, bu yıl hizmet ihracatında 50 milyar dolar sınırını geçeceklerinin de altını çizdi.

 

"Yıl sonunda 45 milyar dolarlık cari açık bekliyoruz"

 

Ekonomi Bakanı Zeybekci, 2014 yılının ilk 7 ayında cari açığın 26,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 16,7 milyar dolarlık bir iyileşme yaşandığını belirtti.

 

Yılın ilk yarısında cari açığın GSYH"ye oranının yüzde 6,3 olduğunu belirten Zeybekci, "Ekonomi Bakanlığı olarak biz yıl sonunda 45 milyar dolar civarında bir cari açık bekliyoruz. Oran olarak da yıl sonunda yüzde 5,5 civarında bir cari açık oranı görebiliriz" değerlendirmesinde bulundu. 

 

Zeybekci, doğrudan yabancı yatırımların, 2014 yılının ilk 7 ayında geçten yılın aynı dönemine göre yüzde 9 oranında arttığını ve 7,9 milyar dolara ulaştığını söyledi.

 

Türkiye"ye en yüksek doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 79"luk payla, Avrupa ülkelerinden olduğunu bildiren Zeybekci, Türk girişimcilerin bu dönemde yurtdışında yaptıkları yatırımın 2,4 milyar dolar olduğunu kaydetti.

 

Zeybekci, bakanlık olarak 7 aylık dönemde 2 bin 415 adet teşvik belgesi düzenlendiklerini de vurgulayarak, bu belgeler çerçevesinde 36,3 milyar lira sabit yatırım gerçekleşmesi ve 81 bin kişilik ek istihdamın öngörüldüğünü ifade etti.

 

İşsizlik oranı ile istihdam oranının da arttığına işaret eden Zeybekci, "Son 1 yılda işgücü hacmi 1 milyon 639 bin kişilik artışla yaklaşık 29,1 milyon oldu. İşgücüne katılım oranı yüzde 51,2 ile şimdiye kadarki en yüksek düzeyinde" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.