ZALİMLERİN İTTİFAKI İŞGALCİ SİYONİST İSRAİL
BARIŞ YOLU
KÜFÜR tek millettir. ZULME rıza zülümdür. KÜFRÜN ve ZULÜMÜN öncüleri, Adaletin-Hakkın-Merhametin yeryüzünden silinmesi için birlikte çalışıyorlar. HAKK’I inkar ederek GERÇEĞİ gizlemekten çekinmiyorlar. Böylelikle Hakk’tan -Adaletten haz etmediklerini AÇIK etmiş oluyorlar. Bu DÜŞÜNCE içerisinde olan her toplum- her Devlet, İnsan HAKLARI kapsamı içerisindeki hiçbir DEĞERİ önemsemeyerek, arzu ettikleri hertürlü ZULMÜ yapmaktan geri durmuyorlar. İnsani ERDEMLERİ kaybolmuş, FRENİ patlayan araç gibi KONTROLDEN çıkıp, her türlü SALDIRIYI-KATLİAMI-İŞGALİ- (YIKIP, Yakmayı)- İMHA etmeyi- Göç ettirmeyi ÖLDÜRMEYİ velhasıl akla- hayale gelmeyen her türlü CANİLİĞİ yapmaktan zerrece ÜZÜNTÜ hissetmiyorlar, duymuyorlar.
Bu ZUMÜ yapanların geçmiş TARİHLERİ DE aynı KARANLIKLARLA doludur. Hz. İSA a.s Allah tarafından yeryüzündeki HUKUK Sisteminin tesisi için gönderilmişti. ON EMİR diye, bugün de geçerliğini koruyan HUKUK kurallarını Hz. Musa a.s.’a Allah tarafından göndermişti. Ancak O günün İSRAİLLİLERİ Yahudiler, çıkarlarına uymadığı için Hz. MUSA a.s.’a karşı geldiler. Allah’ın indirdiği KURALLARA tavır aldılar. Daha sonra TEVRATI tahrif ederek, aslından kopardılar. Bir çok kendi çıkarları için, içerisine hedefler koydular. Bugünkü ARZ-I MEYUD hedefleri de bu uydurma hedeflerdendir. Bunun için insanları ÖLDÜRMEKTEN çekinmiyor. SİYONİST İSRAİL. Bunca İŞGALİN - saldırıların sebebi budur. Özellikle 2007’den beri Karadan-Denizden-Havadan kuşatılan bir GAZZE görmekteyiz. 65-70 yıldan beri SALDIRILAR hiç durmuyor. Her yönden NEFESLERİ kesilmeye çalışılıyor GAZZELİLERİN. Son HAMAS saldırısı, aslında Nefs-i Müdafaa SALDIRISIYDI. Buna rağmen bazı Rehineler alındı ama hiç bir çocuk-kadın öldürülmedi. Azgın-Zalim İSRAİL ise tümden İNSANLIĞI öldürmek derdinde.
ZALİM Siyonist İSRAİL buna yaparken, ABD-BATI ve KÜRESELER niçin Zulmü Desteklerler. Çünkü, Onlarda tarihlerinden beri aynı zulümleri yapmaktadırlar. İnsanları yurtlarından ettiler, Devletler, parçalandılar. İnsanları öldürdüler. Onlarda, her zaman HAKKA - ADALETE - AHLÂK’A, karşıdırlar. Onlarda, kendi çıkarları için insan Haklarına bakmadılar. Yeryüzünde AHLÂKI Sistemin temelleri Hz. İSA a.s. döneminde atıldı. Ancak, O günün İsraillileri Hristiyanlar, tıpkı Yahudiler gibi ÇIKARLARINA uygun görmedikleri için İNCİLİ kabul etmeyerek, hem Hz. İSA a.s.’a karşı geldiler Hem Allah’ın kitabına inanmadılar. Daha sonra da tahrif (değiştirme) ederek bir çok İNCİL uydurdular. İstedikleri şekilde yanlışları her birinin içine soktular. Bundan dolayı ZULÜMDE birbirleriyle DAYANIŞARAK çalışmaktan imtina etmiyorlar.
Tarihlerinde HUKUK Sistemi ve AHLÂKI Sisteme karşı olan bu insanlık düşmanı vicdanı ve İzan-ı kalmamış HAİNLERDEN ADALET ve HAK ölçülerine uymayı beklemek boşunadır.
Çünkü onlar HUKUK SUZLUĞU ve AHLÂKSIZLIĞI seviyorlar. Dün de Hukuka ve Ahlâka karşıydılar. Maalesef bu gün de karşıdırlar. Bütün bunlara rağmen, Gerek Yahudiler, gerekse Hristiyanlar içerisinde İNSANLIK vicdanını yürütenlerde vardır. İnsana sadece insan olması açısından bakıyorlar. Bu düşüncedekiler yapılan bu SİYONİST işgal ve Onu destekleyen BATI - ABD ve KÜRESELLERE karşı DİRENÇ oluşturmaya başladılar. Seslerini, protestolarını açıktan ortaya kaymaya beyan ettiler.
Bugünkü insanlık dışı SALDIRILARIN bir tarafında ZALİMLER ortaklığı - Diğer tarafında GAZZELİLER (FİLİSTİNLİLER) ve PERİFERİSİNDE yavaş - yavaş bu saldırılara karşı olduklarını ortaya koymayı, Toplumlar - Devletler ve Uluslararası Kurumların Sekreterleri ve sözcüleri, yine ferdi ve şahsi tepkiler. Bütün bunların yanında tam MERKEZİNDE Allahu Teala’nın TAKDİRİ vardır. Herkes kendi SINAVINI veriyor. Sonunda bütün tedbirleri almak bizim görevimizdir. Unutmamamız gereken en önemli konu da şudur. TEDBİR, TAKDİRİN önüne geçememektedir. Müslümanın bir görevi de olaylara tek bir Cihetten bakmamasıdır. Çok yönlü, daha kapsamlı, çok ŞÜMÜLLÜ bakarsak, perde arkasındaki Hikmeti de görebilme ihtimâli vardır. Bütün bunlara rağmen NETİCEDE, hiç bir ZULÜM ebedi kalmamaktadır. ZALİMLER gerekli CEZALARINI mutlaka çekmektedirler.
FRAVUN’UN Kâhinleri, Ben-i İSRAİL’den birinin İKTİDARINA son vereceğini kendisine söylediler. Oda tedbiren erkek çocuklarının ölümüne EMİR verdi. Ancak tedbirleri Hz. MUSA (a.s) kendi SARAYINDA yetiştirmekten alıkoyamadı. Sonunda TAHTINDAN indirildi. Bu ZALİMLERİNDE tahtlarından inmeleri yakındır İnşallah. ZALİMLERİN içerisindeki NEFS, Onları HIRSA boğuyor ve ÖZGÜVEN veriyor. Bu Özgüvendir ki, kendilerine her türlü CANİLİĞİ, Acımasızlığı yapmaktadırlar. Tabi unuttukları bir şey var: Allah’ın, İRADESİ. O’nun iradesinin tecelli ettiği İSTİKAMETİ önleyebilme güçleri yoktur. İşte orada bitişleri gelmektedir.
Allah’ımızı! sen herşeyi bilen ve görensin. Birşeyin olmasını istersen, Ol demen yeterlidir. İnsanlık canisi bu ZALİMLERİ hak ettikleri cezaya çarptır. Kendi içlerinde birbirlerine düşür, Dengelerini boz. Kendi içlerindeki Kargaşalıklarla uğraştır. Mazlum Coğrafyaya yönelemesinler. Müslümanlara da Gazzeli Kardeşlerimizin, durumunu EMPATİ metoduyla anlama Feraseti ver. Bütün İSLAM Toplumunu, İnsanı ve Vicdanı duyguları güçlü bütün insanlığı her türlü tepki için AYAĞA kaldır ya rabbi. Amin Amin Amin.
Selam, Sevgi ve Saygılarımla.