DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Yusuf SAĞ'dan yeni bir kitap

Yeni yılı takip eden tatil gününde, dostluğundan gurur duyduğum bir din adamının kaleme aldığı "Ben Kimim?" adlı kitabını okudum.

İsterseniz önce kitabın yazarını tanıtayım. Monsenyör Yusuf Sağ. Kendisi Katolik bir Süryani'dir ve İdil İlçesi'ndendir.

Tahsili klasik değildir. Ama daha sonra dini tahsil ve ritüelini tamamlamış, kendisini Vatikan'a kabul ettirmiş, vizyonu nice klasik tahsilliden çok ileride bir ruhanidir.

Yıllarını barış, diyalog ve birlikte yaşamak üzerine çalışmalarla geçirmiş ve geçirmekte olan biri olarak, Yusuf Sağ'ın kitabını okurken düşünceleri beni heyecanlandırdı.

Yusuf Sağ kitabında samimi bir anlatımla sevginin, barışın ve diyalogun önemini vurguluyor.

Sevgi konusunda annesine olan sevgisini Meryem Ana'ya duyduğu sevgiyle adeta özdeşleştiriyor!

Yusuf Sağ'ın annesi bir Ortodoks Papazı'nın kızıdır. Yusuf Sağ ise kendi arzusuyla Katolik mezhebini tercih eder. Ama annesine olan yüksek sevgisinden dolayı izin almak zorunluluğu içindedir.

"Ne olursa olsun, bin defa papaz olsam da, özellikle anneme olan sevgimi sadakatimi inkar edemezdim. Annemin gönlünü almadan, rızasına sahip olmadan, papazlığı veya papaz olmayı düşünemezdim. Annemin kabulünden sonra söylediği söz, senin bu kararın beni ilgilendirdiği kadar babanı da ilgilendirir,  babanın da onayını almanı tavsiye ederim. Konuyu babama açınca, oğlum yolun açık olsun" dedi.

Yusuf Sağ için insan olmak yeterlidir. İnançlı, inançsız, kimlikli kimliksiz, dindar dinsiz olabilirsiniz, fark etmez. Zira siz insansınız ve ekliyor ırkından, milliyetinden, kökeninden bana ne, ben seni insan olduğun için seviyorum!

"Diyaloga, kardeşliğe, sevgiye kim ne diyebilir? Dinleri ayrı, inançları ayrı, renkleri ayrı, coğrafyaları ayrı hatta iklimleri bile saat farkı nedeniyle ayrı olan bu insanların kucaklaşarak bir araya gelmelerine kim ne diyebilir? Eğer bu kişiler,  (Ben kimim?) kimliklerinin bilincine sahip olmasalardı, kim bunları bir araya getirebilirdi? Bunları bir araya getiren dostça ve samimiyetle sevginin, hoşgörünün meyvesi olan sevgi değil miydi? Kim bunları bir araya getirebilirdi?"

Bir ömür sevgi peşinde koşan Yusuf Sağ:

"-Aslında okuyan insan hiç kitap okumamış insandan yeğdir,  iyidir. Zararlı olduğu bilinen bir kitabı okumak bile kara cahil kalmaktan iyidir." Bu sözlerin sahibi dostumun samimiyetle kendisini anlattığı kitabında, yaşadığımız anlaşmazlıklara, vurdumduymazlıklara ve adaletsizliklere de kitabında isyan ediyor.

Bir din adamı olarak sevgi konusunda duyduğu hasret ve heyecanı basit ama mükemmel bir ifade ile; "- Allah dinleri, inançları, ayrılıklar ve kavgalar için değil, barış ve sevgi için yarattı." diye özetliyor Yusuf Sağ.

Toprak sevgisi ise Yusuf Sağ'ın inancının ana kaynağıdır.

"Elle dokunulur, fiziksel benliğimizi koruyan ve en son deforme olarak, yani öldüğümüzde, bizi tekrar kendi içinde barındıracak, bizi kabul edip ve kendinden bir parça olduğumuzu kabul edecek toprak anaya karşı bir vefa borcumuz yok mu? Gıdasından, suyundan, havasından, oksijeninden yaşam veren toprak anaya da bir değer vermem gerekmez mi? O bana yaşama hakkı tanıdığı kadar, beni koruduğu kadar, ona aynı hakkı tanımam gerekmez mi?"

Tabiat sevgisi de O'nun vazgeçilmezidir!

"Dünyada yaşanan iklim sorunundan, denizlerdeki kirlilikten dolayı içindeki canlıların yaşayamayacak hale gelmesinden, nehirlerin, akarsuların canlılarından kim sorumludur? Güzelim ormanlardan soluduğumuz oksijeni sırf ceplerine ilaveli bir cep yaratarak, servet ekleyerek güzelim ormanları yakıp cehenneme çevirenler melekler mi, yoksa uzay insanları mı gelip bu ormanları yakıyor,  denizleri kirletiyor?"

Onun iki vecizesi ile kitabını özetlemek istiyorum!

"Ben kendimi tanımadan, Allah'ı tanıyamayacağımı iyi biliyorum"

"Bir insanda sevgi yoksa imanı ne kadar güçlü olursa olsun, umudu boştur"

 "Ben Kimim? - Yusuf Sağ'ın,  Yeni Anadolu Yayıncılık tarafından yayınlanan bu eserini ([email protected]) adresinden veya 0212 567 89 92 no'lu telefondan temin edebilirsiniz"

<