Erken yaşlanmayı hızlandıran 8 alışkanlık

Erken yaşlanmayı hızlandıran 8 alışkanlık
Yaşam sürenizi uzatmak için uzmanlar özellikle beslenme açısından dengeli bir yaşam tarzı önermektedir. İşte Erken yaşlanmayı hızlandıran 8 alışkanlık listesi haber detayında...

Hepimiz gençleştirici bir tedavi arayışı içindeyiz, sonsuza kadar genç ve sağlıklı kalmak için sihirli bir iksir arayışındayız. Ancak bunun bir sırrı yok ve zamanın geçmesi kaçınılmaz. Bununla birlikte, süreci yavaşlatmak için birkaç önlem almak mümkündür. Sağlıklı bir yaşam tarzı ömrünüze birkaç yıl ekleyebilir. Ne yazık ki, bazı kötü alışkanlıklar bize yapışır ve erken yaşlanmamıza neden olur! Gençliğinizi mümkün olduğunca uzun süre korumak ister misiniz? İşte günlük hayatınızdan bırakmanız gereken 8 alışkanlık.

Bizi erken yaşlandıran nedir?

Erken yaşlanmayı hızlandıran 8 alışkanlık! Çoğumuzun iş, çocuklar ve günlük aktiviteler arasında yoğun bir programı ve telaşlı bir hayatı var. Bu rutinin dışına çıkmak her zaman kolay değildir. Ancak bundan kaçmak için elimizden geleni yaparız. Öte yandan, stresin yüzyılın belası olmaya devam ettiğini biliyoruz. Ne yazık ki, buna karşı koymak için sık sık kötü alışkanlıklara kapılıyoruz. Yinelenen hatalar bizi en güzel yıllarımızdan 'çalıyor'. Yorgunluk, tembellik ya da sadece farkındalıksızlık nedeniyle, hayali ve sağlıksız bir konfor alanına dalıyoruz. Sigara, aşırı alkol tüketimi, fiziksel aktivite eksikliği ve dengesiz beslenme en zararlı alışkanlıklar listesinin başında yer alıyor. Araştırmacılar, bu kaosun 12 yıla kadar yaşam beklentimize mal olabileceği konusunda uyarıyor.

1. Uyku eksikliği

Cildimizin daha erken yaşlanmasının nedenlerinden biri de uykuyla olan kaotik ilişkimizdir. Yeterince uyumamak, çok sık ayakta kalmak, çok fazla uykusuz gece geçirmek... Tüm bu gece rahatsızlıkları iç saatimizde gerçek bir düzensizlik yaratır. Vücut, bir "stres hormonu" olan daha fazla kortizol salgılamaya başlar. Sonuç olarak, cildi pürüzsüz ve esnek tutan kolajen yavaş yavaş parçalanarak kırışıklıkların ve ince çizgilerin ortaya çıkmasına neden olur.

2. Sigara içmek

Sigara hakkında bir şey bilmenize gerek yok, kanser ve diğer kronik hastalık riskini artıran gerçek bir sinir bozucu. Ancak sigara içenler ciltleri üzerindeki olumsuz etkileri de fark etmelidir: cilt zamanla kırışır, daha çabuk sararır ve çirkin lekeler oluşur. Sigara içmek, oksijen gibi temel besin maddelerini cilt yüzeyine taşıyan kan akışını azaltır. Sonuç olarak vücuttaki kolajen üretimi azalır.

3. Kötü nemlendirilmiş cilt

Cilt kuruduğunda, yaşlı bir insanda görülebileceği gibi daha sıkı ve kuru hale gelir. Bu yüzden elbette nemlendirme şarttır. Ancak yıkarken alınması gereken bazı önlemler vardır. Sabah ve akşam yüzünüzü yıkarken cildinizi tahriş etmemek için nazikçe yıkayın. Ve sağlıklı, alkolsüz ürünler kullanın. Cildinizi daha da kurutabilecekleri için kimyasal ürünlerden mümkün olduğunca kaçının. Her zaman nazik nemlendiriciler kullanın ve her gece yatmadan önce makyajınızı temizlemeyi unutmayın. Boğulan cilt erken yaşlanacaktır. Son olarak, cildin dışarıdan olduğu kadar içeriden de nemlendirilmesi için gün boyunca bol miktarda su için.

4. Çatık Kaşlar

Evet, bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır. Çünkü farkında bile olmadan kaşlarımızı çatma eğilimindeyiz. Ancak meşhur kaş çatma çizgisini yaratan bu yüz ifadesinden mümkün olduğunca kaçınmaya çalışın. Kaşlarınızı ne kadar çok çatarsanız, cilt o kadar çok kırışır ve zamanla daha fazla kırışıklık oluşur. Bundan kaçınmanın zor olduğunu tahmin edebiliriz. Örneğin, ışık güçlü olduğunda veya güneş üzerinize vurduğunda, hemen gözlerinizi kısma refleksine sahip olursunuz, buna engel olamazsınız. Ne yazık ki, genellikle "kaz ayağı" olarak bilinen kırışıklıklar köşelerde oluşur. Neden daha sık güneş gözlüğü ya da şapka takmıyorsunuz?

5. Kan basıncınızı kontrol etmiyorsunuz

Yüksek tansiyonun vasküler demans gibi yaşa bağlı sorunların riskini de artırdığını unutmayın. Bu nedenle kan basıncınızı uygun bir diyet, egzersiz ve belki de ilaç tedavisi ile periyodik olarak kontrol altında tutmak önemlidir. Bu, yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olacak, aynı zamanda olası beyin hasarını da önleyecektir.

6. Çok koyu renk kıyafetler

Her şey çok basit ama uzman Manon Alves'in açıkladığı gibi "parlak renkler yüzü aydınlatır ve gölgeleri bulanıklaştırır". Kıyafetleriniz için renk seçimi rastgele değildir. Bazı tonlar yüzünüzü güzelleştirirken, diğerleri donuklaştırabilir ve yaşlı görünmenize neden olabilir. Çünkü renkler cilde yansır. Kışın daha koyu, yazın ise çok daha açık renk kıyafetler giyme eğiliminde olduğumuz doğrudur, ancak en önemli şey sizi iyi gösteren kıyafetler seçmektir. Cildinizin evrimine uyum sağlamayı öğrenmelisiniz: yüzünüz yaşla birlikte solgunlaştıysa, bu tonları giymeye alışık olmasanız bile, ona en uygun renklerle eşleştirmelisiniz. Örneğin, otuzlu yaşlarınızdayken siyah size çok yakışmış olabilir ama belki de 10 yıl sonra sizi daha genç göstermiyordur. Bu durumda, koyu gri, koyu mavi ve hatta daha parlak tonlar gibi diğer renkler daha hoş görünebilir.

7. Uygunsuz saç kesimi veya saç rengi

En yakın arkadaşınız az önce size "Vay canına, 10 yaş daha genç görünüyorsun" dedi. Evet, kuaförden yeni çıktınız ve yüzünüzü tamamen yenileyen yeni bir saç kesimi yaptırmaya cesaret ettiniz. Basit bir makas darbesinin nasıl harikalar yaratabileceğini görmek zor değil! Aynı zamanda beklenmedik bir yaşlanma karşıtı silah da olabilir. Ancak dikkat edin, bunun tersi de doğrudur. Uygun olmayan bir saç kesimi sizi on yaş daha yaşlı gösterebilir! Güzellik uzmanı Paula Veiga, "Her zaman yüzün profilini çizen bir saç kesimi tercih edin" diyor. Renklendirme söz konusu olduğunda, daha açık bir renk veya doğal cilt tonunuzdan biraz daha parlak tonlar seçmenizi öneriyor, çünkü "yumuşak, açık tonlar yüzü daha fazla parlatır" diyor. "Saçınızda sadece tek bir renk olması, ister kahverengi, ister sarı, ister beyaz olsun, yaşlandırıcıdır. Saçınızı aydınlatmak için birkaç ton veya röfle eklemekten korkmayın. Bu yüzünüzün daha parlak ve genç görünmesini sağlayacaktır," diye ısrar ediyor Manon Alves. İrisinizin tonuyla uyumlu olması gereken kaşlarınıza özel bir özen göstermeyi de unutmayın.

8. Gözlük gibi aksesuarların eksikliği

Kıyafet seçiminde olduğu gibi, moda uzmanı her gün taktığınız aksesuarların seçimi konusunda da daha yaratıcı olmanızı öneriyor. Örneğin gözlükler, "yeni bir görünüm yaratmak için zamanınızın olmadığı günlerde çok önemlidir," diyor Paula Veiga. Mücevherler, çantalar, eşarplar, saç aksesuarları... Tarzınızı güçlendirmek için bazen çok düzgün olan görüntünüzü bozarak eğlenin.

Son olarak, yaşam sürenizi uzatmak için uzmanlar özellikle beslenme açısından dengeli bir yaşam tarzı önermektedir: daha fazla meyve ve sebze yiyin ve vitaminler, karbonhidratlar ve iyi yağlar açısından zengin yemekler tüketin. Sağlık sermayenizi korumak için günde en az 1,5 litre su içerek mümkün olduğunca çok sıvı alın. Vücudunuza işkence etmek zorunda değilsiniz; günde 30 dakika sizi formda tutmak için yeterlidir. Yürüyüş, bisiklete binmek, yüzmek, dans etmek... Çeşitli aktiviteler için seçenek sıkıntısı yoktur. Kısacası, aktif olun, iyi beslenin, ölçülü alkol alın ve her türlü kötü alışkanlıktan mümkün olduğunca vazgeçin!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.