YOLCU / KUL HAKKI!..
Eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün kayınbabası vefat etmiş. Allah rahmet etsin. Rahmetlinin hakkında her hangi bir bilgim yoktur..Mutlaka önemli bir adamdı.
Ben de tesadüfe bakın ,rahmetlinin cenaze namazının kılındığı Üsküdar Altunizade'deki Marmara İlahiyat Fakültesi Camisinin önünden taksiyle geçiyordum. Olağanüstü emniyet tedbirlerini, polis kalabalığını,gıdım gıdım ilerleyen trafiği görünce ,taksinin penceresini açtım,kafamı uzattım; sıkıntılı yürüyen bir adama sordum:
-Eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün kayınbabası vefat etmiş,dedi .
Caminin dış duvarına bir sürü çelenk yaslamışlar. Bilindik bilinmedik kalburüstü iş adamlarının isimleri çelenklerde göze çarpıyor. Renksiz kokusuz bu çiçeklere çiçekçi kurnazlı edip hafif oda parfümü sıkmış.
Zaten oldum olası şu çiçekçilere şaşırmışımdır; bir iki fısfısla çiçeklere nasıl da kolayca çayır çimen havası veriyorlar?.. Çiçek katliamına karşı olan T.Eğitim Vakfı Çiçeksiz çelenkler satıyor. Bir çantaya istiflediği karton harfleri, çelengin üstüne diziyorlar...
Nasıl olduysa gözüm elinde çelenkle koşturan bir delikanlıya kaydı.. Kim bu geç kalan?diye baktığımda bakınca muhalefet liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismini okudum.
Rahmetliyi sağlığında tanır mıydı? Bilmiyorum. Emin değilim.
Şundan emin olabilirim : Sayın Abdullah Gül 'ün adı bu ara bazı parti muhalifleriyle birlikte anılıyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile eskisi kadar samimi değil...Sayın Kılıçdaroğlu' nun ilgisi bu nedenle olmalı diye düşünüyorum.
Uzaktan baktım. Cenaze namazına girenler için özel kontrol noktası kurulmuş...
Polis arabaları, motosikletler ,ambulanslar,sıkışan trafik...
Yanından geçtiğim biri;
-Bak,bak! Polis arabası cankurtarana yol vermedi ,dedi.
Hastaneden dönüşte bir taksiye bindim .Trafik gene berbat. Taksiciye asalet;
-Ne var? diye sordum. Taksici;
-A.Gül'ün kayınbabası vefat etmiş ,dedi ve devam etti;
-Yahu bu kul hakkı değil mi? Millet trafikten ara sokaklara sapıyor,bir sürü yakıt parası...Bunu kimden soracağız?
Taksici trafikten sıyrılmak için ara sokaklara sapmak zorunda kaldı. Gelişte on lira verdiğim taksiciye onbeş lira ödemek durumunda kaldım...
Şundan eminim; rahmetli yaşasaydı ''Beni bu caddeden götürmeyin,kul hakkına sebep olmayın!'' derdi.