SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

SIRA DIŞI KİŞİLER..

Çevre sorunlarıyla boğuşan ülkemiz bununla kalsa iyi. Terör var, trafik var, siyaset var.. Bunların her biri, yedi başlı bir ejderha gibi karşımızda dişlerini gösteriyor..

Doğaya dönük bir  duyarlılık göstermezsek seller, heyelanlar, göçükler, hepimizin geleceğini, “Kuş uçmaz, Kervan geçmez” alanlara sürecekler.

Uzmanlar, Türkiye’yi, su kaynakları azalacak 27’nci ülke olarak gösteriyor.

Türkiye, son yıllarda, sürpriz afetlerin çıkılmaz yoluna girmiş durumda. Seller felaket boyutunda. Son olay Artvin’de yaşandı.

Kirlenmiş göllerimiz ve nehirlerimiz, sel baskınlarının etki alanında. Verimli arazilerimizin pek çoğu çoraklaşıyor.

Kafa kafaya verip bunları düşünen var mı?

Yurdun bir bölümünde ateşten görüntüler izleniyor.

Hiç beklenmeyen şeyler birden ortaya çıkıyor..

Birilerinin eli, Türkiye üzerinde tayfunlar, kasırgalar estiriyor.

Türkiye’nin mutfağında şimdi bunlar ocakta kaynıyor. Tencerelerin dibi tutmuş yanık kokuları genizlerimize süzülüyor..

Suhulet ve sükunet tavsiye ediliyor.

Aslında itidal, aşırı tavrın fren pedalıdır.

Nedense, toplumumuz, soğuk kanlı olmak gibi bir tavrın içine çekilemiyor.

Düşünmeden karar veriyor, telaşlı hareket ediyorlar..

Açıkçası:

Bir  bardak suda fırtına koparıyorlar..

Siyaset, dizginleri bırakılmış at gibi dört nala koşturuyor. Etrafıyla kopuk, duyarsız kent insanları, aynı jikleti çiğniyor. Halkta toplumu yönetenlere mesaj verme kaygısı yok.. Kim bir haber uydurursa, onun eşine takılıp gidiyorlar. Haberin önü, arkası, düşünülmüyor. Asılsız söylentilere bulaşmış insanlar, farklı bir kimlikle görünmek akıntısına kapılmışlar.

Gerçekte, dünyadakiler en aptal şeylerin, bu tür kimliklere bulaştığını sezmekte güçlük çekmemelisiniz.

Doğrudan belli bir politik olaya göndermede bulunmak istemiyoruz. Sadece kulağına çarpan şeyleri yaymaya çalışan ve olaylara perspektif bir açıdan bakmayı beceremeyen bir toplum yapısının varlığından söz etmek istiyoruz.

Kapsamlı bir bilgiye sahip olmayan bir düşünürün, çevresine yayacağı hiçbir görev bilinci olmaz.. Öfke ve nefret daima siyaseti yozlaştırır.

Sıra dışı kişiler, kötü niyetlilere kılavuzluk ederlerse, toplumun dingili yerinden oynar.

İnsanlığın uygarlaşma öyküsünü anlatan bir müzede, aptalların tablosuna rastlayamazsınız.

Kişisel deneyimlerin çokça yaşandığı ülkemizde, diplomatlara, “Kadınların doğum günlerini hatırlatan, ama yaşlarını unutan adamlar.” gözüyle bakınız..

Gün boyu “kahve falına” bağımlı insanların beyinlerini “pasif kullanıcılar” olarak algılarsanız, onlara yakıştıracağınız söz şu olacaktır:

“Allah, aklınızı başınıza getirsin..”

Beyin uyumakla beslenir, uyutulmakla işlevini kaybeder. Uyandığı vakit çalışmaya başlar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SELAMİ TURGUT GENÇ Arşivi