Okullarda Tarih derslerine önem veriniz. Türk, Tarihi'ni bilmezse bekâ'sına sahiplenme iradesi zayıflar..

Türk milletinin bölünmez, esir edilemez büyük bir millet olduğu inancı.

Bu inancı, bu düşünceyi, bu güven ve gururu çocuklarımızın kalbine ve kafasına yerleştiremedik mi, her türlü reform, her türlü ilerleme ve kalkınma hamlesi yetersiz kalır.

Ortaokullarda, liselerde okuyan yavrularınıza sorunuz : En çok sıkıldıkları ders tarih dersidir. Türk tarihinin şan ve şeref dolu sayfalarında , öğrenciler, bir antikacı dükkanını ziyaret eden ilgisiz turistler gibi , ruhsuz ve heyecansız dolaştırılıyor.

Öğrendikleri, kupkuru, sıkıcı, kronolojik bilgilerden öteye geçmiyor. Geçmişi kötüleme modası, padişahlığın geri gelmesine imkân kalmamış olmasına rağmen , hâlâ sürüp gitmektedir.

Dünyaya Türk gözüyle bakmak , milletleri ve ideolojileri Türk gözüyle değerlendirmek yeteneği çocuklarımıza verilmiyor. Halbuki okullarımızda okutulan Tarih derslerinin asıl amacı bu olmalıdır.

Bir başka milletlerin yayınladıkları laruslara ansiklopedilere, bir de bizim son zamanlarda çıkardıklarımıza bakın: Yarı kopyacılık, yarı aşağılık duygusu kendi değerlerimize gereken yeri vermekten bizleri alıkoymaktır.

Kopyacılıktan, aşağılık duygusundan kurtulmadıkça bir şey yapmaya imkân yoktur. Bunlardan kurtulmanın ilk şartı kendini bilmek, kendini tanımak, kendine güvenmektir.

" Vatan- Millet - Sakarya " diye alay edercesi usluptan kurtulup, mesele, vatanı, milleti, Sakarya'yı unutmamakta, unutturmamaktadır.

Kardeşlerim ; Tarih derslerinde , Türk topraklarında yetişen bilim, ilim adamlarının tanıtımları, onların zengin fikirleri ,yararlı ve gerçekçidir. Bilgi donanımıdır.

Bir lise, ortaokul öğrencisi, Göktürkleri bilmiyorlar ise, Orhun Abidelerdeki yazıtlar ne ifade ediyor anlamıyorsa o Tarih kitabını ilk çözünürlüğü gitmiş demektir. Tarihi bilgi akışı sağlanamaz. Bunları öğrendikleri zaman tarihin derinliklerine kadar inmeleri kaçınılmazdır.

Farabi, İbni Sina, Gazzâli, Birüni ve bir çok bilim, ilim ve alimler vardır.

Daha yakın zamanda ;

Türkoloğ, Rus Vasily Radlof, Danimarkalı Vilhelm Thomsen, Kazim Mirşan, Muharrem Ergin, Cengiz Dağcı, Türk Dünyası Araştırmacı Yazar Prof. Turhan Yazgan, Beyin Prof. Dr.İ.Hakkı Aydın ve bir çok değerli bilim adamlarının kitaplarından yararlanılmalıdır.

Tarih bunların canlı şahididir. Geçmişi bilmeyen geleceği bilemez. Onun için tarihe önem verilmesi , yapacakları ilim, bilim çalışmalarına da ışık tutacaktır.

Bir gün Özbekistanlı büyük matematikçi El-Harezmi'ye insanın değerini sordular, o da şu cevabı verdi: Eğer Ahlakı varsa değeri 1'dir. Eğer aynı zamanda zekiyse bir sıfır ekleyin, değeri 10 olacaktır. Zenginse bir sıfır daha ekleyin değeri 100 olsun. Bütün bunlara ek olarak iyi bir insansa bir sıfır daha ekleyin değeri 1000 olacaktır. Eğer Etik yoksa tüm değerini kaybedecektir. Geriye sadece sıfırlar kalacak.”

MS 8. ve 9. yüzyıllar arasında yaşamış büyük Özbekistan matematikçi El-Harezmi sıfırı Batı matematiğine kazandırdı.

Bizim gençlerimize ve öğrencilerimize Harezmi'nin bu sözü inşallah yol olur.

Tanrı Türkü Korusun.

Saygı ve Sevgilerimle.