Devletçiliğin en önemli uygulamalardan biri de , Lozan Anlaşması ile 7 yıllık garanti süresi (1923 -1930 ) dolmuş olan yabancı şirketlerin devletçe alınıp ulusallaşmasıdır.1930 - 39 arasında devleştirilen bu yabancı şirketleri de sıralayabiliriz:

1) Mersin-Adana - Tarsus ; Mudanya - Bursa ;İzmir-Afyon - Manisa - Aydın; Zonguldak- Çatalağzı demir yolları.

2) İstanbul Su; Rıhtım, Dok , Antrepo; Telefon ;Hava gazı ; Elektrik; Tramvay ; Tünel şirketleri.

3) İzmir Rıhtım; Telefon ; Tramvay ; Elektrik ; Sular işletmesi.

4) Ereğli( Zonguldak ) liman ve kömür işletmesi

5) Ankara Elektrik, Havagazı şirketleri.

6) Adana Elektrik şirketleri.

7) Ergani (Diyarbakır) Bakır işletmeleri.

8) Tekel bira fabrikaları

9) Mersin Elektrik şirketi.

Yabancı devletlerin tekelinde bulunan bu tür şirketlerin devletleştirilmesi işlemi , 2. Dünya Savaş yıllarında da sürdürülmüştür. Böylece Türkiye 'de yarı sömürgecilik( imtiyazlık) kuruluşları giderek temizlenmiştir.

Simdi de dönüp kendi varlıklarımıza bakıyoruz da hangisini geri alacağız ,vatandaş olarak yararlanıp da ve ayrıca güvenliğimizi teknolojik seviye ‘ye çıkaracağız.

Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa.!

MUHALEFETLİĞİ YAPAMAYANLARDAN İKTİDAR OLMAZ...

İçindeki hainler ile hesaplaşamayan bir parti ne partisini iktidar yapar , ne de Türkiye ye hizmet verebilir.

İçindeki Atatürkçü , onun ilkelerine sahip ve bayrağa, Vatana, Türk egemenliğini öncelik gören üyeler mutlaka birleşmeli , Türkiye’nin geleceğinde rol oynamalıdır. Unutmamak gerek iyi bir muhalefet iktidar kadar önemlidir.

Görülüyor ki bazı partiler artık insanların inançları ile seçmeni empoze etmeye çalışıyorlar. Bu da Ülkemizin kalkınma da ilim, bilim, teknoloji ve rekabet etme gücünü kısıtlıyor.

Allah'ın izniyle bu badireleri de atlatıp, mutlu yarınlara gideceğimizden eminim. Yeter ki yıllardır bizim ekonomimize ve insanlarımıza zarar veren terör örgütleri ile bağlarını kesip düzgün muhalefet yapsın. Türklüğüne önem vererek diğer kardeşlerimize de fayda sağlasınlar. Başka yol yoktur.

1980 öncesi bazı sol örgütler Kawa diye bir örgüt ile kanka olmuşlardı , içlerindeki canavarlar pkk ya dönüştü ve yıllardır Ülkemize , insanlara zarar verdiler. Artık siz de uyanın ve Atatürk'ümüzün özlemi olan Türklüğün öz duygusuna kavuşun , Ne Mutlu Türküm diyen ile hesaplaşmayınız. Birlik olalım ve bütün vatandaşlarımızı kucaklayalım

NİHAYET !

İster solcu olsun, isten ayrı din olsun , ister ayrı ırk ,yemesine , içmesine , giyimine karışılmayıp , kucaklamaktır hedef....

Yeter ki Vatana , Bayrağa ve egemenliğimize zararı olmasın.

Hele şükür , Sayın Devlet Bey dedi de herkes kendine çeki düzen verirler inşallah...

Benim günlerdir işlediğim tema buydu.

Her zaman söyledim yine söylüyorum ; ya siyaset yapacaksın milliyetçi olarak , ya da Atatürk'ün kurduğu Diyanetin Din işlerine karışmayacaksın. Sanki sizlere imam görevi mi verdiler de bu camiayı heder ettiniz..

Unutmayınız , Bu davanın ağır yükünü çekmiş kardeşlerimiz, her zaman gidişatı takip etmektedir. Sizin böyle davranışınız ile değil Turan'a , Nahcivan’a gidemeyiz....

Sözlerim ağır ama yükünüzü hafifletir...

Çalmadık kapı , gönül almadık vatandaş bırakmayınız. Özellikle daha önce emek vermiş dava adamlarını ve daha önce Atatürkçü sol görüşlü kardeşlerimizin gönülleri ile bir olunuz...saygılar

DUA EDERİZ...

Atatürk gibi siyaset yapan , Hür , Demokrat ,laik , milliyetçi, Cumhuriyetçi ve Devrimci prensipler ile hem partisini hem de Türk milletini memnun ederek Türkiye'yi yeni Dünya düzeninde de rol sahibi yapması için dua ediyoruz...