Kardeşimle beraber işlettiğimiz  bir dükkanımız vardı, rahmetli babamda emekli olduğundan  dükkanımızda  zamanını geçirir, çayını içer gelenle gidenle sohbet ederdi. Sıcak günlerde ise dükkanın önünde otururdu.

Komşu esnaflar da sever sayardı.

Bizim dükkanın kepenkleri onarım istediğinden açılıp, kapatmak çok zahmetliydi onun için sadece kapıyı kilitleyip giderdik.

Bu arada bölgede hırsızlık olayları artınca,  oğlum bakın yakınlarda hırsızlık olmuş bu kepenkleri çekin.. Uzun müddet bu ikazları yaptı , biz ise  kulak ardı ettik.

Gel zaman git zaman sabah geldik dükkan soyulmuş, bir çok insan , polis kapı önünde. Neyse herkes dağıldı.  Kardeşimle sözleştik babama demeyelim, dersek dilinden kurtulamayız...

Babam öğlen vakti  geldi, hava güneşli dışarıda oturdu , çay geldi ilk çaycı ; Geçmiş olsun amca, tabi duyduk , eyvah  dedik , baktık ya duymadı ya anlamadı ses yok.

  Bunu bir kaç kişi geçerken tekrarlayınca , korkmuş yahu bende bir hastalık mı görüyorlar? Rengimde bir şey mi  var ?  Diye merak etmiş, yine geçmiş olsun diyen birini durdurmuş;  Evladım bende bir şey mi var  diye sormuş, adam amca dükkanınız soyuldu ya!   EYVAH !

İçeriye hiddetle girdi  "ola" dükkanı mı soydurdunuz?  Tam birkaç sene dilinden  kurtulamadık... Dükkanı soydurduk ama kepengi  de   hemen yaptırdık ya!

Şimdi ise  görevlilere geçmiş olsun ; 

Marketler ah bu marketler! Kardeşlerim, Kapitalistler parayı sever, birbirleri ile kıyasıya rekabet ederler, yeri geldi mi bu zamanki gibi anlaşırlar. Ülkelerin en çok önem verdiği şey , temel gıda da ve ihtiyaç maddelerindeki önlemlerdir. Bu büyük marketler istedikleri zaman  yukarı , aşağı  enflasyon rakamlarında etkili olabiliyorlar.

Buna yön verenlere de geçmiş olsun demekten de kendimi alamıyorum...

Yapılacak işi daha önce yazdım, liberal ekonomi şartları onu gerektiriyor. Belediye , Esnaf Sanatkârlar , Ticaret Odaları ve Esnaflar....Çözüm bu...

İnşallah,  Sayın Devlet Bey  işaretini verdi. Sayın Cumhurbaşkanımız bu işin üstesinden de geleceğine inancımız tamdır...

                               *

   Mahkeme meclisi icad olduğu

   Rüşvet  çeşmesinin  akmaklığından.

   Kaza belâ ile âlem dolduğu

   Kazların kadıya uçmaklığından...

   Selefin rüşvetle hüccet yazması,

   Halefin anlayıp hüküm bozması ,

   Yıkılan binanın birden tozması

   Asıl sermayenin topraklığından...

   Asıl sermaye-i niyabetleri , 

   Yetim mallarıdır ticaretleri ;

   Rüşvet davetine icabetleri

   Sıdk ile gönlünün alçaklığından...

   Bülbülün aşkıdır dalda öttüğü ,

   Çobanın südedir koyun güttüğü ,

   Toprağın Habil'i kabul ettiği

   Şüphesiz yüzünün yumuşaklığından.

   Dünyadan ahrete gidip gelmemek

   Olmasa iktiza eder ölmemek.

   Balık baştan kokar , bunu bilmemek

   Seyrani, gafilin ahmaklığından....

                                         Seyrani

Saygı ve sevgilerimle

Kalın sağlıkla